Karayolundaki tünel ve viyadüklere ‘Maraş ekolü’ olarak bilinen edebiyatçıların adları verildi. ‘Yedi Güzel Adam’dan biri olan Rasim Özdenören, “Şu yazıyı yazayım da adım duyulsun diye hiç düşünmedim ama bunu görünce mutlu oldum” dedi.
Yedi Güzel Adam’ın adı artık Kahramanmaraş’a giden yollarda yaşayacak. Kahramanmaraş-Göksun Karayolu Tünelleri açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Bu yolun ismi Edebiyat Yolu” dedi.
Yolda bulunan 11 tünelden birine adı verilen 80 yaşındaki yazar Rasim Özdenören KARAR’a yaptığı açıklamada “Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun. Çocukluğumuzdan itibaren Maraş’ta yazıp çizerken bunlar hiç aklımızdan geçen şeyler değildi, çok mutlu oldum” dedi.
Edebiyatın başkentlerinden biri olarak anılan Kahramanmaraş’ta artık bütün yollar edebiyattan geçiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş-Göksun Karayolu Tünelleri açılışında bir jeste imza attı, “Bu yolun ismini Edebiyat Yolu olarak belirledik” diyerek, yolda bulunan tünellere ve viyadüklere de ‘Maraş ekolü’ olarak bilinen edebiyatçıların adlarının verildiğini açıkladı.
Tünel ve viyadüklere Abdurrahim Karakoç, Akif İnan, Alaeddin Özdenören, Ali Kutlay, Aşık Mahsuni Şerif, Bahaettin Karakoç, Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt, Hayati Vasfi Taşyürek, Necip Fazıl Kısakürek, Nuri Pakdil ve Rasim Özdenören’in adları verildi.
‘SALGIN SONRASI GİDİP TÜNELDEN GEÇECEĞİM’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının ardından tebrik ve hislerini öğrenmek için aradığım ‘Yedi Güzel Adam’la anılan isimlerden yazar Rasim Özdenören, tünele adının verileceğinden habersiz olduğunu belirterek, öğrendiği anı “Ben de televizyondan Cumhurbaşkanımızı dinliyordum. Konuşmasında yolun adını Edebiyat Yolu olduğunu söyledi, isimlerimizi andı, haberdar oldum. Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun. Hiç aklımızdan geçen şeyler değildi” sözleriyle paylaştı.
Özdenören, “Maraş Lisesi’nde okuduğunuz günlerde bir gün o şehirde adınızın her yerde olacağı hiç aklınıza gelmiş miydi?” soruma ise bütün samimiyetiyle “Biz çocukluğumuzdan itibaren yazıp çizerken bunları hiç hesaba katmadık. Yazdıklarımızdan hiçbir zaman böyle bir netice beklemedik. Şu yazıyı yazayım da adım duyulsun diye hiç düşünmedim ama bunları görmekten mutlu oluyorum” cevabını verdi.
Kendi seyahatlerinde yollarda tabelalarda özel isimler gördüğünde kimliklerini hep merak ettiğini de paylaşan Özdenören “Bu benim özel merakımdı. Bir viyadükte mesela bir isim görünce acaba kimdir, bu yolu yapan müteahhidin adı mıdır ya da bu şehrin önemli bir adamı mıdır diye düşünürüm hep. Adı niye verilmiş merak ederdim. Şimdi bizim isimlerimizi görüp merak edenler olacak” dedi.
Özdenören “Kahramanmaraş’a gidip adınızın bulunduğu tünelden geçecek misiniz?” sorumu ise “Salgın nedeniyle bu sıralar evden çıkmıyorum. Ama salgın sonrası gidip isimlerimizi görmek istiyorum. Kızım da haberi duyunca ‘Baba ilk fırsatta gidip görelim, oralardan geçelim’ dedi, hep birlikte gideceğiz inşallah. Ya nasip” diye yanıtladı.
Özdenören duygularını genel olarak “İnsanların bizim beklentimiz olmamasıyla birlikte vefa duygusu göstermesi, kadirbilir olması çok güzel bir şey. Bende bundan dolayı elbette bir kibir, gurur olmuyor fakat mutlu oluyorum. Geçen yıl vefat eden Nuri Pakdil hayatta olsaydı mesela o da çok mutlu olurdu bunu görünce, keyiflenirdi. Allah rahmet eylesin, birlikte yazıp çizdiğimiz herkes adına çok mutlu oldum” cümleleriyle özetledi.
Tünellere adı verilen edebiyatçılar arasında sadece iki isim, 87 yaşındaki Sezai Karakoç ve 80 yaşındaki Özdenören bugün hayatta bulunuyor.
Rasim Özdenören
ERDOĞAN’IN KENDİ BULUŞUDUR
Özdenören Kahramanmaraş’taki yola ‘Edebiyat Yolu’ adının, tünellere şehrin önemli sanat değerlerinin adını verilmesinin ardında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu düşüncesini şu sözlerle aktardı: “Tahminim sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın kendi buluşudur yolun tümünün adını Edebiyat Yolu koymak, o muhtemelen bu yola ‘Edebiyat Yolu adı yakışır’ demiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımız enteresan biri çünkü. Daha İstanbul’da ilçe başkanıyken yüz yüze tanışmadığımız halde dahi benimle hep irtibattaydı. Biz yüz yüze partiyi kurduktan sonra tanıştık.2002 Şubat’ın da annem rahmetli olduğunda evimize taziyeye gelmişti. İlk o zaman yüz yüze tanıştık. Evde büyük bir taziye kalabalığı vardı, oturacak yer bulamayanlar yerlere oturmuştu. Erdem Bayazıt rahmetli de yaşıyordu, o da vardı aramızda."
