Gelecek Partili Kani Torun'dan sert sözler: Yolsuzlukları din ile kapatmaya çalışıyorlar | Bi'Karar Ver

Gelecek Partisi Genel Sekreteri Kani Torun, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un gündemi yorumladığı program Bi'Karar Ver'e konuk oldu. İktidarı sert sözlerle eleştiren Torun, muhafazakar camianın ahlaki üstünlüğünü kaybettiğini belirterek "İktidar, yolsuzluklarını ve hatalarını din ile kapatmaya çalışıyor. Bu yüzden genç nesil de dinden uzaklaşıyor, deizm akımının olması boşuna değil. Çünkü iktidarın yanlışları aynı zamanda dine fatura ediliyor" dedi.

MELEK GEDİK | KARAR

Elif Çakır ve Yıldıray Oğur, Bi' Karar Ver'de yazılı, görsel, dijital medyada günün öne çıkan haberlerini yorumladı. Haftanın ilk programına Gelecek Partisi Genel Sekreteri Kani Torun oldu. 

İktidarı sert sözlerle eleştiren Torun "İktidar, yolsuzluklarını ve hatalarını din ile kapatmaya çalışıyor. Bu yüzden genç nesil de dinden uzaklaşıyor, deizm akımının olması boşuna değil. Çünkü iktidarın yanlışları aynı zamanda dine fatura ediliyor" diye konuştu. 

"YÖNETİCİNİN HİÇBİR İLAHİ GÜCÜ YOKTUR"

Tarihten referanslar vererek İslam coğrafyalarında 'din dayatması' olduğunu belirten Torun, özellikle Sünni devletlerde Ortodoks din anlayışının uygulanmak istendiği vurguladı.

Torun, şöyle devam etti: "Bu uygulamalar nedeniyle İran'da insanlar dinden uzaklaşıyor. Türkiye'de de özellikle son dönemde yaptıkları yolsuzlukları ve hataları din ile kapatmaya çalışıyorlar. İktidarı kastediyorum. Genç nesilde dinden uzaklaşma, deizm akımının olması boşuna değil. Çünkü bütün yanlışlar aynı zamanda dine fatura ediliyor. Bence dinin araçsallaştırılmasının önüne geçmek gerekiyor. Yönetimle ilgili konular, sivil konulardır. İnsanlar, yöneticileri seçer ve yine seçimle değiştirirler. Yöneticinin hiçbir ilahi gücü yoktur."

"CHP BU MESELEYİ AŞTI"

Torun, muhafazakar camianın ahlaki üstünlüğünü kaybettiğini ifade ederek şunları kaydetti:

"Bazı konularda bana kızıyorlar, özellikle bir önceki yayınımızda çok tepki almıştım. Esas meşrulaştırma yöntemi şu: Bunlar, giderse CHP gelir. Bir tanesi bu. İkinci meşrulaştırma yöntemi ise kazanımlarımızı kaybederiz. Her ikisinde de yanlış okuma var. Birincisi AK Parti giderse CHP gelmeyecek. Gelebilir de tek başına gelemeyecek. Rakamlara baktığımızda CHPnin maksimum oyu yüzde 25, bilemediniz yüzde 30. Bu rakamla CHP'nin iktidar olması mümkün değil. 'Muhafazakar, milliyetçi' bir destek gerekiyor. CHP ancak ortak bir yönetim ile gelebilir. Herkesin olduğu yönetimde de ikincisi ortadan kalkıyor. Kazanımlardan birisi başörtüsü. CHP bu meseleyi aştı. İkincisi, bu arkadaşlarımızın devletten aldığı birtakım yerler. Bu imkanların gideceğini düşünüyorlar. Hikaye bu.

"HERKES BİR ŞEKİLDE YAĞMAYA BULAŞTI"

Bunların ötesinde daha ciddi bir şey görüyorum. Bizim camia, ahlaki üstünlüğünü kaybetti. Herkes bir şekilde, bu iktidar yoluyla yağmaya bulaştı. Hiç şahsen bulaşmasa bile vakfına yer aldı ya da birtakım faaliyetlerine fon. Bu ufacık şeyin karşılığında, bütün bu yolsuzluk ve hırsızlık düzenini görmezlikten geliyorlar. Adaletsizliği görmezden geliyorlar. Ahlaktan anladıkları, bunların sadece belden aşağı. Ahlak sadece bu değil ki... Ahlak aynı zamanda görevini kötüye kullanmamak, yalan söylememek, yolsuzluk yapmamak ve rüşvet almamak vs. Bunlar da ahlak ama bunların hepsi bir tarafa itiliyor."

"AMERİKALILAR ALMADAN, BİZİMKİLER GETİRSE..."

 

'Vergi Cenneti' ülkeler ile kara para konusunda da dikkat çeken açıklamalarda bulunan Kani Torun "VIP'i kullanmadığı halde devlet ile olan ilişkileri sebebiyle yurt dışına ciddi miktarda para götürenler var. Gerçi suç örgütü liderinin çakar arabayla mahkeme geldiği bir ülkede, artık herkes VIP kullanıyor. Batı'da özellikle son zamanlarda kara paraya karşı ciddi bir savaş başlatıldı.

 

'Vergi cennetleri'ne ABD baskı yaptı, isimler alarak hepsinin tepesine bindi. Fakat Türkiye'de yurt dışında tutulan tüm paraların ülkeye dönmesi için iktidarın yaptığı tek şey: Sıfır vergi. Ne olursan ol gel anlayışı. İster uyuşturucu taciri ol, ister rüşvetten kazanmış ol. Yeter ki getir bana. Bu durum, Türkiye için yüz karasıdır. 

 

ABD yönetiminden üst düzey birisi açıklama yaptı, Biden'ın da öyle bir açıklaması oldu: Dünyanın neresinde olursa olsun, yolsuzluklarla kazanılan paraya el koyacağım. Sadece kendi ülkeleri için demiyorlar. Bence Amerikalılar almadan, bizimkiler getirse daha iyi olur" ifadelerini kullandı.

"TALİMAT DÜZENİNDE HANGİ REFORMU YAPACAKSINIZ?"

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a saldırdığı iddiasıyla tutuklanan 5 kişinin serbest bırakılması hakkında da konuşan Torun, şunları söyledi:

"Türkiye'de siyasetin alanını daraltmak isteyenler, muhalefetin sesini kısmak isteyenler, kaba kuvvete başvuruyor. Türkiye'de fikrini beyan ettiği için insanlar hapiste yatıyor. Fakat öldürme kastıyla organize bir şekilde, 6-7 kişi bir araya gelip bir siyasetçiye saldırınca serbest kalıyor. İşte hukuk yapımızın çarpıklığı. Hukuk reformu diyorlar ya... Öncelikle kafalarını değiştirmeleri gerekiyor. Mevcudu uygulasalar, bu yaptıkları olmaz.

Talimatla adam tutuklatıp ve yine talimatla bıraktırılan bir düzende hangi reformu yaparsanız, yapın değişen bir şey yok. Ve en tehlikesi şu; siyasetçiyi korunaksız bırakıyorlar. Siyasetçiyi koruyan şey, hukuktur. Ama artık hukuk siyasetçileri korumuyor, Özdağ'a saldıranların bırakılması o anlama geliyor. Siyasetçilere 'Kendi başınızın çaresine bakın' demektir bu. Bu çok tehlikeli bir gelişmedir."

"HER ŞEYDEN OY AVCILIĞI ÇIKARTIYORLAR"

"Adı üstünde terör örgütü. Ondan ahlaki bir davranış bekleyemezsin. Ancak iktidar sözcülerinin muhalefete yönelik suçlama tarzını da çok ahlaki bulmadığımı söylemek istiyorum. Çünkü son tahlillerde hepimizi canı yandı. Fırsatta istifade muhalefete laf çakmak için fırsat çıkarmak, küçük hesapçılıktır. Bugün iktidar, muhalefet kavgası yapılacak gün değil. Tabii artık bunların ahlaki bir sınırı kalmadığı için, her konudan kendilerine oy avcılığı çıkartıyorlar. Doğrusu yazık, ülkem adına üzülüyorum" diyen Torun, Türkiye'deki Kürt sorunu ile ilgili de dikkat çeken sözler sarf etti.

"UZUN VADEDE MEMLEKET KAYBEDİYOR"

Torun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Terörist öldürme üzerinden içeride, kısa süreli puan alabilirsiniz ama öbür taraftan aynı sayıda insan dağa çıkıyor. Kürt sorununun çözümünün, insan öldürerek olmayacağını 40 senedir öğrendik artık. Bu konuda devletin daha yaratıcı çözümler üretmesi gerekiyor. Geçmişte İlker Bağbuğ da söylemişti. Terörizmin çıktığı zemini ortadan kaldırmadıkça, bu sorunun çözülmesi mümkün değil. Bu sorunun ortadan kalkması için daha köklü, barışçıl ve sosyolojik politikalar üretmek gerekiyor. Olaya sadece güvenlikçi bakmakla kısa süreli oy alabilirsiniz ama uzun vadede memleket kaybediyor."

Kani Torun'ın açıklamaları şöyle:
 

"Adı üstünde terör örgütü. Ondan ahlaki bir davranış bekleyemezsin. Ancak iktidar sözcülerinin muhalefete yönelik suçlama tarzını da çok ahlaki bulmadığımı söylemek isterim.
 

(Selçuk Özdağ'a saldırı) Muhalefetin sesini kısmak isteyenler, kaba kuvvete başvuruyor. Organize saldırı yapanlar, serbest kalıyor. Talimat düzeninde hangi reformu yaparsanız, yapın. Fark etmiyor.
 

Ayasofya baş imamının sözlerini, düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendiriyor. Fakat sözlerinin içeriği teolojik bir tartışma."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN