Rüşvette ‘inovasyon’

İş aleminde rastlarsınız. Adamın işi gücü var, çalışıyor da kazanıyor da.

Diyelim inşaat işi yapıyor, işvereni devlet.

Kendi yapabileceği bir işi başka bir şirketin aldığını haber alıyor.

Canı sıkılıyor. Uykuları kaçıyor.

Biz niye alamadık o işi?

Şirketindeki yöneticileri paylıyor. Kendisine kızıyor.

Bu bir psikolojik durum. Bir çeşit tamahkarlık. Hırs.

Gözü doymazmış insanın, bir vadi dolusu altını olsa bir vadi daha istermiş.

Yine de nispeten masum bir hırs. Sadece sahibine zararı var.

Cimri derler sana, tamahkar derler, haris derler…

Desinler, para sende!

Aynı hırs bürokrasiye, siyasete sirayet ettiğinde durum biraz değişiyor.
Milletin parasına musallat olmuş oluyorsun. Yetimin ve yetim olmayanın hakkına giriyorsun.

Mesela bir proje yapıyorsun. Tamamen sana ait. Fakat bazı imzalara birtakım evraka ihtiyacın var.

Yetkililere gidiyorsun. Bu yetkili devletin her kademesinde olabilir; bürokraside, siyasette…

Projeni anlatıyorsun.

Müracaat ettiğin beyefendi projeni çok beğeniyor.

Filanı yanına ortak olarak alırsan işlerinin daha kolay yürüyeceğini söylüyor. Hatta bunu biraz da emredici tonda söylüyor.

Kendi adamını senin yanına ortak olarak yerleştiriyor.

Ortağın bir tek katkısı var; işlerin kolay yürümesi, imzaların kolay atılması, evrakın çabucak tekemmül etmesi. Hatta hak edişlerin cömertçe ve hemencecik ödenmesi.

Sen, kendi geliştirdiğin projeden elde ettiğin kazancı yanına ‘atanan’ ortakla paylaşmak zorunda kalıyorsun. Yoksa ‘devletlü’müz işine takoz koyacak.

Tek bir vakadan söz etmiyoruz, devrimize damgasını vuran bir iş yapma modelinden söz ediyoruz.

Rüşvet midir yanınıza bir ortak atanması?

Benziyor. Ama rüşvet biraz iptidai.

Rüşvette beyefendi işe karışmıyor, sadece işi kolaylaştırıyor. Sen de karşılığını uygun bir şekilde ödüyorsun.

Neye uygun bir şekilde?

Her iki tarafın, senin ve beyefendinin namusuna, vicdanına, dinine, meşrebine uygun bir şekilde.

Peki bu ne? Atanmış ortak?

İnovasyon sadece sanayide, teknolojide olmuyor!

Bu bir inovasyon.

Rüşvetin bir üst modeli. Daha çağdaş.

Oldukça da yaygın.

‘Yolsuzlukta muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmak’ tabiriyle kastettiğim buna benzer şeyler.

Teknoloji sürekli gelişiyor; bunun da bir üst modeli var.

Bir proje geliştiriyorsun. Projeni hayata geçirmek için yine bir ‘devletlü’ye gidiyorsun.

Anlatıyorsun. Projen çok beğeniliyor, takdir ediliyor.

“Ben hemen arkadaşlara söyleyeyim, yardımcı olsunlar.”

Seviniyorsun.

Sana bir iki isim de veriyor. Beyefendi onları arayacak, böylece senin işlerin aksamayacak.

Adı geçenlerle temas kuruyorsun.

Onlardan da büyük hüsnü kabul görüyorsun. Alaka gösteriyorlar, seni kapılarda karşılıyorlar.

“Kaybetmezsek bulduk” diyorsun.

Fakat iş ilerlemiyor.

Beyefendiye durumu iletiyorsun.

Beyefendi bir iki söyleniyor. Ben uyarırım onları diyor.

Sen yeniden evrak peşine, kredi peşine düşüyorsun.

Fakat işler illaki bir yerde takılıyor.

Haftalar geçiyor, aylar geçiyor, laf çok ama icraat yok.

Hevesin kaçıyor. Ümidin kırılıyor. Lanet olsun diyorsun, işin peşini bırakıyorsun.

Bir müddet sonra beyefendinin yakınlarından birinin senin geliştirdiğin projeyi deruhte ettiğini, bütçenin birkaç misli büyüdüğünü, işlerin de kör topal değil jet hızıyla yürüdüğünü öğreniyorsun.

Bu ne?

Rüşvete benzemiyor, asimetrik bir yöntem.

Eski ‘hiyel’ kitaplarında (Hiyel: Hilenin çoğulu. Hile-i şer’iyeleri, dinin etrafından dolaşma yöntemlerini anlatan kitaplar) örneği bulunur mu bilemiyorum. Ben bir tanesini okumuştum orada rastlamadım.

Ama tahmin ediyorum, ararsalar, soruyu da düzgün sorarsalar fetva bulmakta güçlük çekmezler.

Hele de deveyi hamutuyla götürmenin bile fetvasının verildiği günümüzde.

Soruyu nasıl düzgün soracaksın?

“Adam işten vaz geçti, biz yaptık.”

Aliyyülala! Caizdir.

YORUMLAR (39)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
39 Yorum