Tercihlerimiz önemli

Temmuzun ilk haftasından itibaren lise tercihleri başladı. Bu yıl bir milyon iki yüz bin öğrenci 9. Sınıf için lise tercihinde bulunacak veya

MEB tarafından adrese dayalı liselere yerleştirilecek.

Bir okulu tercih etmenin önemi nereden kaynaklanıyor? Lise tercihini anlamlı kılan nedir? öğrencinin hayatına ne katıyor lise? Sadece tercih edilen bir lise midir, yoksa lise ile birlikte çocuklara bir sosyal çevre tercihi yaptığımız için midir liseyi önemli kılan? Zihinlisel aynamızın karşısına geçip LGS’yi de, bir kenara bırakalım. Yüzdelik puan dilimlerimizi de yerel yerleştirme okullarını da başka bir tarafa bırakıp kendi beceri ve yeteneklerimize bakalım. Kendimize bakarken şunu sormamız lazım: Beni mutlu edecek, başarılı olacağım, her gün koşarak gideceğim okul hangisi?

Neticede tercihleri puana göre değil kendimize göre yapmalıyız. Her zaman en iyi ya da en yüksek puanlı okulda okumak bizleri “en iyi” yapmayabilir.

Lise sadece meslek edinmek için gidilen bir okuldan öte bir yaşam alanıdır. Öğrencilerin ergenlik dönemlerini geçireceği, düşünce yapılarının maya tutacağı ve duygularını doğru yönetmeyi öğrenecekleri yıllar. Doğru bir sosyal çevrede doğru davranış kazandırılmış öğrenciler ile sosyalleşmek en az eğitim kadar önemlidir.
Toplumun liseye genel bakışı; çocuğunun iyi bir lisede okuyup iyi bir üniversite kazanarak iyi bir meslek sahibi olması. Bu sığ bir bakıştır. Kısır bir bakış. Kısa sürede köşeyi dönen insan yetiştirmenin bakışı ile aynı sonuca varır. Okullar, sadece bilgi verip öğrenciye meslek kazandıran çoktan seçmeli bir şık değil. Şıkların çoğunu barındıran geniş bir alandır. Bugün, Türkiye’de öğrencilerin büyük çoğunluğu kendi imkanları ile üniversite sınavlarına hazırlanıyor.
Çocuğum iyi bir nitelikli okul kazandı diye her şeyi okuldan beklemek ne kadar yanlış ise çocuğum nitelikli bir okula giremedi okulun tüm sorumluluğunu yüklemek bize düşer demek de o kadar yanlış. Öğrencileri hayata hazırlayan, eğitme geniş bir pencereden bakan okullar tercihimiz olmalı. Lakin maalesef müfredata dayalı okullarımızın öğrencileri hayata hazırlayan yönü zayıf. Okulların bu özelliğini bilen ebeveyn ve öğrenci kendi imkanlarıyla okulların bu açığını gidermeye hazır olmalı.

Dünya vatandaşlığına yetiştiren okullar tercihimiz olmalı. Zihinsel evrenimizi coğrafyamızla sınırlı tutmayıp dünyaya ufkumuzu açan okullar.

Dil eğitimi iyi olan okullar tercih listelerimizde olmalı. Okulların dil yetersizliklerinin de farkına varıp kendi imkanlarıyla olmazsa olmaz kararlılığında dil öğrenmeli yeni nesiller. Türkiye, kendi insanı ile sınırlı olmaktan çıkıp dünya vatandaşlarını ağırlayan bir ülke olmaya doğru gidiyor gidecek de. Dil geleceğin Türkiye’sinde daima aranan bir nitelik olacaktır.

Sosyal aktiviteleri olan okullar tercih listemizde olmalı. Spor, sanat, münazaralar; öğrencinin yeteneklerini geliştiren ve öğrenciyi hayatının aktörü olan bireylelere dönüştürür. Yetiştirme ve geliştirmeye dayalı sosyal yönü olan okullar önemli.

OKUL TERCİHİNDE ÜÇ VELİ PROFİLİ

Okul tercihleri konusunda en kararlı veliler, azınlık okullarını tercih eden veliler oldu. Hem yurt dışında üniversite okuma ayağı olan hem dil eğitimini iyi veren hem de sıradan öğrenciyi almayan velilerin tercih ettiği azınlık okulları, ne istediğini daha net ortaya koyan veliler sayesinde okul kontenjanlarını aşağı yukarı bitirdi.

Hatta Robert Koleji, daha ilk günde tereyağından kıl çeker gibi Türkiye’nin LGS’ye göre en başarılı öğrencilerini çekip alarak yüksek fiyatlara rağmen kontenjanını doldurdu.

Maalesef, Cumhuriyet tarihi boyunca Robert Koleji ayarında özel sektörde de devlette de bir okul oluşturabilmiş değiliz.
Özel okul tercihi yapacak olan veliler içinde özel okulların fen sınıflarını tercih edenler de kayıtlarını bitirdi bitirecek. Son yıllarda Özel okullar kendi içinde bir fen sınıfı açarak eğitim başarısı yüksek öğrenci alıyor. Böylece hem kendi okulunun eğitim çıtasını yüksek tutuyor hem de okulundaki mevcut başarılı öğrencisini tutmaya çalışıyor.

Vakıf okulları halen özel okullar içinde kampüsü olan, eğitim disiplini bulunan, sosyal çevresi eğitim öğretime en uygun okullar olduğu için en çok tercih edilen okular arasında.

EN ÇOK KAFA KARIŞIKLIĞI YAŞAYAN VELİ

Devlet okulu tercih edecek olan veliler en çok kafa karışıklığı yaşayan velileridir. Tercihin yüzde doksanına yakını oluşturuyor. Kafa karışıklığının en önemli nedeni MEB’in bu yıl sınav ve liselere alım sistemini değiştirmesi ve bu sistemden kaynaklanan belirsizlikler.
Kimi LGS puanına yakın Okulları beğenmezken kimi puanını yetersiz görüp istediği okula yerleşemiyor. Kimi yerel yerleşme alanına uygun bir okulda okumak istemiyor, kimi de yerleşme alanı içinde kendisine uygun okul bulamıyor.

Önümüzdeki hafta devlet okulları tercihi açısından en hareketli hafta olacak.

Merkezi sınavla okul tercihi yapacaklar tercih listelerini hazırladı. Öğrencilerin % 13’ü merkezi sınav sistemi ile nitelikli okullara yerleşecek.

Kimi veliler de geçen sene yüksek puan ile öğrenci alan Anadolu liselerine yerleşme uğraşı içinde. Velilerdeki tercih telaşını tetikleyen en önemli nedenlerden biri, merkezi yerel yerleştirme ile hangi okula yerleşeceklerini bilememe belirsizliği. Eğitim kökenli olmayan ve eğitime soyunan gazetecilerin bu belirsizliği körüklemeleri ve sosyal medyada dönen yalan yanlış haberlerde belirsizliği tetikliyor.
MEB, halen ilkokuldan ortaokula geçerken merkezi yerel yerleştirme sistemini uyguluyor. Bu düzenlemeyi genişleterek liselere geçişe de uyarlamış. Elbette bazı olumsuzluklar yaşanacaktır ancak temelde kurulmuş bir düzen var. Herkes adresine, diploma notuna göre bir okula yerleşecektir. Aksaklıkları da bekleyip göreceğiz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.