Siz milliyetçilikle ilgilenmeseniz de…

"Seçkinler milliyetçiliği tamamiyle yanlış anlıyor. Rusya, ABD ve AB’nin her biri, bu yanlış anlamadan doğan felaketlerin acısıyla kıvranıyor.” Bu cümleler, Harvard Üniversitesi Uluslararası İlişkiler profesörü Stephen M. Walt’ın, Johns Hopkins Üniversitesi’nin desteğinde yayımlanan, Foreign Policy (Dış Siyaset) Dergisi’ne yazdığı makalesinin başlığından… Foreign Policy, ABD’nin önde gelen iki dış siyaset dergisinden biri. Diğeri, Foreign Affairs.

KOZMOPOLİT BALONDA YAŞAYANLAR

Profesör Walt, siyasetin, intelejensiyanın ve iş dünyasının seçkinlerini hedef alıyor. Onlar diyor, hayatlarını, “millet ötesi, kozmopolit bir balonda” geçiriyorlar:

“Siz, her yıl, İsviçre’nin Davos şehrindeki Dünya Ekonomik Forumu konferansına gider, dünyanın her tarafıyla ticaret anlaşmaları yapar; birçok farklı ülkeden sizinkine benzeyen kafa yapısındaki insanlarla düşüp kalkar; yurt dışında ülkenizdeki kadar rahat yaşayabilirseniz; kendi topluluk çemberinizin dışındaki insanların, mahallere, yerel kurumlara ve bir millete ait olma hissine nasıl şiddetle bağlandıklarını gözünüzden kolayca kaçırabilirsiniz. Liberalizmin birey haklarına yaptığı vurgu da bir başka kör noktadır. Çünkü birçok insan için toplumdaki bağlar ve mensup olduğu toplumun hayatta kalması, kişilerin hürriyetinden daha önemlidir.”

İşte, diyor Profesör Walt, Putin’in Ukrayna’da karşılaşacağı direnişi öngörememesi, bu körlüğün sonucudur. Amerika’nın Vietnam’ı, Afganistan’ı ve Irak’ı yanlış okuması da. Daha geriye gidilirse Japonya’nın, Çin’in bir parçası üzerinde hâkimiyet kurmaya kalkışması ve bütün Birinci Liberal Emperyalizm döneminin aktörlerinin, sömürgelerdeki milliyetçi direnişlerin gücünü tahmin edememesi. Bütün bu mücadeleler, milliyetçiliğin zaferiyle, emperyalistlerin yenilgisiyle sonuçlandı. “Çünkü milletler, sıklıkla, büyük kayıplara uğramayı göze alır ve yabancı işgalcilere karşı kaplanlar gibi dövüşür.” Profesör Walt’ın “Ya istiklal, ya ölüm!” den haberi yok gibi, çünkü yabancı işgalciye karşı kaplanlar gibi dövüşenler arasında bizi saymamış. “Orta Doğu’nun çoğu…” deyip geçmiş. Biz Orta Doğu’da isek…

Nedir bu milliyetçilik?

Fakat milliyetçiliğin ne olduğunu epey kavramış görünüyor:

“Milliyetçilik nedir? Bunun iki kısımlık bir cevabı var. Birincisi şunu anlamaktır: Dünya, önemli ortak kültür özelliklerine sahip toplum gruplarından kuruludur. [Neredeyse bizim “toplum birimleri” ifademizi kullanacak.] Bu önemli kültür özellikleri, müşterek dil, tarih, cedler, müşterek coğrafya kökeni ve benzerleridir. Sonuçta bu grupların bir kısmı, zaman içinde, kendilerini benzersiz bir kimlik olarak, bir millet olarak görmeye başlar. Milletin, biyoloji veya tarih bakımından temel özelliklerine dair iddiaları, tam tamına doğru olmak zorunda değildir. Önemli olan, milletin mensuplarının samimiyetle, bir olduklarına inanmasıdır.”

“Milliyetçilik nedir sorusunun cevabının ikinci kısmı da şu: Milliyetçilik doktrini, her milletin kendini yönetmeye hakkı olduğunu ve dış güçlerce yönetilmemesi gerektiğini öngörür. Tabiatıyla bu bakış açısı, mevcut milletlerin, gruba mensup olmayanlardan çekinmesine yol açar. Ülkelerine girmeye ve yerleşmeye çalışan, başka kültürlerden göçmen ve sığınmacılar da bu çekinmenin odağındadır.

Muhakkak ki göçler, binlerce yıldır süregelmekte. Birçok devlette birkaç millî grup vardır ve zaman içinde, asimilasyon gerçekleşebilir, hakikaten gerçekleşir de. Yine de milletin bir parçası olarak görülmeyen topluluklar, sıklıkla alarm konusudur ve güçlü bir çatışma kaynağı olmaya adaydır.”

Hâl böyleyken bizdeki balon sakinleri (yazının başına bakın), ben kendimi bildim bileli “milliyetçiliğin sonu” şarkısını, milliyetçiliğin Kuğu Şarkısı’nı söyler. Acep nedendir? İnsanların dünyada olup bitene ve gerçeklere, Prof. Walt’ın tabiriyle, “kör olmalarının” sebebi nedir acaba?

Milliyetçilik sizinle ilgileniyor

Bu sorunun muhakkak birden çok cevabı var. Bazıları dünyaya değil de kendilerince otorite belledikleri, bazı kişilerin ağzına bakıyor olabilir: Hoca efendi öyle dedi veya ideolojim böyle diyor… Veya “Beni fonlayanlar öyle diyor.” Ne diyor İskoç tarih profesörü, Tom Nairn? “Milliyetçiliğe muhalefet, eski veya yeni bir emperyalizme hizmet etmektir.” Eh hizmet bazen bedavadır ama sıklıkla karşılığını alır.
Profesör Watt, yazısına şöyle başlamıştı: “Bir devlet başkanı veya dışişleri bakanı bana danışmak isterse- korkmayın kimsenin bana danışacağı yok- sözlerime şöyle başlarım: ‘Milliyetçiliğin gücüne saygı duyun.’”

Şöyle de bitiriyor: “Bir siyaset lideri benden nasihat istese veya planladığı bir dış siyaset manevrası hakkında düşüncemi sorsa, ona milliyetçiliği hesaplarına dâhil edip etmediklerini sorar ve büyük güçler bunu ihmal ettiği zaman, başlarına geleni hatırlatırım. Marksist ihtilalci Leon Troçki’yi taklit ederek şöyle söyleyeyim: Siz milliyetçilikle ilgilenmiyor olabilirsiniz ama milliyetçilik sizinle hâlâ ilgileniyor.”

Profesör Watt’ın yazısının Türkçe tercümesine https://millidusunce.com/seckinlerin-buyuk-yanilgisi-onlenemez-guc-milliyetcilik adresinden ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR (72)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
72 Yorum