Tarihçi yazar Y. Hakan Erdem’in 1996’da yurt dışında yayımlanan ‘Osmanlı’da Köleliğin Sonu’ kitabı Timaş Yayınları’nca bir kez daha okura sunuldu. Yazar Özlem Anar’ın ‘Gümüş Kordon’ romanı Everest Yayınları’ndan çıktı. Zeynep Yıldız Abbasoğlu’nun çevirisiyle ‘Kenzü’t-Tuhaf’ raflarda yerini aldı. Türkolog, Prof. Dr. Serkan Şen’in kaleme aldığı ‘Etimolojinin İzinde-Kelimelerden Kültüre Seyahatler’ kitabı Ötüken Neşriyat etiketiyle raflarda.
YAKIN OSMANLI TARİHİNİN ‘GÖRMEZDEN GELİNEN’ YÜZÜ
Tarihçi yazar Y. Hakan Erdem’in 1996’da yurt dışında yayımlanan ‘Osmanlı’da Köleliğin Sonu’ kitabı Timaş Yayınları’nca bir kez daha okura sunuldu. KARAR okurlarının 2016-2022 tarihleri arasındaki yazılarından tanıdığı Erdem, Bahar Tırnakçı’nın Türkçeye aktardığı kitabında Osmanlı’da 1800 ve 1909 yılları arasındaki kölelik tarihini sekiz bölümde ele alıyor. İlk iki bölümde Tanzimat öncesi, Batı’nın konuya henüz müdahil olmadığı dönemdeki köleliğe yönelik geleneksel Osmanlı politikalarını inceleyen yazar, ardından 1839 Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu sonrası döneme odaklanarak, kölelik düzeninin geç imparatorluk dönemine kadar nasıl sürdüğü sorusuna cevap arıyor. Konuyu İngiliz politikaları üzerinden de inceleyen yazar, yakın Osmanlı tarihinin pek bilinmeyen bir yönüne ışık tutuyor.
PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI HAYATLARIN PERDE ARKASI
Yazar Özlem Anar’ın ‘Gümüş Kordon’ romanı Everest Yayınları’ndan çıktı. Yazar, yeni romanında okurlarına kendine özgü ironik üslubuyla sıra dışı bir ‘kişisel düşüş’ hikayesini aktarıyor. Romanın baş karakteri, başarısız bir evliliğin ve belirsiz kaderin avucunda her fani gibi kendini çaresiz hisseden emekli bankacı Perihan, her türlü kuşkudan arınmış hayatların kapılarını aralayan bir ‘Peri’ye dönüşüyor. Ardından, büyüyen egosunun gölgesinde, kalmakla gitmek arasındaki o zorlu geçitte sıkışan Perihan, her şeyin aslında pamuk ipliğine bağlı olduğu, insan denen muammanın ‘genellenemeyeceği’ gerçeğiyle yüzleşiyor. ‘Cesur yeni dünya’da dönüşümün peşine düşenlerin hikayesini işleyen roman okuruna kendinden izler de sunuyor.
HACMİ KÜÇÜK İÇERİĞİ MÜZİK TARİHİNE IŞIK TUTAN HAZİNE
Vakıfbank Kültür Yayınları, 14. yüzyılda İsfahan’da Hasan-ı Kâşânî isminde kimliği meçhul bir yazara atfedilen ‘Kenzü’t-Tuhaf’ adlı eseri, Zeynep Yıldız Abbasoğlu’nun çevirisiyle Türkçeye aktardı. Müzik düşünce tarihine dair günümüze ulaşan en önemli kaynaklardan biri olan, Türkçeye ‘Hediyeler Hazinesi’ olarak tercüme edilebilecek risâle, hacim olarak oldukça küçük olmasına rağmen, Doğu kültürünün müzikal geçmişine ışık tutması açısından bir ‘hazine’ değerinde. Özellikle, tarihi bilgilerin oldukça az olduğu çalgılar konusunda çok ince detaylar barındırması ve anlatımları çizimlerle zenginleştirmesi sayesinde, müzik tarihinin en ilginç konularından biri olan çalgılar hakkında muhteşem veriler sunan kitap, tarihsel ve kültürel bağlamı içinde değerlendirildiği bir araştırma yazısını ve metnin Farsçadan Türkçeye açıklamalı tercümesini içeriyor.
KELİMELERDEN KÜLTÜRE BİNLERCE YILLIK BİR SEYAHAT
Türkolog, Prof. Dr. Serkan Şen’in kaleme aldığı ‘Etimolojinin İzinde-Kelimelerden Kültüre Seyahatler’ kitabı Ötüken Neşriyat etiketiyle raflarda. Kitabında etimoloji merakını, onun kültürel kodlarını okumaya aracı kılarak kaleme alan yazar, kelimelerin kavramsal inşa süreçleri açıklarken Türk kültürünün zemin metinlerinin belirlediği doğrultuda ilerliyor. Yazar, Türk düşüncesini yansıtan temel kaynaklar olarak bilinen Köktürk Yazıtları, Kutadgu Bilig, Dîvânu Lugâti’t-Türk, Dede Korkut, Oğuz Kağan Destanı gibi eserlere taşınmış dil içi dünya görüşü üzerinden değerlendirmelerde bulunuyor. Etimolojik tespitlerini, art zamanlı fotoğraflamaların yanı sıra tarihselci bir yaklaşımla eş zamanlı mukayese eden yazar, böylelikle, Türk dünya görüşünün en saf hâline yönelik önermeler ortaya koyarak, gelecek tasavvurumuza dil ve medeniyet ilintisi bağlamında farkındalıklar sunuyor.
