Davutoğlu Karar TV'de: Millet İttifakı benim açımdan bitmedi ama...

Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, KARAR TV'de Taha Akyol ve Elif Çakır'ın sorularını yanıtladı. Millet İttifakı'na ilişkin konuşan Davutoğlu, "Millet İttifakı benim için tamamen bitmedi. Başka liderler adına bir şey diyemem." dedi.

YEŞİM GÖKÇE

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, KARAR TV'de Taha Akyol ve Elif Çakır ile "Gündem Özel'' programında gündemi değerlendirdi. 15 Temmuz gecesi yapılan zamları değerlendiren Davutoğlu, "13 Temmuz gecesi zam yapmadılar çünkü yapsalardı mecliste gürültü çıkacaktı. Bu gürültü halka yansıyacaktı. Belki de muhalefet, meclisin kapanmaması için çaba sarf edecekti. Mecliste halka da sirayet edecek bir tartışma olmaması için meclisin kapanmasını beklediler. Meclisi kapattılar ertesi gün zam yaptılar. Meclisin geri toplanmasını hedefliyoruz." dedi.

Muhalefete çağrıda bulunan Davutoğlu, "Sanki bu iktidarın artık değişmesi imkansız ve muhalefetin tekrar toparlanıp bir politika geliştirmesi mümkün değilmiş gibi bir tablo ortaya çıktı. Şimdi bu psikolojiden çıkmak gerekiyor. Şimdi bizim muhalefet olarak birinci görevimiz bu kadar büyük bir zulmün işlendiği, böylesine büyük bir ekonomik felaketin yaşandığı bir ülkede halkın üzerindeki serpilmiş ölü toprağını kaldırmak. Halk kendisi kaldıramaz, siyasi partiler bunun için var." diye konuştu.

NATO Liderler Zirvesi'nde Türkiye'nin AB süreci ile ilgili yaşanan gelişmeleri değerlendiren Davutoğlu, "Şuan da iktidara nereden para gelirse orası mukaddestir. Avrupa'dan da para alma ihtimalleri var. Eğer Rusya, Ukrayna Savaşı'nda işler böyle büyük bir zafer kazansaydı, Erdoğan Putin'e sırtını rahatlıkla dayayabileceğini düşünseydi Avrupa'ya bu kadar açılır mıydı? Avrupa Konseyi üyeliği, Avrupa Birliği'nden daha önemli. Avrupa Konseyi'nden üyeliği dondurulma durumuna getirilmiş bir ülkenin Avrupa Birliği iddiası olabilir mi?" dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile seçimden önce yaptıkları protokolde üç bakanlık ve MİT Müsteşarlığı konusunda anlaştıklarını söylemesi iddialarına ilişkin konuşan Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu ile sabah görüştüm. İddiaların doğru olmadığını söyledi" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

"BERAT ALBAYRAK POLİTİKALARININ BEDELİNİ HALKA ÖDETİYORLAR"

"Seçimden sonra iktidar kanadı kibirle 'Biz bu halka ne yaparsak yapalım halk zaten bizi seçiyor' diyerek halkı zam yağmuruna tuttu. Enflasyonda genel olarak dünyada bir durağanlık var ise sizin bütçe açıklarını kapatmak üzere halkınıza yaptığınız zam bir zulümdür. Berat Albayrak politikalarının bedelini halka ödetiyorlar. Bütçe açıklarını arttırmak pahasına ve kamu bankalarını da kullanarak Merkez Bankası'nın kaynaklarını da tüketerek vahşi bir servet transferi yapıldı. Fakirden alınan vergiler kur korumalı mevduat adı altında kamu bankalarına doğrudan talimatlarla yandaş şirketlere aktarıldı. Artık sistemin özü haline gelmiş olan yolsuzluklar üzerinden fakirden damla damla toplananlar kepçeyle hatta hortumlarla zenginlere aktarıldı. Siyasiler çok büyük rantlar elde ederek normalde bir siyasetçinin elde edemeyeceği servetler elde etti. Bu memleketin hazinesinden, bütçesinden oldu. Ülkeyi biz yönetiyor olsaydık önce önce kamuda büyük bir tasarruf yapardık. ÖTV en büyük zulümdür."

"SADECE BEŞTEPE'DE DEĞİL KAMUDA DA OLAĞANÜSTÜ BİR İSRAF VAR"

Şok etkisi yapacak şekilde tasarruf tedbiri yapmalılardı. Eskişehir yolu üzerindeki bakanlıkları ben çıkartırdım oradan. Beştepe'de işe yaramayan danışmanları çıkartıp o bakanları oraya yerleştirirdim. Sadece Beştepe'de değil kamuda da olağanüstü bir israf var. Rusya'ya benzer Oligarklar türedi Türkiye'de. Sülük gibi yapıştılar devletin hazinesine. Aramızdaki görüş ayrılıkları da burada başladı. Bunları yapmadan ve adil bir vergi uygulaması yapmadan olmaz. Burada Mehmet Şimşek'in ve ekonomi yönetiminin vahim hataları var. Türkiye'de önce ehil kadrolarının iş başına gelmesi lazım. Merkez Bankası'nı batıran adam BDDK başkanı olmaz.

"IMF PROGRAMI ŞUAN TÜRKİYE'DE UYGULANIYOR"

İçeriden aldığım bilgilere göre ekonomi yönetiminde konuşulan şey; IMF'yle stand-by anlaşması yapmış olsaydık bunları yapardık onlar da bu yaptıklarımızı isterdi. Türkiye deklare edilmeden bir IMF programının içine sokuldu.

"7 YILDIR TÜRKİYE'NİN HİÇBİR EKONOMİK POLİTİKASI YOK"

Tayyip Erdoğan ise kısa dönemli taktik adımlarla gününü kurtarmaya çalışıyor. Mehmet Şimşek'le kurtarıyordu kovdu onu. Sonra Berat Albayrak'la bir şey denemeye çalıştı onu da kovdu. Lütfü Elvanla da denemeye çalıştı onu da kovdu. Sonra Nurettin Nebati... Onu kovmaya bile tenezzül etmedi aldı kenara koydu. İngiliz maliyesi dedikleri Mehmet Şimşek'i getirdiler. 7 yıldır Türkiye'nin hiçbir ekonomik politikası yok.

"MUHALEFET HALKIN ÜZERİNDEKİ SERPİLMİŞ ÖLÜ TOPRAĞINI KALDIRMALI"

Muhalefet yaklaşık 2 aydır ister istemez kendi içine çekildi. Herkesin muhasebe yapmaya ihtiyacı vardı. Biz de yaptık. Son 2 ay içinde halkta büyük bir karamsarlık psikolojisi hakim. Sanki bu iktidarın artık değişmesi imkansız ve muhalefetin tekrar toparlanıp bir politika geliştirmesi mümkün değilmiş gibi bir tablo ortaya çıktı. Şimdi bu psikolojiden çıkmak gerekiyor. Biz Saadet Partisi'yle grup kurarken büyük bir fedakarlık yaptık. Sayın Karamollaoğlu ve Saadet Partisi bu fedakarlığı gördü. Şimdi bizim muhalefet olarak birinci görevimiz bu kadar büyük bir zulmün işlendiği, böylesine büyük bir ekonomik felaketin yaşandığı bir ülkede halkın üzerindeki serpilmiş ölü toprağını kaldırmak. Halk kendisi kaldıramaz, siyasi partiler bunun için var.

"MECLİS KAPALIYKEN ZAM YAPTILAR"

13 Temmuz gecesi zam yapmadılar çünkü yapsalardı mecliste gürültü çıkacaktı. Bu gürültü halka yansıyacaktı. Belki de muhalefet, meclisin kapanmaması için çaba sarf edecekti. Mecliste halka da sirayet edecek bir tartışma olmaması için meclisin kapanmasını beklediler. Meclisi kapattılar ertesi gün zam yaptılar. Meclisin gri toplanmasını hedefliyoruz. Sayın Karamollaoğlu'yla, sayın Kılıçdaroğlu'yla, sayın Akşener'le, sayın Uysal'la ve sayın Babacan'la görüştüm. 120 milletvekilinin imzası gerekiyor. Hepsi son derece makul, destek vereceklerini ifade ettiler.

"MİLLET İTTİFAKI BENİM İÇİN BİTMEDİ"

Millet ittifakı benim için tamamen bitmedi. Başka liderler adına bir şey diyemem. Millet İttifakı Türkiye'nin büyük kazanımı. Başkaları adına Millet İttifakı bitti diyemem.

"MEHMET BEY BUNLARA ALET OLMAMALI"

(Mehmet Şimşek: Deprem yaralarını sarmak için zam yapmayalım mı açıklaması) Mehmet Bey'in böyle konuşmaması kendi kariyeri için daha doğru olur. Kılıf uydurmaktır bu. Siyasilerin itibarı dürüstlükleriyle ve açık sözlükleriyle ortaya çıkar. Ben depremin ardından bütçeyi revize edin çağrısı yaptım. Türkiye'yi 6 ay deprem bütçesi konusunda bilgilendirmediler çünkü seçim vardı. Halkı aldattılar. Onlar Karadeniz'de Gabar'da petrol bulduk dediler. Mehmet Bey bunlara alet olmamalı. Benim başbakan olduğum dönemde 2016'da bütçe açığı yüzde 1'in altındaydı. 2018'de denk bütçe yapıyorduk. Benim başbakanlığımda kimse yolsuzluğa teşebbüs edemezdi, bana kimse bunu teklif edemezdi. Kimse gelip kamu bankalarından bize kredi verin diye isteyemezdi. Rıza Sarraf'a kredi verilmesini istediler ben verdirmedim.

2016 Ocak ayında 25 baz puanlık artış için Beştepe'de danışmanların önünde nasıl bir muameleye maruz kaldığını bilir Mehmet Bey. 2016 Ocak ayında Fed faizi 50 puan artırdı. Mehmet Şimşek '25 baz puan artırmalıyız' dedi. Ben de uygun gördüm. Sabaha karşı sayın Erdoğan, hiçbir ekonomi bilgisi olmayan, devletin hazinesine dadanmış 3-5 başdanışman huzurunda devletin başbakan yardımcısına ve Merkez Bankası başkanına ağır hakaretler etti. Bana geldiler 'ne yapacağız' dediler. Ben de 'doğru bildiğinizi yapacaksınız, cumhurbaşkanımızla ben konuşurum' dedim. Bugün Mehmet Şimşek yapılan yanlışlara kılıf uydurmamalı. Bütün AK Parti kalemşörleri, Berat Albayrak'ı destekleyen kalemler şimdi perde gerisinde 'Mehmet Şimşek zam yaptırıyor reisi aldatıyor' diyorlar. Bu reis nasıl bir reisse herkes aldatıyor. Bütün siyasi liderlere de sivil toplum kuruluşlarına da bu zamlar karşısında ortak tavır alma sesimizi yükseltme çağrısında bulunuyorum.

"AK PARTİ YOĞUN BAKIMDA"

AK Parti eski AK Parti değil, Erdoğan eski Erdoğan değil. Türkiye AK Parti tarafından 90'lı yılların otoriter aklına teslim edildi. AK Parti'de kendini teslim etti aslında intihar etti. Şimdi AK Parti yoğun bakımda. Bir siyasi hareketin nefes alması lazım. Özgün düşünceden nefes alınır, yeni politikalardan ve vicdandan nefes alınır.

"İKTİDARA NEREDEN PARA GELİRSE ORASI MUKADDES"

2002'de Avrupa Birliği ile ilgili açıklamalar yaptığımızda Avrupa'da büyük bir dalga olmuştu. 2016'da Avrupa Birliği'yle biz vize muafiyeti anlaşması yapıp arkasından da gümrük birliğini revize edeceğimizi ilan ettiğimiz zaman da büyük bir heyecan oluşmuştu. Bir ay sonra bana karşı bir darbe teşebbüsü oldu. O darbenin arkasında 90'lı yılların otoriter devlet aklı var, FETÖ var. Bir gün FETÖ'yle Pelikan arasındaki ilişki çözüldüğü zaman Türkiye'nin birçok sırları çözülecek. Şuan da iktidara nereden para gelirse orası mukaddestir. Avrupa'dan da para alma ihtimalleri var. Eğer Rusya, Ukrayna Savaşı'nda işler böyle büyük bir zafer kazansaydı, Erdoğan Putin'e sırtını rahatlıkla dayayabileceğini düşünseydi Avrupa'ya bu kadar açılır mıydı?

"SİYASİ AHLAK YASASI ÇIKSAYDI TÜRKİYE 30 HAZİRAN'DA AB'DEN SERBEST VİZE ALMIŞTI"

15 Temmuz'u istismar edeceksiniz, 17 Temmuz'da kalkıp Birleşik Arap Emirlikleri'ne gideceksiniz. 1 sene önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, '15 Temmuz'un sorumlusu Birleşik Arap Emirlikleri' diyecek siz de 1 sene sonra kalkıp gideceksiniz. Oraya niye gidiyorsun, para bulman lazım. Vize muafiyeti için değil, para bulacağı için Tayyip Erdoğan Avrupa'ya bakıyor. Şimşek'e de miadı olan bir reçete gibi bakıyor. Avrupa Konseyi üyeliği, Avrupa Birliği'nden daha önemli. Avrupa Konseyi'nden üyeliği dondurulma durumuna getirilmiş bir ülkenin Avrupa Birliği iddiası olabilir mi? Türkiye Avrupa Birliği sürecinde vize muafiyeti almış olsaydı Türkiye Cumhuriyet vatandaşları bugün Avrupa'ya gidiyor olacaktı. Geriye doğru baktığımda bunun bir liderlik mücadelesi olmadığı kanaatindeyim. Siyasi ahlak yasası çıksaydı Türkiye 30 Haziran'da AB'den serbest vize almıştı. Şimdi başarılması çok zor.

ÖZDAĞ'IN 3 BAKANLIK İDDİASI

(Ümit Özdağ'ın İçişleri Bakanlığı iddiası) Bugün Sayın Kılıçdaroğlu ile görüştüm. Sayın Kılıçdaroğlu'na Özdağ'ın iddialarını sordum. Bu iddiaların söz konusu olmadığını 3 bakanlık değil tek bir bakanlık üzerinde konuşulduğu ve bu bakanlığın ne olacağının belli olmadığını söyledi. Kesinlikle bunlar doğru değil dedi. Ben bu konuyla ilgili açıklama yapacağım dedi ardından da Faik Bey bu iddiaların yalan olduğunu açıkladı.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (9)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
9 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN