Almanya, refah seviyesinin yüksek olduğu ülkeler arasında yer almasına rağmen, doğum oranlarındaki sürekli düşüşle gündeme geliyor.
Federal Nüfus Araştırmaları Enstitüsü (BiB) tarafından gerçekleştirilen yeni bir araştırma, bu paradoksal durumu aydınlatıyor.
Çalışmanın bulgularına göre, çocuk sahibi olma arzusu 2021 ve 2024 yılları arasında hem kadınlarda hem de erkeklerde istikrarlı bir şekilde yüksek seyrederken, aynı dönemde gerçekleşen doğumlar azaldı.
Uzmanlar, bu durumu 'istenilen çocuk sayısı' ile 'gerçekleşen çocuk sayısı' arasındaki fark olarak açıklıyor.
KÜRESEL KRİZLER ÇOCUK PLANLARINI ERTELİYOR
Deutsche Welle Türkçe'de yer alan habere göre, araştırmanın önde gelen isimlerinden Dr. Carmen Friedrich, ortalama olarak istenilen çocuk sayısının, 2024 yılındaki 1,35'lik doğum oranından belirgin derecede yüksek olduğuna dikkat çekiyor.
Çalışma, doğum oranlarındaki düşüşün temel nedenini, gençlerin son yıllarda yaşadığı bireysel kaygılarla ilişkilendiriyor.
Buna göre, küresel pandemi, Ukrayna'daki savaş, artan belirsizlikler ve iklim krizi gibi faktörler, gençlerin çocuk sahibi olma hayallerini ertelemesine yol açıyor.
Gençler, bu belirsiz ortamda istikrarlı bir gelecek kurmakta zorlandıkları için aile planlarını rafa kaldırıyor.
DOĞURGANLIK BÖLGELERE GÖRE DE DEĞİŞİYOR
Federal İstatistik Dairesi'nin verilerine göre, 2024 yılında Almanya'da 677.117 çocuk dünyaya geldi.
Bu sayı, bir önceki yıla göre 15.872, yani yaklaşık yüzde 2'lik bir düşüş anlamına geliyor.
Ancak bu düşüş hızı, 2022 ve 2023 yıllarındaki yüzde 8 ve yüzde 7'lik keskin düşüşlere kıyasla yavaşlamış durumda.
Doğurganlık oranları Almanya içinde de farklılık gösteriyor. 2024'te, Berlin 1,21 ile en düşük doğurganlık oranına sahipken, Aşağı Saksonya 1,42 ile en yüksek orana ulaştı.
YABANCI KADINLARDAKİ DOĞUM ORANLARI DA DÜŞÜŞTE
Doğum oranlarındaki düşüş sadece Alman vatandaşlarını etkilemiyor.
2024 verilerine göre, Alman vatandaşı kadınların doğurganlığı 1,23'e gerilerken, yabancı ülke vatandaşı kadınların doğurganlığı ise 1,84'te kaldı.
Ancak, 2017 yılından bu yana yabancı kadınların doğurganlık oranında da neredeyse kesintisiz bir düşüş gözlemleniyor.
ÇÖZÜM İÇİN YOL HARİTASI: AİLE POLİTİKALARI GÜÇLENDİRİLMELİ
Uzmanlar, doğum oranlarını artırmak için atılması gereken adımları da sıralıyor.
Güvenilir ve yeterli kreş imkanlarının artırılması, çocuk bakımında sunulan desteklerin genişletilmesi, emlak ve kira fiyatlarındaki yükselişin kontrol altına alınması gibi politikalarla aile kurma konusunda hissedilen belirsizliklerin azaltılabileceği belirtiliyor.
Bu tür destekleyici politikaların, gençlerin mevcut çocuk sahibi olma arzusunu gerçeğe dönüştürmelerine katkı sağlayacağı düşünülüyor.
