1985 yılında bir gigabyte büyüklüğünde veriyi depolamanın maliyeti 3,5 milyon dolara denk geliyordu. 2015’de bu maliyet 3 sente düştü. Farklı bir şekilde ifade edecek olursak 30 yıllık bu süreçte gigabyte başına maliyet 115 milyon kat küçüldü. Bu maliyet yaklaşık her 14 ayda bir yarılanmaya devam ediyor.
Stratejik danışmanlık firması Accenture tarafından her yıl düzenli olarak yayınlanan Teknoloji Vizyonu raporunda bu yıl 11 ülkeden, 12 farklı endüstri dalında faaliyet gösteren 3.100’den fazla üst düzey teknoloji yöneticisi ile yüz yüze görüşülerek elde edilen bulgular ise artık işletmelerin teknolojinin kendisinden çok onun odağındaki farklı bir unsura dikkat etmesi gerektiğini ortaya koyuyor; insana.
Rapora göre artık akıl almaz ölçüde büyüyen veri yığınlarını analiz etmek için yapay zeka çok daha önemli hale gelecek. Bu çeşitli alanlarda insanların ellerindeki işleri makinelerin devralacağı anlamına geliyor. Öte yandan sürekli gelişen teknolojiye uyum sağlayabilecek personelin de artık sürekli bir eğitim döngüsü içinde kendisini yenilemesi gerekecek. Ancak bu durum bile işletmelerin ihtiyaç duyduğu insan kaynağını bünyesinde barındırması için yeterli olamayacak. Öngörülere göre 2020 yılında ABD’deki iş gücünün yüzde 43’ünün freelance olarak çalışacak.
Bu noktada Accenture Türkiye Teknoloji Grubu Ülke Lideri ve Yönetici Ortağı Emre Hayretci: “Her ne kadar dijitalleşmenin temelinde alt yapı teknolojilerinin gelişimi yatıyor gibi görünse de şirketlerde asıl farkı yaratacak ve başarıyı getirecek olan insan. Bu yüzden yeni raporumuzun odağında “Önce İnsan” yaklaşımı var” diyor.
Raporun üzerinde durduğu diğer başlıklar ise işletmelerin sahip olmadıkları kaynaklardan gelir üretebilecekleri platform ekonomileri kurmaları. Apple AppStore, Uber ve Airbnb gibi platformların sayısının girecek artması bekleniyor. Bu durum konvansiyonel iş modellerinin çok hızlı şekilde tepetaklak olmasına neden olabilir ancak Accenture’a göre bu durum öncen tahmin edilebilir ve bu başlık raporda Öngörülebilir Yıkım olarak ele alınıyor.
Hayretci’nin altını çizdiği bir diğer önemli konu ise teknoloji sayesinde gerçekleşen bu dönüşüm için yasal düzenlemelerin arkasında saklanmaya çalışan dev firmaların bu tehlikenin artık daha fazla farkına vararak çözüm için çaba göstermeye başlamaları.
Birleşik Krallık merkezli İnternet tabanlı pazar araştırması şirketi YouGov’un yaptığı araştırmaya göre yeni bin yılın gençleri sırasıyla en çok Google, Amazon, Netflix, YouTube ve Microsoft gibi teknoloji firmalarında çalışmak istiyor.
Her iki raporun Türkiye açısından gösterdiği tek bir şey var; TÜİK verilerine göre 2014 yılı itibariyle 15-24 yaş arasındaki 12,7 milyon genç devrimsel bir teknolojik dönüşüm yaşayan yeni dünyadaki en önemli doğal kaynağımız ve bunu işlemek için kaybedecek tek bir dakikamız bile yok.
