Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesinde, Dağ Kapı Burcu'nun üst katında yer alan ve Diyarbakır Kalesi surları üzerinde inşa edilmiş tek cami olma özelliğini taşıyan Mervani Cami, büyük bir problemle karşı karşıya. 11. yüzyılda Mervaniler tarafından inşa edilen ve uzun yıllar ibadete açık kalan cami, 1934 yılında kapatıldıktan sonra 2014’te restore edilerek yeniden cemaatiyle buluşmuştu.
Ancak 2022'de tekrar restorasyona alınan caminin tuvalet ve abdest alma bölümleri, su sızdırması ve bu sızıntının tarihi surlara zarar verebileceği gerekçesiyle kaldırıldı. Suyun kesilmesi, camide cemaat sayısının ve Kur'an-ı Kerim öğrenmeye gelen çocuk sayısının azalmasına neden oldu.
İMAM SAVAR: "DÜNYA ÜZERİNDE BÖYLE BİR CAMİ YOKTUR"
15 yıldır camide görev yapan imam Şerif Savar, caminin eşsiz mimarisine ve tarihine dikkat çekerek yaşadıkları su sıkıntısını dile getirdi. Savar, caminin geçmişini anlatırken şunları söyledi:
"Camimiz 2014 yılında açıldı. Daha evvelinde buranın tarihi yapısı 1056 yılında Mervaniler tarafından inşa edilmiş cami olarak Diyarbakır Dağ Kapı 1 ve 2 numaralı burcu üzerine inşa edilmiş bir camidir. Aslı cami olarak yapılmış, dünyada bunun bir benzeri örneği yoktur. Kale, beden üzerinde üst katlarda cami inşa edilmiş başka bir yer yok. Camimizin 1934 yılında kapatılmış ve cami olduğu unutulmuş. 2014 yılında sivil toplum kuruluşları tarafından araştırılıp burada bir cami olduğu tespit edildikten sonra valilik tarafından restore edilip cami olarak açıldı. Caminin yapılış gayesi Diyarbakır'da en büyük cami Ulu Cami'dir. Ulu Camiden sonra ibadet yerlerin azlığından Mervaniler 1011 yılında kuruluşu Silvan'da olan bu devletin Diyarbakır'a kadar uzanıp bu bölgede de bir eserlerinin olmasını istediler. Bir imzalarının bu bölgede de devam ettirmek istediler. Burada savaşa gitmeden evvel Mervani Devletinin komutanları, askerleri burada dua ederlerdi. Dualarından sonra savaşa çıkarlardı."

SUYUN OLMAYIŞI CEMAATİMİZİN AZALMASINA SEBEP
Caminin 2014'teki restorasyonundan sonra tam bir cami teşkilatıyla ihya edildiğini ve beş vakit namaz kılındığını belirten Savar, suyun kesilmesiyle yaşanan sıkıntıyı şu sözlerle ifade etti:
"Ancak restorasyondan sonra burada sular kesildi. Sura, bedene su zararı verir düşüncesiyle şu an suyumuz yok. Cemaatimizin vakitlerinde yani öğle, ikindi, akşam vakitlerinde az oluşunun bir sebebi suyun olmayışı, ikinci sebebi de merdivenlerimizin yüksek oluşu, herkesin buraya çıkamamasıdır."
İmam Savar, özellikle cuma günleri 300 kişilik kapasitesiyle önemli bir ibadet yeri olan caminin devamlılığı için su sorununun acilen giderilmesini istedi:
"Eskiden abdest alınıp namaz kılınabilecek durumdaydı. Diyarbakır'a, Ankara'dan, İzmir'den, il dışından gelenler eşleriyle, çocuklarıyla beraber camiye gelip abdest yeri soruyorlar, ama maalesef camimizde sular kesildi. Bu da cemaatimizin yokluğuna, azlığına sebebiyet vermektedir. Camimizde suyun tekrar bırakılmasını istiyoruz.''
Cami cemaatinden Nusret Dinç de su eksikliğinden dolayı sıkıntı yaşadıklarını doğrulayarak, "Gelen, giden soruyor abdest alma yeriniz var mı, yok mu diyor, biz de yok diyoruz, geri gidiyorlar. Cemaatimiz azdır. Su olmadığı için azdır. Suyumuz olsaydı cemaatimiz çoğalırdı. Dileğimiz budur ki bize bir yardımda bulunsunlar. Bu camiye bir el atsınlar, su için. Bu camiye gelmek istiyorum ama su olmadığı için gelemiyoruz'' şeklinde konuştu.

