Raporda, sağlık hizmetlerindeki ve beslenmedeki gelişmelerle, dünya nüfusunun muhtemel yaşam süresinin arttığı ve mevcut durumda 600 milyon olan yaşlı nüfusun 2050'de 2,1 milyara çıkmasının beklendiği kaydedildi.
Dünya genelinde çalışanların yarısına yakınının sosyal güvencesi olmayan sektörlerde yer aldığına işaret edilen raporda, emeklilik yaşına gelen nüfusun da yüzde 48'inin emeklilik maaşı almadığı vurgulandı.
Raporda emeklilik dönemine ilişkin temel sorunların sıralanarak, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde birçok çalışanın tasarruf ürünlerine ulaşmada sıkıntı yaşadığı ifade edildi.
Çalışanların bir çoğunun para biriktirmek için sunulan fırsatlardan yoksun olduğu aktarılan raporda, tasarruf yapma alışkanlığı kazandıracak teşviklerin de yeterli düzeyde bulunmadığı aktarıldı.
KADINLAR VE GENÇLER YATIRIMDA ZORLUK ÇEKİYOR
Raporda, son 10 yılda uzun dönemli yatırımlardan elde edilen kazançların az olmasının emeklilik fonlarındaki yatırımların düşük kalmasına neden olduğuna işaret edilerek, finansal okur yazarlığın düşük olmasının da emeklilik sistemlerini tehdit ettiği kaydedildi.
Finansal okur yazarlığın emeklilik için kişilerin ne zaman ve ne kadar tasarruf yapması konusunda yol gösterici olduğu belirtilen raporda, kadınlar ile gençlerin yatırım kararlarında daha fazla zorluk çektiği ifade edildi.
Kişi başı tasarruf oranlarının birçok ülkede düşük kaldığı bildirilen raporda, emeklilikte iyi bir gelir için yıllık maaşın yüzde 10-15'inin tasarruf edilmesi gerektiği vurgulandı.
Raporda, “İnsanların her yıl ne kadar tasarruf yapmaları, hangi yatırımları tercih etmeleri, ne zaman emekli olmaları gerektiği ve emekli olduklarında tasarruflarının ne kadarını kullanmaları konusunda karar vermeleri gerekiyor." değerlendirmesine yer verildi.
ANKARA/AA
