Karar Gazetesi Jürisi deneme kitaplarında 2025'in en iyilerini seçti: Edebiyatın sivil sesine taze nefesler

Karar Gazetesi Jürisi deneme kitaplarında 2025'in en iyilerini seçti: Edebiyatın sivil sesine taze nefesler

Geleneksel ‘Yılın En İyileri’ serimize bu yıl edebiyatın sivil ve özgür alanı deneme türü de eklendi. Enis Batur, Senail Özkan, Murat Yalçın ve Ömer Faruk’tan oluşan KARAR jürisi genç kalem Orçun Üçer’in ‘Denemeden Bilemezsin II’ eserini ortak takdirle zirveye taşıdı. Üç jürimiz de Taner Ay’ın ‘Hikâyelerini Rüzgârların Fısıltılarına Yazmışlardı’ kitabını öne çıkardı. Bu seçimler okura Ömer Erdem’in çiçeği burnunda eseri ‘Çocuğu Gezdiriyorlar’ın da yer aldığı 7 eserlik bir okuma listesi sundu.

KARAR olarak ‘Yılın En İyileri’ serimizde bu yıl bir ilke imza atarak, edebiyatın en sivil ve özgür kalesi olan deneme türünü seçkimize dahil ettik. Son yıllarda okurun düşünce dünyasında yeniden yükselişe geçen, kalıplara sığmayan bu türü mercek altına aldığımız ilk yılımızda; Enis Batur, Senail Özkan, Murat Yalçın ve Ömer Faruk’tan oluşan jürimiz müthiş bir mutabakata imza attı. Genç denemeci Orçun Üçer’in bir dil oyunbazlığı sergilediği ‘Denemeden Bilemezsin II’ eseri, dört jürinin tamamının listesinde yer alarak bu kategorinin ilk ‘zirve ismi’ oldu.

Hemen ardından, üç jürimizin seçimiyle edebiyatımızın en verimli kalemlerinden biri olan Taner Ay’ın hafızayı rüzgârların fısıltısıyla harmanladığı ve türün ulaştığı estetik boyutu gözler önüne seren ‘Hikâyelerini Rüzgârların Fısıltılarına Yazmışlardı’ geliyor.

Beşir Ayvazoğlu’ndan Necati Tosuner’e, Ömer Erdem’den Hüseyin Köse ve Tekin Şener’e uzanan 2025'in bu ilk deneme seçkisi, kütüphanelerin en özgür rafı olmaya aday.

İşte, KARAR jürisinin okurlarımıza deneme türünde 2025’e dair 7 kitaplık bir okuma listesi sunan değerlendirmeleri:

BİR YAŞAMÖYKÜSÜNDEN DOĞAN ‘ROMANESK’ DENEMELER

baturrr.png

  • DANİŞMEND (Beşir Ayvazoğlu, Kapı Yayınları):

Beşir Ayvazoğlu bütün yaşamöykü kitaplarında olduğu gibi ‘Danişmend’de de incelemeci yanını olgun bir denemeci üslubuyla pekiştiriyor, bana kalırsa ‘romanesk deneme’ler kuruyor.

dannnnn.png

  • HİKÂYELERİNİ RÜZGARLARIN FISILTILARINA YAZMIŞLARDI (Taner Ay, Vapur Yayınları):

Taner Ay, söylemekten bıkmadım, son dönemin en değerli edebi ‘infilak’ı! Hem denemeleri, hem romanlarıyla.

  • DENEMEDEN BİLEMEZSİN II (Orçun Üçer, Ötüken Neşriyat):

Orçun Üçer bu kitabında öncüllerini selamlayarak kendi çizgisini genişletiyor.

İNSANI YAKALAYAN VE SÜRÜKLEYEN ESERLER

ozkannn.png

2025 yılında yayınlanan deneme türü kitapların hepsini okuyacak kadar zamanım olmadı maalesef. Okuduklarım içinden beğendiğim, etkilendiğim bazılarını şöylece sıralayabilirim.

  1. HİKÂYELERİNİ RÜZGARLARIN FISILTILARINA YAZMIŞLARDI (Taner Ay, Vapur Yayınları): Tabii ilk sırayı Taner Ay’a ayırmak isterim; çünkü Taner Bey, kalemi ve muhayyilesi çok güçlü bir yazar. İster roman yazsın ister fıkra, makale, gazete yazısı isterse deneme yazısı; ister müzik, dünya edebiyatı, isterse Türk edebiyatı hakkında yazsın, heybesinde her zaman yeni bilgi, düşünce, bol miktarda malumat, enteresan aforizmalar, atasözleri ve nükteler bulunur. Tabii bunları gözünüze sokmaz, sohbet eder gibi, konuşur gibi yazılarında harmanlar. Öyle ki çok iyi bildiklerinizi dahi ondan okurken eksiklerinizi fark edersiniz; hep yeni bilgilerle donanırsınız, zihniniz yeni malumatlarla, espri ve nüktelerle dolar.

Taner Ay’ın Türkçesi mükemmeldir; üslubu kıvrak, tempolu ve uzun solukludur. Ne kadar uzun yazsa da bıktırmaz, merak ettirir, bir sihirbazın değneğini takip eder gibi peşine takılırsınız, kopamazsınız; büyüler, sürükler ve sizi çok farklı zamanlara, renkli mekânlara götürür. Müstakbel yazılarını da okumak için sabırsızlanır, zamanı iple çekersiniz. Bazen benim hazzetmediğim kavramlar, kelimeler kullanıyor, ama olsun onun da benim de hürriyetim; demeden edemedim.

Taner Ay’ın diğer eserlerinin yanında Ötüken Neşriyat’tan çıkan Edebiyatın Kadıköyü ve Edebiyatın Suriçi başlıklı deneme eserlerini bilhassa önemsiyor ve tavsiye ediyorum; çünkü bu eserlerde Taner Bey okuyucuya edebiyatın yanı sıra şehrin gezip de fark etmediğimiz güzelliklerini gösterir; şehrin tarihine, tarihi mekânlarına, semtlerin, sokakların mazisine götürür bizi; bize kâh tarih anlatır kâh sanat, edebiyat ve şiir. Taner Ay, İstanbul’da doğmuş, büyümüş ve çocukluğundan itibaren edebiyat ve şiir solumuş; çağının sanatkârlarıyla; ressam, müzisyen, artist, heykeltıraş ve mimarlarıyla, yazar ve şairleriyle tanışmış; bazılarıyla dost olmuş, yarenlik etmiş, kendini kültüre, şehrin tarihine vakfetmiştir. O, bu şehrin sokaklarını avucunun içi gibi tanıyan, edebiyat mahfillerini ve mekânlarını bilen iyi bir edebiyatçı ve şehir gezginidir. Dolayısıyla Taner Bey’in İstanbul’un çeşitli semtlerini, Kadıköy’ü, Üsküdar’ı, Suriçi’ni anlatan denemelerini okuyan talihli okuyucu, sadece edebiyat, şiir ve roman okumuş olmaz, aynı zamanda çok farklı dikkatlerle kaleme alınmış bir kültür tarihi de okumuş olur.

Özellikle vurgulamak isterim ki Taner Ay, denemelerinde daima herkesin kolay kolay ulaşamayacağı bilgiler sunar; o, malumatfuruş değildir; yeni, değerli ve kolay ulaşılamayacak malumatlar verir. Artık bitti, buradan ötesi yoktur dediğiniz noktada o, ganimet kabilinden malumatlarla gelir; okuyucunun dikkatlerini eşyanın, mekânın ve zamanın bilinmeyen, keşfedilmedik derinliklerine yönlendirir. İdrakimiz doğru gözlemciyle buluştuğu zaman sanat hadiselerini daha kolay anlarız. Bu anlamda Taner Ay, çok iyi bildiğimiz yahut bildiğimizi zannettiğimiz alanlarda bile daima yeni bilgilerle merakımızı ve alakamızı besler, bizi yarı yolda bırakmaz. Onun Vapur Yayınları’ndan çıkan Hikâyelerini Rüzgârların Fısıltılarına Yazmışlardı başlıklı deneme kitabına göz atıverin, göreceksiniz ki yazar iyi bildiğiniz konularda dahi inanılmaz bilgi ve malumatlarla size refakat etmekte, hatta yol göstermektedir. Kendimden bir örek vereyim: Nietzsche hakkında bir telif kaleme aldığım halde, Taner Bey’in mezkur eserindeki “Friedrich Nietzsche ve Torino Atı” başlıklı deneme yazısında benim bilmediğim bir yığın meçhul bilgiyle karşılaştım ve adeta gözüm açıldı.

  1. DENEMEDEN BİLEMEZSİN II (Orçun Üçer, Ötüken Neşriyat): Bu yıl okuduğum başka bir deneme kitabı yine Ötüken Neşriyat’tan geldi. İki cilt halinde yayınlanan “Denemeden Bilemezsin” başlıklı deneme kitabının yazarı Orçun Üçer. Bu iki cilt de Nietzsche’nin tabiriyle “Kurze Rede lange sinn” yani “Söz kısa, anlam derin” kabilinden. Evet, cümleler kısa, dil berrak, anlam sarih… Her cümle çimende takla atan kuzular misali neşeli ve hareketli, bir rakkase misali büyüleyici... Ve bazı cümleler çatlayacak kadar, insanı çatlatacak kadar mana yüklü. Yazar eserlerinde hakikat hamurunu çok iyi karmış; humor (mizah), ciddiyet, nüktedanlık tam kıvamında... Türkçesi yayla gözesi kadar temiz ve berrak. Cüruf yok, sıfır atık. Bu Türkçeyle ne yazılsa isabet olur. Yazarın Türkçesinin kalitesi entelektüel irtifasını gösterir.


Orçun Bey, ele aldığı konulara derinlemesine vakıf görünüyor. Denemelerinde mizahı ustaca kullanıyor; dövüyor ama sövmüyor, muhatabına karşı kabalık etmiyor, bayağılık yok, ideolojik saplantı yok, gerekçelendirmeden yargılamak yok. Amma vurduğu yerden de muazzam ses çıkıyor. Muarızını, muhalifini yargılarken münekkit, kendisi hakkında da hüküm vermiş olur. Aşağılama, hor görme ve kabalığı silah olarak kuşanan münekkidin eleştiri okları bumerang gibi kendine döner. O yüzden deneme zor sanattır, eleştiri sevimsiz bir iştir. Gel gör ki eleştiri olmadan düşünce olmaz. Kant’ın üç büyük eserinin başlığı Kritik’le başlar. “Cehaletlerinden başka muhafaza edecek şeyleri olmayanlar” Orçun Bey’in deneme kitaplarını iyi muhafaza etsinler, birazcık da okusunlar; zira “Denemeden Bilemezsin” vesselam.

  • BİRİNCİ ÇOĞUL ŞEHİR (Tekin Şener, Kitabevi Yayınları):

Demelerini severek okuduğum başka bir yazar Sivas’ta ikamet etmektedir. Hayır, Altıncı Şehir’in müellifinden söz etmiyorum; zamanında o, Sivas’a som altın Altıncı Şehir nam bir eser bırakarak ayrıldı bu şehirden. Şimdilerde zamanın gergefinde neler dokuyor bilemiyorum. Benim burada hatırlattığım Tekin Şener, varlığını yüce dağlara yaslamış ve buradan kendi iç aydınlığıyla Sivas’ı aydınlatmaktadır. Her denemesi, Sivas gecelerini aydınlatan onaltı başlı şamdanlar gibidir. Tekin Bey’in Birinci Çoğul Şehir başlığı altında topladığı denemeleri Kitabevi Yayınlar’ından çıktı. Bana sorarsanız aslında yalnızca iki tür eser vardır: 1. insanı yakalayan ve sürükleyen eserler, 2. güzel ve övgü dolu eleştirilere rağmen kalpte hiçbir yankı bırakmayanlar. Birinciler gerçekten bu adı hak eder; ikincilerse sadece görünüşte bu adı taşırlar. Tekin Şener’in deneme kitabı birincilerdendir. Hakikaten bu küçük deneme kitabında fikir, akan ve aktıkça mecrasında şekil alan bir lav gibidir. Şener, denemelerinde hassas bir sanatkâr dikkati ve titizliğiyle fikirlerini işler ve ele aldığı hemen her konuya felsefi derinlik kazandırır. Bir eserin değerlendirilmesindeki tek kriter, okuma sırasında ortaya çıkan büyü ise, Şener’in eseri bu kritere uygundur. Ben Birinci Çoğul Şehir’i hayranlıkla okudum.

birrr.png

DÜZYAZININ İÇİNE SOKULAN ŞİİRSEL ANLATI

yalll.png

Deneme okuyarak Türkçe kürü yapanlardanım. Son zamanlarda Memet Fuat’a sardırdım iyice. Bu yıl çıkanlardan ise şu üçünü okuyabildim:

  • DENEMEDEN BİLEMEZSİN II (Orçun Üçer, Ötüken Neşriyat)

Dilin tadını çıkarmayı bilen, özünde günlükçü bir yazar Üçer. Alaycı taşkınlığı ondan. Salâh Birsel soyundan: hinoğlu hin yani. Onun çuvaldızı kendine batırma gözüpekliğini seviyorum.

  • ÇOCUĞU GEZDİRİYORLAR (Ömer Erdem, Everest Yayınları)

Düzyazıda bile eli şiire batanlardan. Bu kez çocukluğun sıcak günlerini anlatmış. İyice öyküye sokulmuş Erdem. Anı'nın metastaz özelliği vardır, her türde ortaya çıkar böyle.

cocukkk.png

  • GÖNÜLDE KİTAP (Necati Tosuner, Alakarga Sanat Yayınları)

Yazıyı konuşturanlardan Necati Bey, solungaçlı bir Türkçesi var. Kitaplardan, yazarlardan, kentlerden, anılardan geçerek bir çırpıda varıyor konusuna. Bir kişiye, bir ana, bir olaya, bir olguya nişanlı yazıyor. Kendi ifadesiyle, her denemede enseye tokat atıp kaçıyor.

GÜNDELİK HAYATIN KIYISINDAKİ AYRINTILARIN SESİ

farrr.png

  • HİKÂYELERİNİ RÜZGARLARIN FISILTILARINA YAZMIŞLARDI (Taner Ay, Vapur Yayınları)

Parıldıyor her yazdığıyla şu sıralar, göğümüzde. Bir tutam geçmişten, bir tutam edebiyattan, bir tutam kendinden. Nostaljik esintileri denemeye taşıdığı için.

  • SUSAN ŞEYLERİN GÜRÜLTÜSÜ (Hüseyin Köse, Everest Yayınları)

Ben ülkesinde dolaşarak felsefe yapabildiği için. Ya da felsefe yaparak ben ülkesinde dolaşabildiğinden. Nermi Uygurca.

sussss.png

  • DENEMEDEN BİLEMEZSİN II (Orçun Üçer, Ötüken Neşriyat)

Denemenin imkânlarını zorladığı, denemeye yeni bir biçim, yeni bir soluk getirdiği için.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN