Tokalaşmayla başlayan süreç yedi ayda tamamlandı! PKK silah bıraktı kendisini feshetti

KONGREDEN BEŞ GÜN SONRA AÇIKLANDI

MHP Lideri Bahçeli’nin 7 ay önce Meclis'te DEM Partililerle tokalaşmasının ardından grup toplantısında yaptığı "Öcalan Meclis'te konuşsun, PKK'nın silah bıraktığını açıklasın', 'umut hakkı'nın önü açılsın’ ve 'DEM İmralı'ya heyet göndersin' açıklamalarıyla başlayan ‘Terörsüz Türkiye’ süreci, PKK'nın 12. Kongresinde alınan fesih kararıyla önemli bir eşiği daha aştı. Terör örgütü 5-7 Mayıs'ta sessiz sedasız düzenlediği kongresinden 5 gün sonra silahlı faaliyetlerine son verdiğini açıkladı.

LOZAN VURGUSU, MİT OPERASYONU DETAYI

Lozan Antlaşmasına yönelik olumsuz ifadelerin dikkat çektiği açıklamada daha önce TSK ve MİT operasyonunda öldürüldüğü belirtilen ancak PKK'nın yalanladığı Rıza Altun ile Ali Haydar Kaytan'ın öldürüldüğü bilgisine de yer verildi. Fesih kararı sonrası ikinci aşamada silahların nerede ve nasıl teslim edileceği, Öcalan'ın ve örgüt üst düzey yöneticileri ve diğer mensuplarına yönelik yol haritası belirlenecek. Sürecin aşamaları Meclis'te görüşülerek yasal düzenlemelerle tamamlanacak.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE’NİN MEŞALESİ YAKILMIŞTIR

Çözüm sürecinin mimarı Bahçeli, Türkiye’nin tarihi bir eşikte olduğunu söyleyerek “47 yıllık kanlı sayfa kapanacak, PKK musibeti son bulacak. Terörsüz Türkiye’nin meşalesi yakılmıştır. Kazanan barış ve kardeşliktir” dedi.

PKK'nın fesih kararı sürecinde katkısı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Öcalan, İmralı - DEM Heyeti ile vekillere teşekkür eden Bahçeli tarihi kararla ilgili şunları söyledi: "Türkiye’nin sırtında on yıllardır taşınması gittikçe ağırlaşan terör ve bölücülük kamburuna müdahale edilmiş ve hamd olsun sonuç alınmıştır. Miadı dolan silahlı çatışma dönemi acı hatıralarıyla ve alınmış ibretlik dersleriyle geride kalacaktır. Şahsen, milletine ve ülkesine feda edilmiş hayatımın en mümtaz ve müstesna anını iliklerime kadar hissetmenin müftehir ruh haliyle dolup taştığımı herkesin bilmesinde yarar görüyor, daha serinkanlı ve sağduyulu hareket edilmesini vazgeçilmez önemde değerlendiriyorum. Kim ne derse desin terörsüz Türkiye'nin meşalesi yakılmıştır. Bugün kazanan doğudan batıya, güneyden kuzeye Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti, hatta mücavir coğrafyalardaki dost ve kardeş halklardır."

PKK KENDİNİ FESHETTİ

1978’de kurulan ve 1984’de Türkiye’ye karşı silahlı saldırıya geçen terör örgütü PKK, MHP lideri Bahçeli’nin 23 Ekim’de yaptığı çağrıyla başlayan Çözüm Süreci kapsamında kendini feshetti. 40 bini aşkın insanın canına mal olan yarım asırlık terör faaliyetinin sona erdiğini örgüt ‘PKK tarihi misyonunu tamamladı. PKK 12. Kongresi, örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını aldı’ açıklamasıyla duyurdu. Açıklamada, silah bırakma ve fesih kararlarının uygulanması için Öcalan’ın süreci yürütmesine ve hukuki güvenceye bağlı olduğu belirtildi.

MHP lideri Bahçeli’nin 1 Ekim’de Meclis’te DEM Partililere el uzatmasıyla başlayan ve 23 Ekim’de ‘İmralı’daki gelsin Meclis’te konbuşsun örgütü feshettiğini ilan etsin. Bunu yaparsa ‘Umut Hakkı’ için elimizden geleni yaparız’ çıkışıyla da ivme kazanan ‘Çözüm Süreci’nde tarihi dönemeç de alındı. Terör örgütü PKK, düzenlediği 12. Olağanüstü Kongresi’nde tarihi nitelikte kararlar aldı. Kongre sonuç bildirisine göre, örgütün silahlı faaliyetlerini sonlandırması ve örgütsel yapısını feshetmesi kararlaştırıldı. Kongrede alınan kararlarda, örgütün 50 yıla yakın süredir yürüttüğü silahlı mücadelenin sona erdiği vurgulanarak şu ifadeler kullanıldı: “Önder Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihi açıklamasıyla başlayan süreç, yaptığı çok yönlü çalışmalar, değişik tarzlarda sunduğu perspektifler ışığında 5-7 Mayıs tarihleri arasında toplanan 12. Parti Kongremiz başarıyla tamamlandı. Güvenlik nedeniyle iki farklı alanda eş zamanlı bir biçimde yapıldı. Toplamda 232 delegenin katılımıyla gerçekleşen PKK 12. Kongresi’nde tarihi kararlar aldı.

PKK ADIYLA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR BİTTİ

PKK’nin Olağanüstü 12. Kongresi PKK mücadelesinin, halkımız üzerindeki inkâr ve imha siyasetini parçaladığını, Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdiğini, bu yönüyle PKK’nin tarihi misyonunu tamamladığını değerlendirdi. Bu temelde PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Önder Apo tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı.

İLİŞKİLERİNİ YENİDEN DÜZENLEME KAÇINILMAZ

Önder Apo Kürt-Türk ilişkilerinin sorunsallaştığı Lozan Antlaşması’nın ve 1924 Anayasası’nın öncesini referans alarak, Ortak Vatan ve Kürt-Türk halklarının kurucu öğe olduğu Demokratik Türkiye Cumhuriyeti perspektifini ve Demokratik Ulus anlayışını Kürt sorununun çözüm çerçevesi olarak benimsedi. Cumhuriyet tarihi boyunca gerçekleşen Kürt isyanları, 1000 yıllık tarihi Kürt-Türk ilişki diyalektiği ve 52 yıllık önderlik mücadelesi Kürt sorununun ancak Ortak Vatan ve Eşit Yurttaşlık temelinde çözülmesinin kazandıracağını göstermiştir. 3. Dünya Savaşı kapsamında Ortadoğu’da yaşanan güncel gelişmeler de Kürt-Türk ilişkilerini yeniden düzenlemeyi kaçınılmaz kılmaktadır.

HALKIMIZ BARIŞ SÜRECİNİ SAHİPLENECEKTİR

52 yıldır önderlik ve PKK yürüyüşüne büyük bedeller pahasına katılarak, inkâr ve imha siyasetine, soykırım ve asimilasyon politikalarına karşı direnen onurlu halkımız, barış ve demokratik toplum sürecini daha bilinçli ve örgütlü biçimde sahiplenecektir. PKK’yi feshetme ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararını, halkımızın herkesten daha iyi anlayacağına, demokratik toplum inşası temelinde demokratik mücadele döneminin görevlerine sahip çıkacağına inancımız tamdır. Bu temelde Kürt siyasi partilerinin, demokratik örgütlerinin, kanaat önderlerinin Kürt demokrasisini geliştirme ve Kürt demokratik uluslaşmasını sağlama yönündeki sorumluluklarını yerine getireceklerine inanıyoruz.

KARAR KALICI BARIŞA GÜÇLÜ ZEMİN SUNUYOR

Kongremizin aldığı PKK’nin fesih ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararı kalıcı barışa ve demokratik çözüme güçlü bir zemin sunmaktadır. Söz konusu kararların uygulanması önder Apo’nun süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvenceyi gerektirir. Bu aşamada Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması önemli olmaktadır. Aynı şekilde hükümet ve ana muhalefet partisi başta olmak üzere mecliste temsili bulunan tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, din ve inanç topluluklarını, demokratik basın kuruluşlarını, kanaat önderlerini, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları barış ve demokratik toplum sürecine katılmaya çağırıyoruz. Uluslararası güçleri halkımıza yönelik yürütülen yüzyıllık soykırım politikalarındaki sorumluluklarını görerek demokratik çözüme engel olmamaya ve sürece yapıcı katkılarını sunmaya davet ediyoruz. Demokrasi Şehidi Sırrı Süreyya Önder yoldaşın hayallerini gerçekleştirme iddiamızı belirtiyoruz.”

FİS’TE KURULDU, ERUH’TA SALDIRDI, KANDİL’DE BİTTİ

PKK 27 Kasım 1978’de Abdullah Öcalan tarafından Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde kuruldu. Örgüt aslında 1973’te ‘Apocular’ adıyla başlayan bir hareketin devamı sayılabilir. Marksist-Leninist ideoloji ve etnik ayrılıkçılık temelinde kurulan PKK ilk silahlı saldırıyı 15 Ağustos 1984’te Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçelerinde gerçekleştirdi. Bir asker şehit ettiler 9 asker ve 3 sivili de yaraladılar. Başta bağımsız bir Kürt devleti kurmayı hedefleyen örgüt zaman içinde özellikle 1990’lardan itibaren bu hedefinden vazgeçtiğini özerklik ve Kürt halkının siyasi-kültürel haklarının tanınmasına yönelik bir söylemi benimsedi. PKK günümüze kadar sadece güvenlik güçlerine karşı değil sivillere ve altyapı hizmetlerine yönelik pek çok terör eylemi gerçekleştirdi. Kuzey Irak’taki Kandil Dağı, PKK’nın ana üslerinden biri olarak öne çıktı. Benzer şekilde güçlü olarak yer aldığı bir başka ülke Suriye oldu. Örgüt 1998 yılına kadar Suriye’yi güvenli sığınak olarak kullanırken örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın 1999’da Türkiye’nin baskısıyla Suriye’den çıkarıldı ve ardından MİT tarafından 15 Şubat 1999’da, Kenya’da Başkentteki Nairobi Havalimanı’na düzenlenen operasyonla yakalanarak Türkiye’ye getirildi.

FESİH KARARI DÜNYA BASININDA: TARİHİ BİR ADIM, BÖLGE İÇİN GENİŞ SONUÇLARI OLACAK

PKK’nın silah bırakma ve kendini fesih kararını duyurması, uluslararası basında geniş yankı uyandırdı. Reuters: “PKK’nın kararının, Kürt güçlerinin ABD güçleriyle ittifak halinde olduğu komşu Suriye de dahil olmak üzere bölge için geniş kapsamlı siyasi ve güvenlik sonuçları doğurması bekleniyor.”

CNN World: “PKK, Türkiye ile on binlerce insanın ölümüne yol açan onlarca yıllık çatışmanın ardından tarihi bir adım atarak kendini feshedeceğini duyurdu.” El Diario: “AB, ABD ve Türkiye tarafından terör örgütü olarak kabul edilen PKK, ‘silahlı mücadeleye’ son verdiğini duyurdu.” The New York Times: “PKK Türk hükümetiyle çatışmaları sona erdiriyor. Karar komşu ülkelerde yankı uyandıracak.” Le Monde: “Onlarca yıldır Türk hükümetiyle savaşan PKK dağıldığını açıkladı.” The Washington Post: “PKK’nın kongre kararı yeni bir barış girişimi.” France 24: “40 yılı aşkın süredir Türkiye ile çatışma halinde olan PKK fesih kararı aldı.”

HER ŞEY BU FOTOĞRAFLA BAŞLADI

PKK’nın feshine giden sürece ilk tuğlayı MHP lideri Bahçeli, 1 Ekim 2024’te TBMM açılışında DEM Parti sıralarına giderek Eş Genel Başkanlar Bakırhan ve Hatimoğlulları’na el uzatarak koydu.

İmralı Süreci’nin başlangıç tarihi olarak 22 Ekim 2024 gösterildi. Çünkü Bahçeli, herkesi şaşırtan bir çıkış yaptı. Bahçeli, silah bırakılacaksa Öcalan’ın gerekirse Meclis’e gelip konuşabileceğini söyledi. Bu çıkışından 21 gün önce, Meclis’in açılışında Bahçeli, uzun süredir terörle suçladığı ve kapatılması gerektiğini savunduğu DEM Parti sıralarına gitti. DEM Partililerle el sıkıştı. Hemen arkasında ise AK Parti’nin 2015’te başlattığı Çözüm Süreci’nin kritik ismi, Efkan Ala yer aldı. PKK’nın kendini sonlandırmasını sağlayan süreç şöyle işledi:

1 EKİM 2024: Bahçeli, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve vekilleriyle tokalaştı ve “Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım” dedi.

8 EKİM 2024: Bahçeli: DEM’e uzattığım el ‘Türkiye partisi olun’ teklifidir.

9 EKİM 2024: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cumhur İttifakı’nın uzattığı elin değerini anlaşılmalı.

22 EKİM 2024: Bahçeli: “Terörist başının tecridi kaldırılırsa, DEM grubunda konuşsun, PKK’nın lağvedildiğini ilan etsin.

23 EKİM 2024: Ömer Öcalan, İmralı’ya gitti ve Öcalan’ın ‘Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek güce sahibim’ mesajını getirdi.

26 KASIM 2024: Bahçeli: İmralı ile DEM arasında yüz yüze temas bekliyoruz.

28 ARALIK 2024: Adalet Bakanlığı, DEM heyetinin Öcalan’la görüşmesine izin verdi.

29 ARALIK 2024: Öcalan’ın Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’dan oluşan heyetle ‘Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluktur’ mesajı gönderdi.

14 OCAK 2025: Bahçeli, İmralı’da ikinci görüşme çağrısı yaptı.

22 OCAK 2025: Öcalan ile ikinci görüşme yapıldı.

28 OCAK 2025: Bahçeli: Terör örgütü kendi iradesiyle silah bıraksın.

27 ŞUBAT 2025: Genişletilen heyet Öcalan’la üçüncü kez görüştü. Öcalan’ın mesajı okundu: ‘Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.’

31 MART 2025: DEM Parti, MHP Genel Merkezi’ne ilk kez bayram ziyareti yaptı.

10 NİSAN 2025: DEM heyeti, Beştepe’de Erdoğan’la görüştü.

24 NİSAN 2025: DEM heyeti, Adalet Bakanı ile görüştü. ‘Öcalan’a tecrit kalkmalı’ çağrısı yaptı.

3 MAYIS 2025: Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti.

8 MAYIS 2025: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bütün engelleri aştık, PKK bugün yarın silah bırakacak, örgüt feshedilecek. Ardından yeni bir dönem başlayacak.

9 MAYIS 2025: PKK, 5-7 Mayıs arasında 12. Kongreyi topladığını açıkladı.

12 MAYIS 2025: PKK: PKK 12. Kongresi, PKK’nın örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını aldı.

"TERÖR ÖRGÜTÜNE LOZAN’IN HANGİ MADDESİNİ DELME SÖZÜ VERDİNİZ?"

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, PKK’nın silah bırakma ve fesih kararı üzerinden iktidara yüklendi: “Bir terör örgütü Lozan’a karşı zafer ilan ediyorsa Türk devletini ve bu süreci yönetenler kalkışmanın failleri olmaktan kaçamaz. Lozan, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedidir. Terör örgütüne Lozan’ın hangi maddesini delme sözü verdiniz de ‘Lozan’a karşı başardık’ demektedirler? Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti bu ihanet açıklamasını kabul etmez, edemez. Türk devletini ve bu süreci yönetenler kalkışmanın failleri olmaktan kaçamazlar.”

"DEMOKRATİK TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMEK İÇİN ARTIK BİR NEDEN KALMADI"

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, PKK’nın silah bırakma kararına ilişkin “Kongre, Türkiye’ye hayırlı olsun, artık Kürt sorununu çözmek için demokratik bir Türkiye’yi inşa etmek için herhangi bir gerekçe kalmadı. Umarım bu süreci barışla taçlandırırız” dedi. Pervin Buldan ise ‘Dikenli telleri aradan kaldırıp, barışı taçlandıracağımız yeni bir dönem başladı. Sırrı Süreyya görebilseydi keşke. Hayırlara vesile olsun” ifadesi kullandı.

"HUZURUN, REFAHIN, DEMOKRASİNİN ÖZGÜRLÜĞÜN HAYATA GEÇME ZAMANI"

DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, PKK’nın fesih kararını açıklamasının ardından Selahattin Demirtaş’ı Edirne Cezaevi’nde ziyaret etti. Demirtaş, Buldan aracılığıyla konuya ilişkin mesajını gönderdi. Demirtaş “Artık huzurun, refahın, demokrasinin, özgürlüklerin hayata geçmesi, Türkiye’nin her açıdan büyümesi için el birliğiyle, samimiyetle çalışma zamanıdır. Artık huzurun, refahın, demokrasinin, özgürlüklerin hayata geçmesi, Türkiye’nin her açıdan büyümesi için el birliğiyle, samimiyetle çalışma zamanıdır. Hepimize hayırlı uğurlu olsun” dedi.

PKK’NIN YAPTIĞI TEŞEKKÜR YAPILAN PAZARLIĞIN BELGESİDİR

Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, PKK’nın fesih açıklamasının ‘tek taraflı bir silah bırakma’ değil, perde arkasında yürütülen kapsamlı bir pazarlığın sonucu olduğunu savundu. PKK’nın Erdoğan ve Özgür Özel’e teşekkür ettiğine dikkat çeken Karamahmutoğlu “Kendi kendini fesheden bir örgüt, neden siyasi aktörlere teşekkür eder?” sorusunu yöneltti ve bu sürecin halktan gizlenen bir al-ver anlaşmasının işareti olduğunu iddia etti.

"SİLAH BIRAKMA UZARSA SÜREÇ PROVOKASYONA AÇIK HALE GELİR"

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, terör örgütü PKK’nın kendini feshetmesi hakkında konuştu. Davutoğlu, silahların bırakılmasının zamana yayılmaması gerektiği yoksa provokasyona olabileceğini söyleyerek şöyle devam etti: “Silahsızlanmanın şöyle yürütülmesi doğrudur: Bu görüntü verildikten sonra, bir ortak mekanizmayla en kısa sürede silahsızlanma sağlanmalıdır. Zira zamana yayılırsa provokasyona açık hale gelir. Esas itibariyle tepedeki, 30 ila 50 kişi arasında değişen kadrodur. En az 30’dur, 30’un altına düşmez ama 50’yi geçmez.” Örgütün beyin kadrosu olarak nitelendirdiği bu grubun Türkiye’ye gelmesinin riskler taşıyabileceğini ifade etti. Bu kişilerin gönderileceği ülkenin de dikkatle seçilmesi gerektiğini belirterek “Türkiye ile geçmişte de gelecekte de sorun yaşamamış bir ülke olmalı. Daha farklı ülkeler de olabilir. Katar iyi bir örnek. Süleymaniye uygun olmaz, Bağdat gibi alternatifler değerlendirilebilir” ifadesini kullandı. Davutoğlu, İmralı Süreci’ni başlatan MHP lideri Bahçeli’yi takdir etti. Bahçeli ile geçmişteki çatışmalarını hatırlatıp hakkını helal etti. Davutoğlu, şöyle konuştu: “Şimdi burada Sayın Bahçeli’nin hakkını şu anlamda tespit etmek lazım: Uç noktalar birbirine yaklaştığı zaman çözülür. DEM ile MHP’nin buluşması, görüşmesi, Sayın Bahçeli’nin Sırrı Süreyya Önder’in taziyesine gitmesi, ondan övgüyle bahsetmesi... Bu psikolojik devrimdir. Bu açıdan Bahçeli’nin hakkını vermek lazım, hiç tereddütsüz. Geçmişte bana ‘Serok Ahmet’ diye istihzai davrandı vs. Hepsi, bütün haklarım helal olsun.”

"KAZANAN BARIŞ VE KARDEŞLİK"

PKK’nın fesih kararı sonrası açıklama yapan Bahçeli ‘Türk ile Kürt ezelden ebede bir ve beraberdir. Bugün kazanan barış, kardeşlik, demokrasi, doğudan batıya, güneyden kuzeye Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti, hatta mücavir coğrafyalardaki dost ve kardeş halklardır’ dedi.

PKK’nın feshinin ardından MHP lideri Devlet Bahçeli’den ilk açıklama geldi. Bahçeli bunun bir kazanım olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihi bir eşiktedir. Türk vatanının her yöresine emek, sabır ve fedakârlıkla ekilen barış tohumları umutla sulanmış, nihayet tomurcuklanmış ve çiçek açmıştır. Bugüne kadar çekilen çileler, katlanılan badireler, karşılaşılan belalar, ödenen bedeller, dökülen tertemiz şehit kanları milli yüreklere ateş gibi düşse de milli birlik ve kardeşliğimizi heba ve heder edecek siyasi ve sosyolojik kırılma hiç yaşanmamıştır. Türk’ün Kürt’e, Kürt’ün Türk’e hürmet, muhabbet ve bağlılığı aziz Türk milleti varlığında tezahür ve temerküz etmiş, bununla mündemiç olmak suretiyle hiçbir kopma, parçalanma veya zayıflama emaresine tesadüf edilmemiştir. PKK musibeti son bulacak, 47 yıldır ihanetle yazılan kanlı sayfa ümit ve temenni ediyorum ki, bir daha açılmamak üzere kapanacaktır.

Türk ile Kürt ezelden ebede bir ve beraberdir. Bugün kazanan barış ve kardeşliktir. Bugün kazanan siyaset ve demokrasidir. Bugün kazanan doğudan batıya, güneyden kuzeye Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti, hatta mücavir coğrafyalardaki dost ve kardeş halklardır. Şahsen, milletine ve ülkesine feda edilmiş hayatımın en mümtaz ve müstesna anını iliklerime kadar hissetmenin müftehir ruh haliyle dolup taştığımı herkesin bilmesinde yarar görüyor, bundan sonrası için daha temkinli, daha dikkatli, daha serinkanlı ve sağduyulu hareket edilmesini vazgeçilmez önemde değerlendiriyorum. Silahların ne zaman, nerelere, hangi şartlar dahilinde, hangi sınır ve ölçekte bırakılacağı, bunun zaman ve mekan parametrelerini analiz ederek teknik takip ve gözetiminin kimler tarafından ve nasıl sağlanacağı, Feshedilen PKK’dan PYD/YPG’ye muhtemel geçiş ve intikallerin denetim ve kontrolünün eşzamanlı ve eşgüdüm halinde nasıl ve ne şekilde temin edilip edilmeyeceği, silah bırakan örgüt militanlarından suça bulaşmış ya da bulaşmamış olanların tasnif ve tefrikinin nasıl yapılacağı, PKK terör örgütünün lider kadrosuyla ilgili alınacak tedbirlerin kapsam ve hududunun ne olacağı, siyasi ve hukuki reformlarla demokrasi ve sivil siyasetin güçlendirilmesinin yanı sıra bin yıllık kardeşliği ve birlikte yaşama iradesini pekiştirip ileriye taşıyacak stratejik ve yasal adımların çatı ve çerçevesinin nasıl belirleneceği ayrıca ele alınmalı, müştereken ve maşeri vicdana muvafık halde tatbik edilmelidir.”

ÖNÜMÜZDE YENİ BİR FIRSAT PENCERESİ AÇILDI

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, PKK’nın örgütü feshetme kararı sonrası sosyal medya hesaplarından paylaşımda bulundu: “PKK’nın örgütü feshetme kararı alması, 1 Ekim sürecinin çok önemli bir aşamasıdır. 40 yılı aşkın bir süredir binlerce canımızın kaybına sebep olan, ağır sosyal ve ekonomik maliyetlere yol açan terör ve şiddet sarmalının sona ermesi, sadece ülkemiz için değil, tüm Ortadoğu’da yeni bir barış ve huzur ikliminin vesilesi olabilir. Örgütsel bağlılık fark etmeksizin, bütün terör unsurlarının fesih kararına uygun biçimde derhal ve herhangi bir tereddüde yol açmayacak şekilde silah bırakmalarını bekliyoruz. Bu topraklarda bin yıldır var olan ve daha binlerce yıl devam edecek birlikteliğimize fitne ve fesat karıştıracak tüm girişimlere karşı, başta Suriye odaklı riskler olmak üzere, çok dikkatli olmak zorundayız. Şimdi Türkiye’nin önünde, tüm vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin ihya edilmesi için yeni bir fırsat penceresi açılmaktadır. DEVA Partisi olarak, sorunların meşru demokratik siyaset zemininde çözülmesi ve insan haklarına dayalı bir hukuk devleti hedefine ulaşılması konusunda kararlılığımız nettir.”

SÜREÇ MECLİS ELİYLE TOPLUMSAL YARALARA SAYGILI ŞEKİLDE SÜRMELİ

KARAR TV’de Elif Çakır ile Yıldıray Oğur’un sorularını yanıtlayan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, gündemi değerlendirdi. Başarır, hem CHP’nin ara seçim stratejisini hem de terör örgütü PKK’nın fesih kararına dair partisinin yaklaşımını detaylı biçimde kamuoyuyla paylaştı. 19 Mart’tan bu yana Türkiye’de fiili bir seçim atmosferi oluştuğunu belirten Başarır “Seçim koşulları var mı? Kesinlikle var” dedi. CHP’nin gündeme taşıdığı ara seçim önerisini de değerlendiren Başarır, Anayasa’nın 78. maddesini hatırlattı: “Eğer Meclis’te yüzde 5’lik bir sandalye boşluğu oluşursa, Anayasa gereği üç ay içinde ara seçime gidilmesi gerekir. Şu an 8 milletvekili eksik. Eğer bu sayı 30’a ulaşırsa, ara seçim kaçınılmaz hale gelir.” PKK’nın fesih kararına da değinen Başarır ekledi: “Silahların susması, kanın durması elbette önemli. Ancak sürecin meşruiyeti için Meclis’in dahil olması şart. Meclis dışlanırsa, toplumsal uzlaşı sağlanamaz. Toplumsal uzlaşı bununla sağlanır. Bu süreci toplumsal yaralarımıza saygı göstererek yönetmeliyiz” dedi.