Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Kıyıkışlacık’ta inşa edilmek istenen Ayyıldız Maden Yükleme ve Tahliye Limanı, yargı süreci devam etmesine rağmen çalışmalara başladı. İasos Antik Kenti'ni ve bölgenin ekosistemini tehdit eden proje, halkın ve çevrecilerin tepkisini çekiyor. İasos Mahalle Meclisi Derneği, kamu kurumlarının projeyi denetlemediğini ve halkın iradesinin yok sayıldığını belirterek çalışmanın durdurulmasını talep ediyor.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Kıyıkışlacık’ta inşa edilmesi planlanan Ayyıldız Maden Yükleme ve Tahliye Limanı projesi, hukuki süreç devam etmesine rağmen hayata geçirilmeye başlandı. Tarihi 5 bin yıl öncesine dayanan İasos Antik Kenti’ni ve bölgedeki ekolojik dengeyi tehdit eden proje, bölge halkı ve çevrecilerin tepkisine neden oldu.
YARGI SÜRECİ DEVAM EDİYOR, ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Cumhuriyet'ten Öznur Oğraş Çolak'ın haberine göre, İasos Mahalle Meclisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Scobie, bölgede yürütülen dip tarama çalışmalarının tarihi ve doğal mirası tahrip ettiğini belirterek, kamu kurumlarının görevini yerine getirmediğini söyledi.
Scobie, “Bu proje, halkın iradesi hiçe sayılarak, doğa ve tarih katledilerek, hukuksuzluklarla ilerleyen bir talan projesidir. Mahkeme süreçleri devam ederken, sahada uygulamaya başlanması büyük bir skandaldır. Yetkililer süreci acilen durdurmalı” dedi.
ANTİK KENT, DENİZ EKOSİSTEMİ VE HALKIN PLAJI TEHDİT ALTINDA
Proje nedeniyle Güllük Körfezi’nde deniz tabanının 14 metre kazılacağı ve 65 bin metrekarelik bir alanda dip tarama işlemi yapılacağı belirtiliyor. Scobie, çıkan hafriyatın Güllük açıklarına gelişigüzel döküldüğünü ve ekolojik sistemin büyük zarar gördüğünü vurguladı.
Bölgede yaşayan vatandaşlar, 3. derece sit alanı olan dalışa yasak bölgenin Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile bir gecede koordinatlarının değiştirildiğini belirterek, bu düzenlemenin projeye hukuki zemin sağlamak amacıyla yapıldığını iddia ediyor.
Ayrıca, bölge halkının tek halk plajının da bu projeyle yok edileceği, kıyıların halkın kullanımına açık olması gerektiğini hatırlatan Scobie, “Kıyıkışlacık’ın altın renkli kumsalları betonla kaplanacak, halkın denizle bağlantısı kesilecek” ifadelerini kullandı.
DENETİMSİZ VE ŞEFFAFLIKTAN UZAK BİR SÜREÇ
Projeye ilişkin 2021 yılında hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun güncellenmeden kullanıldığı, uygulama imar planı olmadan ruhsatlandırıldığı ve ilgili kurumların ekolojik dengeyi koruyacak denetimleri yapmadığı iddia ediliyor.
Scobie, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın projeyi denetlemediğini, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ise antik kenti tehdit eden tahribatı görmezden geldiğini belirtti. Hukuki süreçlerin ise bilinçli olarak sürüncemede bırakıldığı öne sürülüyor.
“BU HUKUKSUZLUK DURMALI”
Hülya Scobie, projeye karşı kamu kurumlarını sorumluluk almaya çağırarak, “Bu vahşi talan projesi acilen durdurulmalı, süreç şeffaf bir şekilde yeniden değerlendirilmeli” dedi. Bölge halkı ve çevreciler, hukuki sürecin tamamlanmadan yürütülen çalışmalara karşı yetkilileri görevlerini yerine getirmeye davet ediyor.
