‘O kadın Sivas’a giremez’

Gün geçmiyor ki güzel ülkemizde muhalefet bir saldırıya uğramasın. Son örnek İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Sivas ziyaretinde yaşadıklarıdır.

Bir kadının “Sivas gibi yere o kadın giremez “ cümlesi çok acı şekilde kulaklarımızı tırmaladı.

İktidarda olsun muhalefette olsun bir siyasi partiyi sevmeyebilirsiniz. Aslında sevmek veya sevmemek bile değildir mesele. Ülke yönetimini iyi bulmayabilirsiniz.

Seçmen olarak bizler, kişiye-lidere değil sözlerine ve icraatlarına bakmak durumundayız.

Mesela HDP bile yasal bir parti olarak ülkemizin bir varlığıdır. PKK ile ilişkisini sorgularsınız ama oy verenleri terörizmle eş tutamazsınız. Bu hakkı size kimse vermemiştir.

Güç bizde” diye istediğinizi yapamaz, istemediğinize yasak koyamazsınız. Aksi halde Kuzey Kore benzeri bir ülkeye döneriz.

‘Meral Akşener Sivas’a girmesin’ diyorsanız aslında ülkemize de para girmesin diyorsunuz. Evladım işsiz kalsın, karanlık bir geleceği olan ülkede yaşasın istiyorsunuz demektir.

Türkiye bir cahiliye devri yaşıyor. Bunu TÜİK ‘Yaşam Memnuniyeti’ sonuçlarından görüyoruz: Yükseköğrenim görmüşlerin 2003-2014 arası mutluluk oranı son 5-6 yılda hızla eriyor. AK Parti’nin ilk iktidar döneminde üst eğitim grubunun yüzde 66 ila alt eğitim grubundan 10 puan daha fazla bir mutluluk seviyesi vardı. Şimdi ise üst eğitim grubu 20 puanlık kayıpla 46’lara düşen mutluluk seviyesi ile adeta karamsarlığa gömülmüş. Ama alt eğitim grubunda bu düşüş sadece 5-6 puan...

Ve artık alt eğitim grubu üst eğitim grubundan çok daha mutlu...

Ülkemizde son dönemde dikkat çeken bir şey var: Devlet olarak topluma hakimiyeti kaybediyoruz. Kısaca çok ciddi yönetim sorunumuz var.

Gün geçmiyor ki bir tecavüz, bir cinayet haberi karşımıza dikilmesin. Gözaltına bile alınmadan serbest bırakılan suçlular karşısında, acze düşen kızlarımızın intihar haberlerini kim içine sindirebiliyor?

Adalet herkese lazım. Adaletsiz toplumlar çöküşe gider.

Kemal Kılıçdaroğlu sizin gözünüzde bir muhalif görülebilir. Ama ülkemizde bu toplumun en az yüzde 20’sinden fazlası o partiye oy veriyor. Daha da önemlisi ülkemizde yönetim alternatifi muhalefettir. Bütün muhalefeti hain ilan ettiğinizde ülkenizin aslında geleceğini bitiriyorsunuz demektir.

Meral Akşener o şehre girmesin, Kemal Kılıçdaroğlu linçe maruz kalsın, HDP zaten bizden değil... Davutoğlu ve Babacan ihanet içinde... Temel Karamollaoğlu da zaten onlarla birlikte.

İyi de siz demokrasiyi bitirdiniz. Ülkeyi tek bir lidere ve partiye bağladınız.

Böyle bir ülkeye ne yatırımcı gelir, ne de istenen düzeyde yatırım olur. Aç, sefil ve karanlık bir geleceğe doğru sadece şükrederek gideriz.

Ama sakın şunu unutmayın: Sizin bu tutumunuz asıl evlatlarınızın geleceğini karartacaktır. En büyük kötülüğü o çok sevdiğiniz evlatlarınıza yapıyorsunuz aslında...

Mesela Sivas’ta Meral Akşener’e “o kadın Sivas’a giremez” diyen kadın aslında kendi kız evladını kovmaktadır. Çünkü kendi evladının geleceğini karartmaktan başka bir şey yapmıyor.

İşin bir başka yönü daha var aslında.

Mesela muhalefet için kırkı kırk yaran toplumumuzdaki bir kesim, her nedense hiçbir ihale ve usulsüzlük takip etmiyor. Kurtköy-Akyazı arasında Cengiz-Limak Hazine garantili iki müteahhide ihale sonrası 7 yıl daha işletme süresi verilerek 4 milyar dolar ek kaynak aktarılıyor.

YSS Köprüsü 2023 ikinci yarısında ihale süresine göre devlete geçmiş olacak. Ama öyle şeyler var ki, orada da müteahhide ek 6 yıl işletme süresi verilerek (yılda 800 milyon $) 4,8 milyar dolar kıyak çekilmiş.

Ama bilgiler sadece fikri takiple bulunabiliyor. Koca devlette kime ne verildi, kim ne aldı, kime ne kıyak çekildi hepsi ticari sır...

Yazık değil mi? Bakın bütün bu paraları evlatlarımız ödeyecek. Hem de 200 milyar dolara yakın bir para.

Yapısal çöküş öyle dışarıdan kolay anlaşılmaz demiştim. Yavaş yavaş oluşur ve dışarıdan bakınca büyük sorun bile görülmez. Hatta krizler bir anda sert olur ama yapısal çöküşlerde büyümeler bile görülür: Ama emsallerin gerisinde...

AK Parti döneminde Afrika ülkeleri bile bizden çok büyümüş ise ortada derin bir sorun var demektir. Hele hele şu süreçte yaşadıklarımız bize gerçekten korkmamız gerektiğini söylüyor.

Ülkemiz için korkalım ve daha iyi olması için çabalayalım. Şu sıralar göçmenler karşılığı Avrupa ve ABD para versin diye bakan bir duruma geldik.

Afganlılar bir ABD eyaleti gibi bize yönlendiriliyor.

Bütün bunların faturasını hepimiz ödeyeceğiz. Haberiniz olsun...

O kadın Sivas’a girmesin diyeceğimize ülkemizi korumayı düşünsek daha iyi olmaz mı? Bir ülkeyi tek bir yere ve kişiye bağlamanın yıkıcı etkilerini tarihte defalarca görmüş bir toplumuz. O zaman hala neden aynı yanlışta ısrar ederek evlatlarımızın geleceğini karartıyoruz.

Bari evlatlarınıza acıyın...

YORUMLAR (89)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
89 Yorum