Büyük zamlar heybede

Bugünlerde işlediğimiz iki büyük günahın cezaları ile yüzleşmeye başladık.

Nedir bu iki büyük günah?

1- İlk büyük günahımız geçen yıl gerçekleştirdiğimiz muazzam parasal genişlemedir: Her tarafa saçılan o parasal genişlemenin karşılığı üretimsel genişleme olmadı. Böylece şimdi enflasyon olarak ceza çekmeye başladık.

2- İkinci büyük günahımız ise güven yitirmiş bir ekonomi yönetiminin yanına eklediğimiz negatif faiz politikası: Bu politika bir bakıma dolar yükselsin politikasıdır. Ama dolar yükselince de bir maliyeti oluyor.

Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama ben tekrar belirteyim: Nerede ise her ay bir ana sektörde yaşanan fiyat artışlarını konuşuyoruz. Mesela yaz aylarına girerken inşaat maliyetlerini konuşurken yaz aylarında kira fiyatlarını konuştuk. Sonra gıda fiyatları gündeme gelirken, şimdilerde de giyim fiyatlarını konuşuyoruz.

Gerçi TÜİK verilerine göre böyle bir sorun yok. Fiyat artışları sanki başka yerlerde yaşanmış...

Ama bugün yine ve yeniden bir başka büyük zam dalgasına dikkat çekeceğim. Elektrik fiyatlarına...

Elektrik fiyatları neden artıyor?

İlk adım ithal kömür santrallerinden geldi: Küresel kömür fiyatları artınca ve buna kur artışı da eklendiğinde, artık bu santrallerin yükselen maliyetlerle çalışması zorlaştı. Geçen ay şalter indiren ithal kömür santralleri karşısında doğalgaz santralleri devreye girdi. Ama bu kez doğalgaza yüzde 48 gibi muazzam zam geldi.

Ekim ayında elektrik üretiminin %40,63’ü doğalgaz santrallerinden gelirken, ithal kömür santrallerinin payı %10,41’e kadar düşmüştü. Hatırlarsanız geçen yıl ithal kömür santralleri elektrik üretiminde yüzde 20,5 pay alıyordu.

Nitekim kasım ayının ilk haftasında durum değişti. Bu sefer doğalgaz santralleri büyük zam sonrası yerlerini ithal kömür santrallerine bıraktı. Doğalgaz santrallerinin payı yüzde 33,61’e gerilerken, ithal kömür santrallerinin payı da yüzde 19,37’ye yükseldi.

Ama bu arada git-gel yaşanırken başka bir şey daha oldu. Elektrik üreticilerinin fiyatı sürekli yükselmeye başladı.

EPİAŞ fiyatlarını grafikte veriyorum: Geçen yılın tümünde 27,88 kuruş olan 1 kWh elektrik fiyatı kasım ayının ilk 9 gününde 85,67 kuruşa çıktı.

Nisan ayında 31,39 kuruş olan fiyatlar sonraki aylarda nerede ise sürekli soluksuz bir yükseliş içinde oldu.

Mayıs ayında 56,28 kuruş, haziran ayında ise 40,65 kuruş olan fiyatlar temmuz ayında 52,09 kuruşa geldi. Ekim ayında 67,11 kuruş olan elektrik üretici fiyatları kasım ayı ile adeta yeni bir zirve yaptı ve ilk 9 gün itibari ile 85,67 kuruş ortalamadan işlem gördü.

Bu bize ne ifade ediyor?

grafik.jpg

Tek kelime ile söyleyeyim: Büyük zam kapıda...

Kapıda derken hemen yarın veya yılbaşında olacak anlamında söylemiyorum: Şu anda tam bir seçim ekonomisi uygulamaya başladık. Doğalgazı maliyetinin yüzde 25’ine sattığımızı Bakan bizzat söyledi.

Aynı şeyi elektrikte de yapıyoruz. Devletin elektrik santralleri nerede ise bedavaya elektrik satıyor ki üreticideki fiyat artışı tüketime yansımasın diye.

Ama bu da yetmiyor.

Sorunlar adeta halının altına süpürülerek bütün zamlar seçim sonrasına biriktiriliyor.

Üreticide 80 kuruşun üzerine çıkan bir fiyat geçen yıla göre yüzde 200’ün üzerinde bir artışa işaret ediyor. Bu fiyat artışı ile bizler mutlaka yüzleşeceğiz. Ama şimdi seçim yaklaşıyor...

Kısaca artan kurlar nedeniyle derin bir elektrik krizi yaşanıyor. İçeride adeta kazan kaynıyor ama henüz vatandaşa bu fiyatlar yansıtılmadı.

Sadece grafiğe bakın ve bekleyin.... Acaba bu grafikte arttığı görülen elektrik fiyatları ile biz ne zaman yüzleşeceğiz?

Cevap bekleyen soru sadece bu: Büyük elektrik zammı ile ne zaman yüzleşeceğiz?

Yakında

Belki de çok yakında...Ama muhtemelen seçimden sonra.

YORUMLAR (27)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
27 Yorum