Dünya yıkılsa kendi kendine yetecek bir yapının enkazı

Her geçen gün, açılan her dosya ve ulaşılan her yeni ifade Türkiye’nin 15 Temmuz’da ne denli büyük bir tehlike atlattığını tekrar tekrar gösteriyor. Bunu çok önceden bilenler, görenler hatta ikaz edenler vardı. Ama bugün ben demiştim, söylemiştim demek için uygun zaman değil. Tehlike ve hasarın büyüklüğü yanında bu isabet, öngörü kabiliyetinden daha fazla bir anlam taşımıyor. Zira, Fethullahçıların tahminlerin ötesinde bir terör gücüne sahip oldukları, varsayımların ötesinde bir çılgınlığa kalkıştıkları ortadadır.

Şimdi önümüzde nesiller boyu unutulmayacak sıra dışı ve akıl dışı bir yapılanmanın enkazı ve iskeleti duruyor.

***

Fethullahçı Terör Örgütü’nün, sadece devlet içinde neredeyse kusursuz bir hücre yapılanması değil, ekonomide ve özel sektörde de dünya yıkılsa kimseye ihtiyaç duymayacakları mükemmel bir entegrasyon sistemi kurdukları ortaya çıkıyor.

Paralel devlet de böyle bir şeydir... Hakimi, savcısı, askeri, polisi, bürokratı, öğretmeni, bilişim uzmanı, diplomatı, işadamı, gazetecisi, üniversitesi, bankası, dershanesi, okulu, yayınevi, yemek şirketi, nakliye şirketi, güvenlik şirketi, kargo şirketi, derneği, vakıfı, akla ne gelirse her şeyi olan bir yapıdır. Hepsini bir hiyerarşi içinde düşündüğünüzde de ortaya kendi başına, kendi kendine yeten bir devlet çıkıyor. Türkiye’nin 15 Temmuz’da başardığı şeyin büyüklüğünü bir de buradan görelim. Her sektörde, her işte vardılar ve dünya batacak olsa başkasına ihtiyaç duymayacak güce ulaşmışlardı. İhtiyaç duydukları her şey kendilerinde vardı.

Fethullahçıların ilmek ilmek örerek kurduğu ve en nihayet 15 Temmuz gecesi milletin itirazıyla ayaklarına dolanarak yerle yeksan olan devletleri buydu. Eksiği yoktu…

Her şeyleri vardı ama Gülen’in delirme derecesine gelen ve hırsının gerisinde kalmış aklı, o yapının nihai felaketini hazırladı. Gücü, imkanı, ilişkileri, parası ve akla sığmaz batıni bir bağlılıkla örgütlenen paralel devleti böyle yıkıldı. Ya da yıkılıyor…

Şu ana kadar kamudan 69 binin üzerinde memur ihraç edildi, 6 binden fazlası da tedbiren açığa alındı. Hükümet yetkililerinin sözlerinden anlaşılan o ki zamanla kurularla yaşlar da ayrılacaktır. Hiç şüphesiz bu isabetli de olacaktır. Evvela hukuk için, sonra da geride bu terör örgütünün kullanacağı haksızlık malzemeleri bırakmamak adına ince eleyip sık dokumak hem hükümetin hem de medyanın vazifesidir. Kural bellidir: Onların yaptığı gibi yapmamak…

***

Ancak örgütün en büyük özelliği olan gizlenme ve kendini belli etmeme sayesinde başını eğmeyi başaranlar bu temenninin dışındadır elbette. Herhalde bunca altüst oluşa rağmen gizlenmeyi başaranları ciddiye almak ve kanun dairesinde izlerini sürmek de bir güvenlik meselesi olsa gerektir.

Aslolan, bu yapının bir daha hareket edemez hale getirilmesi ve aklından kendi hiyerarşileriyle devlete yerleşmeyi geçiren başka yapı adayları varsa bunu düşünememelerini sağlamaktır.

Malum, böyle zamanlarda adam yokluğundan, güvenilecek kadro eksikliğinden dolayı boşluk doldururken kendi işlerini görmeyi planlayanlar da çok olur.

Tekrarlayalım... Onun da çaresi şu anda kurulmakta olan sistemin telaşsız ve dikkatli örülmesi, kamu idaresinin hiçbir özel gruba imkan tanımayacak şekilde yeniden yazılmasıdır.

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum