Diktatörü sevelim terör dursun!..

Son dönemde özellikle de Ankara katliamından sonra başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere belli çevreler, hiçbir şekilde ezberlerini kontrol etme gereği bile duymadan terörün AK Parti iktidarının Suriye politikası yüzünden bu noktaya geldiğini söylemeyi adeta bir alışkanlık haline getirdiler.

HDP Eşbaşkanı Demirtaş'ı bu kategori içinde değerlendirmiyorum. Zira o ne zaman birisi PKK'nın cinayetlerini çağrıştıran bırakın bir eleştiri, imada bile bulunsa anında 'katil devlet'diye çığırmaya başlıyor. Demirtaş'a göre askerleri, polisleri, sivilleri, çocukları katleden eğer PKK ise bu bir 'devrimci halk savaşı'dır, başkaları cinayet işlerse terördür. ÖzetleDemirtaş'ın demokrasi ve özgürlükten anladığı böyle bir şey galiba... Neyse, Demirtaş'ı sivil siyasetin bir aktörü olarak görmek çok fazla bir anlam ifade etmiyor zaten.

Ancak Kılıçdaroğlu'nun her terör olayının ardından, "İzlenen Suriye politikası, terörü ülkemize getirmiştir. Bu beladan kurtulmamız gerekiyor" şeklindeki açıklamaları, bir ana muhalefet partisi adına gerçekten talihsizliktir ama aynı zamanda bir cehalet göstergesidir.

Galiba Kılıçdaroğlu şunu demek istiyor; eğer halkını katleden diktatör Esad'la iyi geçinseydik, yani insanlık diye bir değeri yok sayarak katliamlarını görmezden gelseydik, hatta mümkünse onunla kanın üzerinde kol kola fotoğraflar çektirseydik, PKK cinayetlerine yeniden başlamayacaktı, Suruç ve Ankara katliamları olmayacaktı. Eğer söylemek istediği gerçekten buysa ürkütücü...

Bir ana muhalefet için iktidarın dış politikasını, özelde de Suriye politikasını eleştirmek son derece doğal ve de demokrasinin sıhhati açısından değerli bir iştir. Ama eğer her terör olayını"Esad'la iyi geçinseydik bunlar başımıza gelmezdi" şablonunun içine yerleştirirseniz bu sorunlu bir ifadedir. O zaman birileri de çıkıp CHP ile Baasçı gelenek arasında bir paralellik kurarsa hiç kızmayacaksınız...

İsterseniz rakamları da ortaya koyarak daha açık konuşalım; Suriye’de şu ana kadar 350 bin insan katledilmiş, 12 milyon insan evsiz kalmış ve 2.5 milyon insan da aç sefil mülteci durumunda. Mültecilerin yüzde 90’ı da Türkiye’de. Aynı zamanda bu felaketin en büyük tanığı da, mağduru da yine Türkiye... Kim bu işin baş sorumlusu? Elbette Esad...

Bir kere şunun altını çizelim, AK Parti iktidarı başından itibaren tamamen insani hassasiyetleri merkeze alarak vahşete karşı bir tavır almıştır. Şimdilerde belki hiç gündemimizde değil ama, eğer Türkiye şiddete itiraz etmeden tamamen faydacı bir tutum alsaydı, bugün hepimizi utanca boğan bir manzara ile karşı karşıya kalabilirdik.

Çünkü Kılıçdaroğlu’nun savunduğu Esad’çı tezin, vahşetin ve katliamların olmayacağını garantileyen bir gerçekliği yok. Farzedelim ki CHP iktidardaydı ve Esad’la ilişkileri de mükemmeldi. Acaba Kılıçdaroğlu, Esad’ın kendi halkına bu vahşeti uygulamayacağının garantisini verebilir miydi? Yani şunu demek istiyorum, iktidarda AK Parti değil başka bir parti de olsaydı Esad bu katliamları yapmaya yine devam edecekti.

Peki AK Parti’nin dış politikası eleştiriden münezzeh midir? Elbette hayır... Hükümetin 4 yıl önce Esad’ın 6 ay içinde gideceği yönündeki öngörüsü yüzünden fazlaca bir öz güven içinde olduğu rahatlıkla eleştirilebilir mesela... Şunu tereddütsüz ifade etmek gerekiyor ki bu politikaların AK Parti’ye yönelik olumsuz algının oluşmasında bir etkisi olmuştur ama Esad’ın vahşetinin asla bir müsebbibi değildir. Aksine iktidar Esad’ı şiddet politikasından döndürmek için onunla yan yana durmayı bile göze almıştır. Ancak talihsizliğe bakın ki o gün AK Parti’yiEsad’çılık ve eksen kaymasıyla suçlayanlar, bugün “Esad’la iyi geçinseydik bunlar başımıza gelmezdi, terör de olmazdı” diye suçluyorlar.

Neresinden bakarsanız bakın, bu yaklaşım siyasi erdem açısından da, insani değerler açısından da savunulabilecek bir tutum değildir.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum