Türk-İş, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmeleri süren kıdem tazminatı ve esnek çalışma gibi düzenlemeleri içeren torba yasaya karşı sokağa çıktı: İstihdam paketi adı altında sunulan düzenleme, güvensizleştirme ve sendikasızlaştırma paketidir.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen ve kamuoyunda 'torba yasa teklifi' olarak bilinen 'İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'ne karşı Türk-İş de ses yükseltti.
"UZUN VADEDE SENDİKALAŞTIRMA PAKETİ"
Türk-İş İl Temsilcisi Nihat Zengin, geçen hafta TBMM'ye sunulan kanun teklifi ile yıllardan beri karşı durdukları esnekleşme ve güvensizleştirme konularının yeniden gündeme geldiğini söyledi.
"İstihdam paketi adı altında kamuoyuna sunulan düzenleme, uzun vadede bir güvensizleştirme ve sendikasızlaştırma paketidir" diyen Zengin, 25 yaş altı ve 50 yaş üstündekilere 'istihdam kolaylığı sağlayacağı' iddia edilen düzenlemenin aslında belirli süreli iş sözleşmelerinin yaygınlaşmasına neden olacağını belirtti.
"DÜZENLEME SENDİKAL YAŞAMI ALT ÜST EDECEK"
Zengin, düzenlemenin kıdem ve ihbar tazminatı gibi işçilerin en temel istihdam güvencelerini ve çalışma barışını ortadan kaldıracağını, sendikal yaşamı alt üst edeceğini dile getirdi.
Zengin "Hükümetin uygulaması gereken öncelikli politika, kayıt dışı çalışmayı önlemektir. Ülke ekonomisi ve işçiler, kayıt dışı çalışmadan dolayı ağır bedeller ödemektedir. Kayıt dışı istihdamla ülke büyük bir gelir kaybına uğramaktadır" diye konuştu.
TÜRK-İŞ'TE TOPLANTI KARARI
Öte yandan Türk-İş Başkanlar Kurulu, Genel Başkan Ergün Atalay başkanlığında 'torba yasa teklifi'ni değerlendirmek üzere toplandı.
Toplantıda 'esnek çalışma' konusu başta olmak üzere teklifle ilgili gelişmelerin hassasiyetle takip edilmesi ve ilerleyen günlerde kamuoyuna açıklama yapılması kararlaştırıldı.
DİSK VE HAK-İŞ DE DÜZENLEMEYE KARŞI
Hükümetin, salgın döneminde ekonomik koşulları iyileştirme amacıyla hazırlandığını söylediği 'torba yasa teklifi'ne işveren temsilcileri destek verirken, işçi konfederasyonları karşı çıkıyor.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç, kısa dönemli çalıştırma için hiçbir şart olmamasını talep ettiklerini belirterek "Herhangi bir yaş ayrımı olmaksızın tüm çalışanları kapsamasını talep ediyoruz" dedi.
İşçi sendikaları ise teklifteki söz konusu tüm hükümlere karşı olduklarını belirterek düzenlemelerin tümüyle paketten çıkarılmasını istiyor.
"TORBA YASADAKİ EN TEHLİKELİ MADDE"
Tük İş'in dışında DİSK de 'torba yasa teklifi' ile yapılması planlanan değişikliklere karşı.
43 maddeden oluşan 'İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin, AK Parti tarafından 16 Ekim 2020'de Meclis'e sunulduğunu belirten DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu "Torba kanun teklifinin gerekçesinde, teklifin Kovid-19 salgınının istihdam üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması, salgın nedeniyle işçi ve işverenler üzerinde oluşan yükün sosyal devlet ilkesi gereğince paylaşılması ve giderilmesi, istihdamda devamlılığın sağlanabilmesi amacıyla destek tedbirleri düzenlenmek olduğu belirtiliyor.
Sosyal devlet ilkesine gerekçelendirilen bir kanun teklifinden beklenen işçinin sağlığını, işini ve gelirini koruyacak önlemleri içermesidir. Ancak kanun teklifi işçiyi değil işvereni koruma yaklaşımına dayanmaktadır. Torba yasa teklifinin çalışma yaşamı ile ilgili bölümlerinde işçilerin payına ciddi hak kayıpları, işverenlerin payına ise daha çok teşvik, daha çok destek düşüyor. 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanları, başta kıdem tazminatı olmak üzere temel haklardan mahrum ederek çalıştırmanın yolunu açan düzenleme, torba yasadaki en tehlikeli madde olarak öne çıkıyor" diye konuştu.
"PEK ÇOK HAKLAR GİDECEK"
Hak İş ise esnek çalışma ve kıdem tazminatı gibi düzenlemelerin emekçilerin kazanımlarını ortadan kaldırdığı gerekçe göstererek düzenlemenin iptalini talep ediyor.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, teklifteki 25 yaş altı ve 50 yaş üstündeki çalışanlar için belirsiz süreli yerine belirli süreli hizmet akitleri yapılabilmesine yönelik düzenlemeyi endişeyle karşıladıklarına işaret ederek "Çünkü belirsiz süreli sözleşmelerde başta kıdem tazminatı olmak üzere işsizlik ödeneğinden yararlanma, yaşlılık emeklilik aylığıyla ilgili düzenli ve tam prim ödeme imkanları olduğu için bu arkadaşlarımızın belirli süreli hizmet akitleriyle çalıştırılmaya başlanmasıyla pek çok haklarının ellerinden alınacağı durum söz konusu oluyor" diye konuştu.
"KIDEM TAZMİNATI YOKSA SENDİKACILIK YAPMANIN DA ANLAMI YOK"
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da işçi, memur ve emeklilerin, toplumun yüzde 70'ini oluşturduğunu ama bu kesimlerin Meclis'te aynı oranda temsilcisinin bulunmadığını belirterek şunları kaydetti:
"Meclis'te yoksan, orada senin derdini anlatacak kişi de yok. Orası işveren ve sermaye ağırlıklı bir Meclis. Tulum giymiş adam orada olmazsa, bizim derdimizi, sıkıntımızı başkaları bizim gibi anlatamaz. Bu bir eksiklik. Bu eksikliği Türk-İş olarak dar gelirli, emekçiler başta olmak üzere tüm kesimlere ulaşarak gidermeye çalışıyoruz. Birkaç ay önce kıdem tazminatıyla ilgili düzenleme gündeme geldiğinde de mücadele yürüttük. O süreçte hem mücadele hem müzakere yürüttük. Her ortamda bu konuyu gündeme getirdik. Tehlike geçti mi, hayır. Rafa kaldırdılar. Bir daha gündeme getirirlerse mücadeleye kaldığımız yerden devam ederiz. Kıdem tazminatı yoksa sendikacılık yapmanın da anlamı yok."
Atalay, TBMM'ye sunulan torba yasa teklifi için de "Baktığımız zaman pakette 25 yaş altına esnek çalışma var. Bu, kıdem tazminatı hakkının tırpanlanması demek. Bunun dışında ne var, emeklilik hakkının sınırlandırılması var. Başka ne var, kayıt dışı istihdama göz yumulması var. Ülkemizde kayıt dışı istihdam oranı yüzde 34 düzeyinde. Yani her üç kişiden biri sigortasız ve güvencesiz çalıştırılıyor. Paketle kayıt dışı işçi çalıştıran işverene adeta af var" değerlendirmesinde bulundu.
