Eğitimin kaynayan kazanı

Türkçemizde “Şüyuu vukuundan beter” diye güzel bir deyim var. Bir şeyin dedikodusunun yapılmasının, onun gerçekleşmesinden daha kötü olduğu anlamına gelir. iki günde bir manşet olan eğitimimizin özeti bu.

Eğitim Bakanlığımızın gündem olmadığı gün MEB’de vukuatın işlenmediği ay neredeyse yok. Her gün manşetlerin biri Eğitim Bakanlığımız için ayrılsa yeridir. Maalesef Eğitim Bakanlığımızdaki zevat her kararda her eylemde takvimine bakıp sonunun nereye varacağını hesaplayamadığı için midir ya da böyle olmasını isteyip gündem olmak istediklerinden midir sürekli iki ileri bir geri yapıp gündemde kalmayı başarıyorlar.

Sayın Cumhurbaşkanımız seçim meydanlarında öğretmen mülakatlarının kaldırılmasını vaad etmesine rağmen Eğitim Bakanımız ekrandan ekrana koşup mülakatı savundu. Savunma gerekçesi “Çocuklarımızı teslim edeceğimiz insanın niteliğinin mülakat ile belirleneceği.” Oysa ataması yapıldıktan sonra öğretmen eğitimleriyle beslenen öğretmenler, niteliğine nitelik katar. Bunu özel vakıf okullarımız başarıyor. Bu konuda Ziya Selçuk Bey döneminde bir nebze yol alındı. Günümüzde maalesef çevrim içi videolara kaldı öğretmen eğitimleri.

Her yıl bir milyonun üzerinde öğrencinin girdiği Liselere Giriş Sınavı (LGS)
1 veya 2 Haziran’da yapılıyordu. Bu yıl sınav 15 Haziran’a alındı. 6-9 Haziran arası Kurban Bayramı. Altı gün sonra sınav. Aile yılı ilan edilen bu yıl bir milyondan fazla öğrencinin bayram sevinci bir hafta sonra yapılacak LGS’ye heba edilecek. Eğitim Bakanımız durup ince hesaplar yapmaya vakit bulamıyor.

Geçtiğimiz haftalarda bu yıl okulların Kurban Bayramı öncesi kapatılacağına dair haberler çıktı. Haberler yayılınca Eğitim Bakanımız okulların belirtilen 20 Haziran’da tatile girceğini netleştirdi. Yaz tatilinin bayramdan on gün sonrasına bırakılması da başka bir ince düşünce. Yapılacak olan bu yıl okulları 6 Haziran’da tatil edip maarifin bayramına bayram katmak. Telafisi Eylül tatilini iki hafta öne çekmek. Memur kafası tabirini bilen bilir. Bu tabirin ülkeye faturası, Cumhurbaşkanı’nın Başbakana anayasa kitapçığı fırlatmasından çok daha ağır olmuştur.

Proje Okullarındaki Haksızlığın Mimarları

Gelelim gündem olan proje okullarına.

Proje okulları Liselere Giriş Sınavıyla (LGS) öğrenci alan okullardır. Milli Eğitim Bakanlığı, proje okulları müdürlerine size akademik başarısı yüksek öğrenciler veriyoruz. Siz, okulunuzdaki öğretmen kadrosunu kendiniz belirleyin. Ve ülkemizin beyin takımını oluşturan bu öğrencileri şaha kaldırın. Mealinde bir hak tanımış bu okullara. Şu ana kadar da okul müdürleri öğretmenleri belirliyordu.

2020’de alınan kararla proje okullarındaki öğretmenlerin görev süreleri dört yıl ile sınırlandı. Geçtiğimiz yıl, süre bir yıl daha uzatıldı. Gelinen noktada proje okullarındaki öğretmenlerin görev süreleri bitti. Ve önümüzdeki yıl göreve yapacakları okul tercihinde bulunmaları için kendilerine okul tercihi için liste verildi. Öğretmenler proje okul tercihinde bulundular. Ancak tercih listelerinin sonuçları açıklanır açıklanmaz da dananın kuyruğu koptu.

Sayın Bakanımızın tabiriyle “38 bin arkadaşımızın görev süresi doldu. 38 bin arkadaşımızın yüzde 80'inin görev süresi uzatıldı. Yaklaşık 6 bine yakın arkadaşımızın da görev süreleri uzatılmadı." Elbette görev süresi uzatılmayan öğretmenlerin hiçbiri görevinden alınmayacak. Dönem sonuna kadar okullarında görev yapıp sonra da seneye proje okul listelerinde yer almayıp ikinci kez terci edip atandıkları okullarda görev yapacaklar. Türkiye’de memurluktan atılmak sanıldığı gibi birinin iki dudağı arasında değil. Bu ülkede en zor şey memurluktan atılmaktır.

Gelelim dananın kuyruğunun koptuğu noktanın sıralamasına.

Proje okullarında görev yapan öğretmenler tercih listelerini okul müdürlerine sundu. Proje okullarındaki öğretmeni belirleme hakkı okul müdüründedir. Okul müdürü, okulda mesai yaptığı öğretmenleri tanır. Onların proje hazırlama, ders verimliliğini bilir. Bilip tanımalara bağlı olarak okul müdürleri de öğretmenlerin listelerini alsı. 2025-2026 eğitim öğretim yılında çalışmak istedikleri öğretmenler ile ilgili listelerini oluşturup ilçe milli eğitimine verdiler.

İlçe milli eğitimi, listeye bakıp öğretmenlerin okullardaki verimliliğini bilmeden okul müdürlerinin verdiği bu listedeki bazı öğretmeleri liste dışı bıraktılar ve bunların yerine kendi istedikleri öğretmenleri ekleyip listeyi il milli eğitime verdiler.

İl milli eğitim müdürü de listeyi önüne alıp onlar da listede bazı öğretmenleri çıkarıp kendi istedikleri öğretmenleri listeye ekleyip listeyi Ankara’ya gönderdiler. Ankara da önlerine gelen listeye bakıp listeye son bir şekil verme gereği duyup onlar da listeden bazı öğretmenlerin üstünü çizip kendi istedikleri öğretmenleri listeye dahil ettiler.
Bu arada listeye müdahil olan bir kurum da eğitim sendikaları. Eğitim sendikaları da okul, il ilçe milli eğitimi veya kime söz geçirebileceklerse onlar üzerinden listeye müdahil olmuşlar.

Ezcümle bazı okul müdürlerinden başlayıp sonradan listeye müdahil olanlar ahbap çavuş ilişkisine dayalı bir tercihte bulunmuş. Halk tabiriyle torpil yapılmış. Okullarda kazanın kaldırılmasına sebep olan durum ve 38 bin öğretmenin görev süresinin belirlenmesinde bir çuval incirin berbat edilme hali. Hak, hukuk, adalet bazıları için kenara itiliyor. Bütün bunlar, okullarda değerler eğitimi verdiğimiz öğrencilerin gözü önünde yapılıyor. Ve ataması yapılmayan öğretmenlerin, günümüzün dumanlı havasını da işin içine katarak öğrencilere okul bahçelerinde oturma eylemi yaptırıp bu anları videoyla çekmeleri de en az liste hazırlanılırken yapılan haksızlık kadar ahlaki değil. Birde yıllardır proje okullarında görev yapıp eğitimin gerisine düşen öğretmenlerin haksız gürültüleri de var.

Sular duruldu. Bazı okullarda listede olması gerektiği halde listeye alınmayan öğretmenler ile ilgili çözüm yolları aranma yoluna gidiliyor.

Dileriz işinden çıkılmaz hale gelen bu durumdan proje okulları zarar görmez.

YORUMLAR (29)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
29 Yorum