Karamollaoğlu'ndan iktidara eleştiri: Geçmişte mağdur oldukları ne varsa, şimdi failleri oldular

Karamollaoğlu'ndan iktidara eleştiri: Geçmişte mağdur oldukları ne varsa, şimdi failleri oldular

Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu, adaletsizliğin bu kadar zirvede olduğu bir dönemi görmediğini belirterek, "Bugün iktidarda bulunanlar, geçmişteki iddialarının tümüyle kendileri vuruldular. Kimleri tenkit etmişlerse aynı şeyleri iktidarda bulunanlar yapıyorlar. Geçmişte mağdur oldukları ne varsa; şimdi failleri oldular" dedi.

Haftalık olağan değerlendirme toplantısında konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu adaletsizliğin bu kadar zirvede olduğu bir dönemi görmediğini dile getirdi.

Karamollaoğlu’nun açıklamalarından satır başları:

Elbette insanımızın öncelikli gündemi ekonomi herkesi ve her kesimi etkiliyor. İşçi ve memuru, dar gelirliyi başka, esnafı başka, üretici ve iş insanlarını başka şekilde etkiliyor. Fakat sebep-sonuç ilişkisini takip ettiğimizde; adalet konusunda yaşanan eksikliğin, ekonomi başta olmak üzere, diğer tüm problemlerimizin kaynağı olduğunu görüyoruz.

Çünkü adalet; mülkün, devletin temelidir. Adalet olmadan devletin varlığından bahsetmek mümkün olmaz! Bunun için; “önce adalet, her zaman adalet ve herkese adalet” demek mecburiyetindeyiz. Adalet olmadan olmaz, olmuyor da nitekim! Bir yerde adalet eksikliği varsa; başka hiçbir şey tam olmuyor. Tabiri caizse adalet açığı kapanmadan; bütçe açığı ve cari açık kapatmak da mümkün değil.

POLİSİN SERT MÜDAHALESİ

Geçtiğimiz günlerde Adana’da, Furkan Vakfı Başkanına ve arkadaşlarına polisin sert müdahalesi gündeme yansıdı. Bu nasıl bir psikolojidir anlamak mümkün değil? Sebebi ne olursa olsun; gerekçesi ve içeriği ne olursa olsun, basın açıklaması, yürüyüş ve protesto gibi en temel anayasal haklarını kullanan insanlara, böylesine şiddet uygulanması kabul etmemiz mümkün değildir.

Kim olursa olsun. Jopla, biber gazı ve hatta plastik mermilerle; insanları itip tartaklayıp, vurarak haddi aşanlar hakkında derhal işlem yapılmalıdır. Yere kapaklanmış, kendini korumaya çalışan bir insana, hele de bir kadına vurulan o joplar, sadece o kişiye değil; bu ülkede adalet ve vicdan kavramlarına vurulmuş, yaralamış ve bir iz bırakmıştır.

Biz joplayanın ya da joplananın kimliğine, kılık kıyafetine takılıp kalmıyoruz. Bizim için esas önemli olan; o jopun o şekilde bir insanın sırtına inip kalkmasıdır! Hem de vatandaşları korumakla görevli emniyet mensupları tarafından.

"KİMLERİ TENKİT ETMİŞSE İKTİDAR AYNISINI YAPIYORLAR"

Muhterem arkadaşlar; bu ülkede güzel ve kötü birçok şeye tanıklık ettim. İnanın, adaletsizliğin bu denli zirve yaptığı bir dönem olmadı bu ülkede desem yanlış olmaz. İhtilal mahkemeleri hariç, askeri vesayet dönemlerinde bile, mahkemelere bu kadar müdahale olmadı. Bugün iktidarda bulunanlar, geçmişteki iddialarının tümüyle kendileri vuruldular! Daha doğrusu bunu kendi elleriyle meydana getiriyorlar. Kimleri tenkit etmişlerse aynı şeyleri iktidarda bulunanlar yapıyorlar.

Geçmişte mağdur oldukları ne varsa; şimdi failleri oldular. Öte yandan; bu iktidar, mahkemelerde beraat edenlerin haklarını vermezken, bazı ülke devlet başkanlarının talebi ile suçluları serbest bırakıp, memleketlerine gitmelerine izin verildi. Bu çifte standardı kabul etmek mümkün değil. Maalesef dışarıdan bizim mahkemelerimize müdahale edebiliyor. Gerek ABD'nin gerekse Almanya'nın istediği isimler hem serbest bırakıldı hem de özel uçakla memleketlerine gönderildi.

Bu olayın birinci derecede faili olan İçişleri Bakanı başta olmak üzere, bu görüntülere sebep olan kim varsa haklarında işlem başlatılmalı ve gerekli cezalar tatbik edilmelidir. Bunun ama’sı, fakat’ı olmaz, olamaz! Hiçbir bahane ve gerekçe bu görüntüleri AK-la-ya-maz!"

ERDOĞAN’A YETKİ ELEŞTİRİSİ

"Değerli arkadaşlar; adaletten ekonomiye geçiş yapmak istiyorum. Yeni Bir Seçim yasası sunuldu. Bu seçim yasasına göre Cumhurbaşkanına göre herkes hizaya girecek ama Cumhurbaşkanı devletin imkanlarını kullanabilecek. Cumhurbaşkanı elbette geniş yetkilere sahiptir ama layüsel değildir.

Birtakım kurallar onu da bağlar, bağlamalıdır. Bununla şuraya temas etmek istiyorum. Pazartesi akşamı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde verilen bir yemek. Kimlere veriliyor o yemek? Geçmişten bugüne Ak Parti’nin il başkanları ve milletvekillerine. Hangi sıfatla, hangi hakla ve hangi ahlaki değerle bu yemek organize edilmiş; ben şahsen anlayamadım.

Bu yemekli toplantı, geldiğimiz noktayı tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir adeta. Paranız mı yok, yoksa Külliye’nin menüsünü, şatafatını başka hiçbir yerde bulamayacağınız için mi orada bu toplantıyı yaptınız?

Oldu olacak, yer geniş nasıl olsa; yapın oraya bir de otel, kamplarınızı falan da orada yapın, Kızılcahamam’a ve Afyon’a toplantı için gitme zahmetinde bulunmayın! Gerçi bunu söylüyorum ama akıllarına da düşürmeyelim; bu kadar da olmaz herhalde dediğimiz ne varsa oluyor çünkü bu sistemde! Bir bakıyorsunuz “nas”lara atıfta bulunuluyor, ama esas uymamız gereken “nas”lar ihmal ediliyor."

"GÖZLERİNDEN IŞILTI SAÇAN EKONOMİ BAKANI"

"Ekonomide konuşulacak çok şey var ama bugüne kadar konuştuğu gibi konuşmaması gereken biri var ki; o da Ekonomi Bakanı. Akaryakıt fiyatları can yakıyor; şehirlerarası otobüs biletlerine yüzde 20 bir zam daha yapıldığı açıklandı. Kırmızı et fiyatlarına yüzde 48 zam yapıldı.

Bu arada antiparantez, ülkemizde besiciler Doğu Anadolu'da özellikle hem süt ineklerinin hem de besi hayvanlarını besleyemedikleri için kesime başladılar, haberiniz olsun. Et Süt Kurumu Başkanı'nın açıklaması da evlere şenlik. Niye yüzde 48 zam yapmışlar? Çünkü et çok ucuzmuş. Millet kuyruğa giriyormuş, o kuyrukları önlemek içinmiş. Allah akıl fikir versin! Zam yapınca kuyruklar duracak millet rahat edecek güya.

Ekmeğe, süte, patatese… Aklınıza gelen ne varsa, en temel gıda maddeleri başta olmak üzere, her gün her şeye yeni bir zam geliyor… “Gözlerinden ışıltı saçan Bakan”ise hamasi söylemlerde bulunmaya devam ediyor.

Gözlerindeki ışıltıyla, sözlerindeki pırıltı ve gürültüyle ekonomiyi düzelteceklerini sanıyorlar hâlâ. Ekonomi Bakanı Nebati’nin konuşmaması ekonomimiz için hayatidir. Daha doğrusu kendileri de böyle düzelmeyeceğini biliyor ama “ya tutarsa” mantığıyla konuşmaya devam ediyorlar."

"KUR KORUMALI MEVDUAT YÜKÜ HEPİMİZİN SIRTINA YÜK"

"Kur Korumalı Mevduat’ın yükü Hazine’nin, yani hepimizin sırtına yüklenmeye başladı. Döviz, kontrol altına alınamadı; zamlar durdurulamadı. Dövizde yavaş ama istikrarlı bir artış var. Dolar düştüğü yer olan 18 liraya tekrar çıkacak gibi duruyor. Sarıldılar yine o sihirli cümlelere; “Bayrak inmeyecek, ezan susmayacak..”

Bu acziyetin ifadesidir. Böyle bir endişe mi var? Böyle bir tehlike mi var? Bu ülkede kimse ezanı susturmaya bayrağı indirmeye teşebbüs edemez. Ne biz, ne de milletimiz böyle bir şeye izin vermez Ardından hemen bir de itiraf cümlesi geldi; Türk Lirası en düşük durumda, ama rahat olun.

Güler misin, ağlar mısın? Öncelikle; bu ülkede, bir Allah’ın kulu bayrağımızı indiremez, ezanı susturamaz! Bizler ve aziz milletimiz buna izin vermeyiz! Ama susması gereken ve o koltuklardan inmesi gereken birileri var elbette! Konuştukça dökülüyor, gözlerinize baktıkça da ışıltınız sönüyor; bu milleti her geçen gün yoruyorsunuz; artık buna son vermenin zamanı gelmiştir."

"TÜRKİYE NASIL SAVRULMUŞ BİR DIŞ POLİTİKA YÜRÜTEBİLİR?"

"İç politikadaki gelişmeler öylesine yoğun ki, zaman zaman dış politika ihmal ediliyor. Ama Türkiye, herhangi bir ülke değil ki! Dış politikayı ihmal etme lüksü hiçbir ülkenin yok ama Türkiye’nin hiç yok! Dünyanın en stratejik konuma bulunan ülkesidir Türkiye.

Tarihi müktesabıtımız, coğrafi konumumuz ve sorumluluklarımız gereği biz asla edilgen bir dış politika yürütemeyiz. Türkiye nasıl böyle edilgen, yönsüz ve savrulmuş bir dış politika yürütebilir, İslam alemi nasıl bu kadar dağınık olabilir ve herkes nasıl sadece kendi başının çaresine bakar hale gelir; kabullenmek mümkün değil! Bizlerin, bir vücudun azaları gibi birbirine bağlı ve bir tarağın dişleri gibi yan yana olmamız gerekir."

"DÜNYA UKRAYNA KARŞISINDA AYAĞA KALKTI AMA NEDEN İSLAM ÜLKELERİNDEKİ ZULME SAĞIR?"

"Bakınız; Ukrayna’da yaşanan gelişmeler karşısında dünya kamuoyu ayağa kalktı. NATO ve AB ülkeleri, ABD ve Rusya herkes aktif. En çok koşturan da herhalde Türk yetkililer. Ama yıllardır Filistin, Suriye, Irak, Keşmir, Yemen, Libya, Uygurlar, Hindistan ve diğer tüm İslam ülkelerinde yaşanan zulümler karşısında herkes kör, sağır ve dilsiz adeta.

Bu onların değil, İslam ülkelerinin yöneticilerinin kabahatidir daha çok. Onlar inancının gereğini yapıyor; peki biz inancımızın gereklerini ne zaman yerine getireceğiz? Ne zaman Filistin meselesinde nutuk atmaktan öteye geçeceğiz? Ne zaman katil İsrail devletiyle “normalleşme” adımları atmaktan vazgeçeceğiz?

Allah rızası için ne zaman Suriye’ye kulak vereceğiz? Ne zaman Hindistan’ın zulmüne dur diyecek, Keşmir’e yardım eli uzatacağız? Şimdi bir de başörtüsü meselesini çıkardılar! Ne Zaman Üzerimizdeki Bu Uyuşukluğu Atacağız? Biz ne zaman üzerimizdeki bu uyuşukluğu atacak ve Doğu Türkistan’dan arş-ı alaya ulaşan mazlum kardeşlerimizin feryadını dindireceğiz? Ne zaman Irak’ta ve Libya’da ne oldu anlayacak; bugün Arakan’da, Yemen’de, Sudan’da, Tunus’ta, Lübnan’da neler oluyor idrak edecek ve harekete geçeceğiz?

Ne zaman Türkiye, “şahsiyetli bir dış politika”yla; bölge ülkelerini ve İslam alemini derleyip ve geri bırakılmış mazlum ülkeleri toparlayacak? Ne zaman Herzog’tan, Putin’den, Biden’den esirgenmeyen dostluk, İslam ülkelerinin yöneticileri arasında neşet edecek? Biz nasıl bu zulümlere sessiz kalabiliyor, emzikli bebeklerin bombalar altında can vermesine duyarsız, Müslüman kardeşlerimizin evlerinden , yurtlarından sürgün edilmesi karşısında hissiz kalabiliyoruz Allah aşkına? Allah aşkına artık kendimize gelelim, üzerimizdeki bu ölü toprağını atalım; mazlumlara ve meselelerimize sahip çıkalım, sorumluluklarımızı kuşanalım."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (21)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
21 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN