AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba'nın görevinden istifa etmesi ve Mehmet Ali Çelebi'nin AK Parti'ye geçmesiyle boşalan RTÜK üyeliği tartışma yaratmıştı. İYİ Parti'de olan boş koltuğa AK Parti kontenjanından Mete Hacıarifoğlu seçildi. İYİ Parti ise, TBMM Başkanlığı ve Başkanlık Divanı'nın kararlarıyla kontenjan hakkının AK Parti'ye verilmiş olmasını yargıya taşıyor.
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, partisinden ve milletvekilliği görevinden istifa ettiğini duyurmuştu. Fakıbaba’nın istifa kararıyla boşalan RTÜK üyeliği İYİ Parti’ye geçmişti. Ancak, Mehmet Ali Çelebi'nin de Memleket Partisi'nden AK Parti'ye katılmasıyla RTÜK Üyesi İlhan Taşcı, RTÜK'ün boş koltuğunun AK Parti'ye geçtiğini açıklaması tartışma yaratmıştı.
VoaTürkçe'nin haberine göre, TBMM Genel Kurulu'nda dün yapılan oylamada, boş kalan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeliği kontenjanına AK Parti kontenjanından Mete Hacıarifoğlu seçildi. İYİ Parti ise, TBMM Başkanlığı ve Başkanlık Divanı'nın kararlarıyla kontenjan hakkının AK Parti'ye verilmiş olmasını yargıya taşıyacak.
İYİ Parti, ayrıca bugünkü TBMM Genel Kurulu'nda, "Basın ve yayın kuruluşlarının tarafsız ve güvenilir yayın yapabilmeleri için düzenlemeler yapılmasına ve RTÜK'ün siyasi ve taraflı karar vermesinin engellenmesine ilişkin" önergesini gündeme taşıdı.
ENTRİKALARLA ELDE ETTİĞİNİZ ŞEY SADECE BİR RTÜK ÜYELİĞİDİR
RTÜK'ün, basın özgürlüğü önünde engel oluşturduğunun tartışıldığı oturumda, İYİ Parti Grubu Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, "Siyasi ketenperelerle, siyasi manevralarla ve entrikalarla elde ettiğiniz şey sadece bir RTÜK üyeliğidir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin eğer bu RTÜK üyeliği başını göğe erdirecekse buyurun sizin olsun ama bu RTÜK üyeliği yüzünden bu Meclis'in hoşgörü ortamına zarar verecek ve insicamını da ortadan kaldıracaksınız" tepkisini gösterdi. Ancak İYİ Parti, RTÜK ile ilgili önergesi de, kontenjan hakkı itirazı gibi AK Parti ve MHP'nin oy çokluğuyla reddedildi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da, tartışma sırasında İYİ Parti'nin RTÜK üyeliği hakkı gasp edilerek TBMM içinde de demokrasiye zarar verilmiş olduğunu ve bir ayıba imza atıldığını dile getirdi.
NE OLMUŞTU?
AK Partili Taha Yücel, yaklaşık 3 ay önce ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı olmuş ve RTÜK üyeliğinden istifa etmişti. O dönem, Meclis’teki sandalye dağılımına göre, boşalan RTÜK üyeliğine AK Partili bir ismin seçilmesi gerekiyordu. Ancak İsmail Koncuk’un İYİ Parti’ye katılması ile birlikte RTÜK’teki üye kontenjanı tekrar İYİ Parti’ye geçmişti. Eski CHP ve Memleket Partisi Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin geçen hafta AK Parti’ye katılması ile birlikte, RTÜK üyeliğine yeniden AK Partili bir ismin seçileceği bilgisi verilmişti. Çelebi'nin AK Parti'ye katılmasının ardından RTÜK Başkanlığı'nın, TBMM'ye resmi yazı göndererek üyelik seçimi yapılması gerektiğini bildirmesi bekleniyordu.
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba’nın, AK Parti üyeliğinden ve milletvekilliğinden istifa ettiğini açıklamasının ardından açıklama yapan RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi İlhan Taşcı, “Fakıbaba’nın AK Parti’den istifasıyla birlikte boş olan RTÜK üyeliği İYİ Parti’ye geçer” demişti.
Ancak, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 27 Ekim’de; TBMM bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında, RTÜK üyeliği tartışmasına ilişkin, “Bu şekilde bir durum daha önce yaşanmamış. Kanun da bunu öngörmemiş... Burada hangi tarihteki husus dikkate alınabilir? Birisi seçimin yapıldığı gün, birisi başlatıldığı tarih, bir de üyelikte boşalmanın olduğu gün. Meclis Başkanı olarak 12 Ekim'de yazmışım yazıyı. Seçimin yapılacağı gün, o saat üye dağılımı değişiyor. Burada dolayısıyla günlük milletvekili değişimiyle yapılabilmesi mümkün değil" demişti.
Böylece üst kurul üyeliği kontenjanının AK Parti’ye geçtiği belirtildi. İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, dün TBMM Başkanlığı'na, RTÜK üyeliği için iki isim sundu. Dervişoğlu, dilekçede, "Anayasa ve 6112 sayılı Kanun’un amir hükümleri ve TBMM Başkanlığı'nın günümüze dek olan uygulamalarına göre RTÜK üyeliği seçimi, Kanun’un 35. maddesinin beşinci fıkrası gereği seçim anında Meclis’teki siyasi parti gruplarının halihazırdaki sandalye dağılımına göre gerçekleştirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullanmıştı.
