Ekonomistlerin tamamı faizin sabit kalacağını öngörürken, TCMB'nın "sürpriz" kararı piyasalarda şaşkınlık yarattı. Ekonomistlere göre Ağustos ayından bu yana 20 milyar doların eritildiği bir ortamda, dövizi kontrol altına almak için faiz artışına tekrar başvurulmuş oldu.
31 Mart seçimlerinden önce hükümetin talebiyle bu ay da faizin sabit tutulacağı beklentisi hakimdi. Fakat TCMB, bu beklentileri boşa çıkararak faiz artırımına gitti.
TCMB'nin eski başkanlarından Durmuş Yılmaz, X hesabından yaptığı yorumunda, bu kararın "tam bir 'Eleyip eleyip kepeğine katmak' hali olduğunu söyledi. Yılmaz, Ağustos ayından bu yana alınan kararların doğru yönde olduğu ancak gecikmeli olduğu için için işe yaramadığını savundu.
Yılmaz ayrıca, MB'ye 20 milyar dolar rezerv yakmanın değip değmediğini de sorarak "bu artış da işe yaramayacak." değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, faiz artışının enflasyonla mücadele maliyetini katlayacağını ve bu durumun siyaset kurumuna büyük bir yük getireceğini belirtti. Faiz artışının siyaset kurumuna rağmen alındıysa Merkez Bankası'nın alkışlanması gerektiğini, ancak Cumhurbaşkanı'nın olumsuz yorumunun her şeyi sıfırlayabileceğini de vurguladı. Yılmaz'a göre, Merkez Bankası gerekeni yapıyor, ancak asıl başarı anahtarı siyaset kurumunun enflasyonla mücadeledeki samimiyetine bağlı.
FAİZ ARTIŞINA TEPKİLER
Faiz artışı kararı, ekonomistler ve piyasalar tarafından farklı tepkilerle karşılandı. Bazı ekonomistler, faiz artışının enflasyonu düşürmek için gerekli olduğunu savunurken, bazıları ise bu kararın ekonomiyi daha da kötüleştireceğini söyledi.
Piyasalarda ise faiz artışı kararı sonrası dolar düştü. Bu kararın enflasyon ve döviz kuru üzerindeki etkisi önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.
