Göç kilidinin anahtarı Balkan sinemasında

Göç kilidinin anahtarı Balkan sinemasında

Artizan Sanat’ın düzenlediği Balkan Film Günleri’nde buluşan Balkanlı ve Türk sinemacılar günümüzün önemli sorunu göç konusunu da masaya yatırdı. Sinemacılar, Bulgaristan’dan Bosna Hersek’e, Yunanistan’dan Türkiye’ye bölgedeki bütün ülkelerin Osmanlı üzerinden ortak bir tarihe sahip olduğunun altını çizdi. Usta isimler ayrıca, Balkanlı sinemacıların geçmişten gelen benzerlikler üzerinden ilişki kurarak, bütün bölgeyi etkileyen göç sorununa da çözüm sunacak işler üretebileceğini kaydetti.

SALİHA SULTAN

Beyoğlu geçtiğimiz hafta boyunca Balkan sinemasının usta isimlerine ev sahipliği yaptı. Artizan Sanat tarafından düzenlenen, Balkan ülkelerinin seçkin yapımlarının gösterildiği ‘Balkan Film Günleri’nde Bulgar yapımcı Ivan Tonev, Makedon festival organizatörü Sali Sallini, Boşnak oyuncu Alma Terziç, Balkan sineması uzmanı Prof. Dr. Dina Iordanova ve Bulgar yönetmen Maria Lafi gibi konu üzerine uzman isimler de birçok etkinlikte yer aldı. Hafta boyunca Faysal Soysal, Murat Tırpan, Prof. Dr. Savaş Aslan, Mehmet Güleryüz, Ahmet Şahin, Nazif Tunç, Gani Şavata, Tuba Deniz gibi Türk sinema sektöründen yönetmen, yapımcı ve yazarlarla etkinliklerde bir araya gelen Balkan sinemacılar, kendi ülkelerinin sinema dünyasının yanı sıra Türk sineması ile etkileşimi konusunda da fikir alış verişlerinde bulundu. Film günlerinin en önemli etkinliklerinden biri de, Prof. Dr. Iordanova, Lafi ve Savaş’ın gibi konuşmacı olduğu ‘Geçmişten Günümüze Balkan Sineması’ söyleşisi oldu.

Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde gerçekleşen, sinema yazarı Tırpan’ın yönettiği söyleşide Türkiye ve Balkan ülkelerinin sinemasal olarak benzerlikleri ve günümüzün özellikle ‘göç’ kaynaklı sorunlarına birlikte üretebilecekleri çözümler konuşuldu.
Söyleşide Tırpan’ın “Balkan sineması diye bir kavram var mı, nasıl temellendiriliyor?” sorusuna Bulgaristan’dan ülkemize gelen Prof. Dr. Iordanova bölgedeki ülkelerin benzerliklerini merkeze alarak şu yanıtı verdi:

“Balkan sinemasına bir bütün olarak bakmamız üretkenlik sağlayacaktır. Mesela ben filmlerde savaşla ilgili birçok sahne izlediğim Bosna’yı ilk kez geçen yıl ziyaret ettim. Görsel olarak bölgenin Bulgaristan gibi olduğunu düşündüm. İki ülkenin duygusal benzerlikleri de var. İnsanları, motivasyonları ve paylaştıkları ortak tarih. Biliyorsunuz, Balkanlar gelişirken pek çok ülke ayrıldı, eski Osmanlığı İmparatorluğunun yönettiği bölgelerden bahsediyoruz. Şimdi kimse geriye dönüp bakmıyor, artık özerk ülkeler ama geriye dönüp bakmak, bu benzerlikler, ortak tarih üzerinden hikayeler anlatmak lazım.”

‘OSMANLI’DAN SONRA HER ÜLKE YERELLEŞTİ’

Konuşmacıların Balkan ülkelerindeki siyasi reflekslerden ve ülkeler arasındaki çekişmelerden de bahsettiği söyleşide konuya Yunanistan’tan yapımcı Lafi ise şu sözleri ile dahil oldu: “Bir yapımcı olarak ortak yapımlar üzerine çalışmalar da yapıyorum. Türkiye ve Yunanistan birçok ortak yapım çıkaran iki ülke, ama siyasi olarak ‘birbirleri ile konuşmuyorlar’. Semih Kaplanoğlu mesela, onun filmleri genelde Yunanistan ile ortak yapım oluyor.”

Prof. Dr. Iordanova da bu konuda şunları ekledi:

“Bulgaristan’da ben de bunu fark etmiştim. Bulgaristan ve Türkiye arasında da siyasi konular var. Bulgar bir yapımcımız mesela, ‘Eşkiya’ filminin ortak yapımcısı olmakla gururlanıyordu, filmin gişe rekorları kırdığından bahsediyordu. Balkan ülkeleri benzerlikleri olan ülkeler çünkü. Bu benzerlikler 100 yıl önce de vardı ama erken sinema döneminde geçişler çok kolay yapılıyor malum ve Osmanlı’dan sonra her ülke kendi kültürünü kurarken yerelleşmiş durumda. Bugün herkes bir şekilde kabul edilebilir bir hikaye anlatıyor ama bence olan bu değil. Şunu fark etmeliyiz ki bizim tarihimiz ortak, birlikte paylaştık, bunu kabul edebilirsek daha iyi hikayeler çıkarabiliriz bence. Balkan sinemasında bu benzerlikleri yeniden nasıl inşa ederiz sorusunun peşine düşmeliyiz şu an.”

‘MANAKİLER KİMİNE GÖRE OSMANLI TEBASI, KİMİNE GÖRE ROMAN’

Türk sineması üzerine monografisiyle tanınan Prof. Dr. Savaş da konuya şu sözlerle Türkiye’den bir pencere açtı: “Geçişler çok fazla, izini sürmek çok dertli. Örneğin Manaki Kardeşler nereli? Osmanlılı. Ana dilleri Eflakça, oradan bakınca Romanyalı demeliyiz ama yaşadıkları doğdukları köy güney Makedonya’da. Makedonlar mı? Sonradan manastırda yaşıyorlar çünkü. Kuzey Makedonya’da film çekiyorlar, kimisi onları Yunan olarak sahipleniyor, başkası Makedon diyecek, Romanyaya gitsen Roman diyecekler. Bizim Sultan Murat’ın Balkan ziyareti var, çeken Manaki kardeşler. Biz de, Osmanlı tebası diyeceğiz. Böyle bir sürü içiçe geçmiş, kültürler arası geçişlerin çok kolay olduğu bir ortamın içindeyiz. Ulusal sınırlar keskinleşince bunlar yokmuş gibi öğretiliyoruz ama arkeolojik kazı yaptıkça geçmişi tezahür edebiliyoruz.” Sinefillerin film gösterimlerine ve etkinliklerine büyük ilgi gösterdiği, hafta boyu Beyoğlu’nda Balkan sineması rüzgarı estiren etkinlik dün sona erdi.

‘YARIN BİZİM DE BAŞIMIZA GELMEYECEĞİNİ KİM BİLEBİLİR?’

Söyleşide Prof. Dr. Iordanova’nın şu tespiti ise dikkat çekiciydi:

“Türkiye’deyken Lütfi Akad’ın ‘Göç Üçlemesi’ni izledim. Gördüm ki Balkan ülkelerinin sinemasında yer alan göç döngüsü, Türkiye’de de var. Çünkü her ülkede modernizasyon anlamında entegrasyon sorunları çok fazla. Bu filmler birbirinden bağımsız çekilmiş ama, toplumdaki süreçlerle alakalı ve her ülkede benzer sonuçlar elde ediyoruz.” Yapımcı Lafi ise şunları ekledi: “Son yıllarda özellikle tüm Balkan ülkelerinin aynı sıkıntısı var. Balkanlar Batı Avrupa’ya geçiş noktası, bu giderek büyüyecek. İnsanlar gelmeye devam edecek, sadece savaşla ilgili değil bu, iklim de değişiyor. İnsanlar sürekli taşınıyor ve bu bir sanatçının değerlendirmesi gereken bir nokta. Ege Denizi boğulmuş insanlarla dolu. Gelenleri biliyoruz ama kaçının gelmeyi başaramadığını bilmiyoruz. Bu yarın belki bizi de vuracak, Yarın bizim göçmek zorunda kalmayacağımızı kim bilebilir. Bunu çözmemiz lazım ve Balkan sineması, bu ülkelerin sinemacılarının yapacakları bu sorunu çözmek adına çok önemli bir yol."

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN