BARAN BEKİ
Mercedes-AMG, performans kelimesinin kurallarını yeniden yazan bir konseptle sahneye çıktı. Markanın tamamen elektrikli geleceğinin temelini oluşturacak olan yeni AMG.EA (AMG Electric Architecture) platformu üzerine inşa edilen ilk modelin ön gösterimi niteliğindeki Concept AMG GT XX, sadece dudak uçuklatan verileriyle değil, aynı zamanda barındırdığı yenilikçi teknolojilerle de otomotiv dünyasında yeni bir sayfa açıyor. Affalterbach'ın V8 senfonileriyle özdeşleşen adı, artık elektrik motorlarının sessiz ama bir o kadar da vahşi gücüyle anılacak gibi görünüyor.
Mercedes-AMG CEO'su: Yeni araçlar önce bir AMG, sonra elektrikli olacak
TEKNOLOJİ DEVRİMİ: PİZZA KUTUSUNA SIĞAN 1360 BEYGİR
Concept AMG GT XX'in kalbinde, İngiliz YASA ile geliştirilen ve geleneksel elektrik motorlarından çok daha kompakt, hafif ve güçlü olan üç adet aksiyal akılı motor yatıyor. Bu motorların her biri, bir pizza kutusuna sığacak kadar kompakt olmasına rağmen, toplamda 1.000 kW'ın, yani 1.360 beygir gücünün üzerinde bir sistem gücü üretiyor. Bu muazzam güç, aracı 360 km/s'in üzerinde bir maksimum hıza ulaştırıyor.
Güç Aktarımı: İkisi arkada, biri önde konumlanan bu motorlar, gücü AMG Performance 4MATIC+ tam değişken dört tekerlekten çekiş sistemiyle yola aktarıyor. Ön motor, ihtiyaç anında devreye giren bir "booster" görevi görüyor.
Aksiyal Akılı Motor Avantajı: Geleneksel radyal motorlara göre elektromanyetik akıyı şafta paralel olarak ileten bu teknoloji, yaklaşık üç kat daha fazla güç yoğunluğu, üçte ikilik bir ağırlık tasarrufu ve üçte birlik bir alan avantajı sağlıyor. Bu da mühendislere paketleme ve ağırlık dağılımı konusunda eşsiz bir özgürlük tanıyor.
5 DAKİKADA 400 KİLOMETRE: BATARYA VE ŞARJDA YENİ BİR ÇAĞ
Bir performans otomobilinin başarısı, sadece gücüyle değil, bu gücü ne kadar sürdürebildiğiyle ölçülür. Concept AMG GT XX, bu alanda da devrim yaratıyor. Sıfırdan geliştirilen Yüksek Performanslı Elektrikli Batarya (HP.EB), Formula 1 ve AMG ONE projelerinden elde edilen tecrübelerle hayat bulmuş.
Doğrudan Soğutma: 800 Volt'un üzerindeki yüksek voltaj mimarisine sahip bataryada, her bir silindirik hücre, elektriksel olarak iletken olmayan özel bir yağ ile doğrudan soğutuluyor. Bu, bataryanın en zorlu pist koşullarında bile optimum sıcaklıkta kalmasını ve gücünü kesintisiz sunmasını sağlıyor.
Rekor Şarj Hızı: Belki de en etkileyici verilerden biri şarj kapasitesi. Araç, sadece 5 dakikalık bir şarjla yaklaşık 400 kilometrelik (WLTP) menzil kazanabiliyor. Bu, Affalterbach'taki AMG merkezinden efsanevi Spa-Francorchamps pistine gitmeye yetecek bir mesafe demek! Bu başarı, >850 kW ortalama şarj gücü ve şarj istasyonu üreticisi Alpitronic ile yapılan özel iş birliği sayesinde mümkün olmuş.
KARTAL KADAR AERODİNAMİK, C111 KADAR İKONİK: TASARIM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Gorden Wagener, Baş Tasarım Sorumlusu, bu konseptin markanın "duygusal" tasarım felsefesini geleceğe taşıdığını belirtiyor. "Sunset beam orange" rengiyle dikkat çeken araç, markanın ikonik modelleri C111 ve Vision One-Eleven'a modern bir selam gönderiyor.
Aerodinamik Verimlilik: Düşük burun yapısı, keskin eğimli ön camı ve aktif aerodinamik unsurlarıyla Concept AMG GT XX, süzülen bir kartal kadar verimli. Sadece 0.198 cd'lik sürtünme katsayısı, yüksek hızlarda menzili ve stabiliteyi en üst düzeye çıkarıyor.
İç Mekan ve Malzemeler: Kokpit, yarış otomobili sadeliğini lüksle birleştiriyor. En dikkat çekici yenilik ise kullanılan malzemeler. Koltuklarda, kullanılmış AMG GT3 yarış lastiklerinden geri dönüştürülerek üretilen LABFIBER Biotech Leather alternatifi kullanılıyor. Bu malzeme, hem sürdürülebilir bir yaklaşım sunuyor hem de markanın motor sporları DNA'sını aracın her zerresine işliyor. Kapı tutamakları ise örümcek ipeğinden ilham alan LABFIBER Biotech Silk ile üretilmiş.
SADECE BİR KONSEPT DEĞİL
Concept AMG GT XX, seri üretime geçmesi beklenen birçok patentli yeniliği bünyesinde barındırıyor:
Aktif Aero Jantlar: Dünyada bir ilk olan bu 21 inçlik jantlar, hareketli aero kanatçıklara sahip. Düşük hızlarda kapanarak aerodinamik verimliliği artırırken, fren soğutması gerektiğinde açılarak hava akışını sağlıyor.
Farlara Entegre Hoparlörler: Dışarıya sürüş sesi vermek için kullanılan hoparlörler, ilk kez far yuvalarına entegre edilmiş. Bu sayede ağırlık ve yerden tasarruf sağlanıyor.
MBUX Fluid Light Panel: Aracın arkasında yer alan 700'den fazla programlanabilir LED'den oluşan panel, dış dünya ile metin ve animasyonlar aracılığıyla iletişim kurabiliyor; örneğin şarj durumunu gösterebiliyor.
Mercedes-AMG CEO'su Michael Schiebe'nin de belirttiği gibi, Concept AMG GT XX sadece bir teknoloji gösterimi değil, aynı zamanda "her zerresiyle gerçek bir AMG".
Markanın kalbinin her zaman motor olduğunu ve bu durumun elektrikli gelecekte de değişmeyeceğini vurguluyor. Bu konsept, AMG'nin elektrik çağındaki liderlik iddiasının en somut ve en heyecan verici kanıtı olarak karşımızda duruyor.
