Uluslararası araştırmalar ve uzmanların görüşleri, migren ağrılarının beslenme alışkanlıklarıyla yakından ilişkili olabileceğini ortaya koyuyor.
İngiltere'de yaklaşık 10 milyon kişiyi etkileyen ve en çok 25-55 yaş arasındaki kadınlarda görülen migrenin kesin nedenleri tam olarak bilinmese de, bazı gıdaların ağrıları tetiklediği gözlemleniyor.
Hollanda'daki Leiden Üniversitesi Tıp Merkezi'nden nörobiyolog Prof. Gisela Terwindt'e göre, migren hastalarının yaklaşık yüzde 30'u, belirli yiyeceklerin ataklarını başlattığını fark ediyor.
Ancak, bu tetikleyicilerin kişiden kişiye değişebileceği vurgulanıyor.
ÖNE ÇIKAN MİGREN TETİKLEYİCİLERİ
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, 2015 yılında Oklahoma Üniversitesi'nde yapılan bir çalışma, migren ağrılarına yol açabilecek yaygın gıdaları listeledi.
Bu listede peynir, kırmızı şarap, çikolata, monosodyum glutamat (MSG), nitrat içeren işlenmiş etler (sosis, salam, sucuk vb.), tiramin içeren tofu ve soya ürünleri ile turunçgiller ve suları yer alıyor.
İngiltere Beslenme Derneği'nden Dr. Duane Mellor, özellikle tiramin içeren gıdaların migrenle olan en güçlü bağlantıya sahip olduğunu belirtiyor.
Tiramin; peynir, çikolata, bazı tatlılar ve kırmızı şarapta bulunan bir biyolojik amin. Aşırı miktarda alındığında migren semptomlarına yol açabileceği yönünde kanıtlar mevcut.
İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS), migren hastalarına bir ay boyunca yüksek amin içeren gıdalardan kaçınmalarını ve semptomlarındaki değişimleri gözlemlemelerini öneriyor.
Bu listenin başında alkollü içecekler, kahve, çay gibi kafeinli ürünler, domuz eti, bakla, bezelye, karides ve yengeç gibi deniz ürünleri de bulunuyor.
DÜZENLİ BESLENME VE MİGREN İLİŞKİSİ
Beslenme düzeni, tüketilen gıdaların kendisi kadar önemli bir faktör. Öğün atlamak ve düzensiz beslenmek de migren ataklarını tetikleyebiliyor.
Dr. Duane Mellor, "Kötü yeme alışkanlığı veya kötü bir düzen de tetikleyici olabiliyor" diyerek bu duruma dikkat çekiyor.
2024'te Londra'da düzenlenen Uluslararası Migren Derneği Sempozyumu'nda sunulan bir araştırma, kadınların yüzde 50'si ve erkeklerin yüzde 40'ında öğün atlamanın migreni tetiklediğini gösterdi.
Ayrıca, dehidrasyon (vücudun susuz kalması) da önemli bir tetikleyici. Bu nedenle yeterli sıvı tüketimi, migren ağrılarını önlemede hayati bir rol oynuyor.
MİGREN DİYETİ GERÇEK Mİ?
Migren tedavisi için özel bir diyetin varlığı henüz tam olarak kanıtlanmamış olsa da, bazı beslenme modellerinin migren ağrılarının azalmasına yardımcı olabileceği düşünülüyor.
Stanford Üniversitesi'nden araştırmacılar, glisemik indeksi düşük diyetler, ketojenik diyet ve DASH diyeti gibi beslenme şekillerinin migren üzerindeki olumlu etkilerine dair kanıtlar olduğunu belirtiyor.
Ancak, Migren Derneği'nden Debbie Shipley, migren için 'mucizevi' bir diyetin varlığına dair çok az kanıt bulunduğunu ifade ediyor.
Exeter Baş Ağrısı Kliniği'nden Dr. David Kernick de bu görüşü destekleyerek, güçlü bir 'migren diyeti' tanımı yapacak verilerin olmadığını vurguluyor.
Uzmanlar, genel olarak işlenmiş gıdalardan uzak durulmasını, bol meyve, sebze ve lifli gıdaların tüketilmesini öneriyor.
UZMAN ÖNERİLERİ VE BAŞ AĞRISI GÜNLÜĞÜ
Migren Derneği, hastaların hangi gıdaların ağrılarını tetiklediğini bulabilmeleri için baş ağrısı günlüğü tutmalarını öneriyor.
Bu günlük sayesinde, belirli bir yiyecek veya içecek ile ataklar arasındaki bağlantı daha net görülebiliyor.
Dr. Duane Mellor, "Herkes kendine özgüdür" diyerek, bir gıdanın bir kişide migreni tetiklerken, başka bir kişide hiçbir etkiye neden olmayabileceğini belirtiyor.
Bu nedenle, olası bir tetikleyici gıdayı beslenme programından tamamen çıkarmadan önce bir diyetisyene danışılması, olası besin eksikliklerini önlemek açısından büyük önem taşıyor.
Dengeli ve düzenli beslenmenin, migrenle mücadelede en önemli adımlardan biri olduğu uzmanlarca vurgulanıyor.
Karnında yanma hissetti, röntgende şoke oldu! Bahçedeyken ne olduğunu anlayamadan bir anda gelişti


