Anne ve babasını hastalık döneminde yalnız bırakan, aileyle tüm ilişkisini kesen evladın miras hakkı vasiyetnameyle iptal edilebilir. Yargıtay, aile bağlarını ciddi şekilde zedeleyen bu tür davranışların mirastan men için geçerli neden olduğuna hükmetti.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, ailesiyle tüm sosyal ilişkilerini kesen, anne ve babasını hastalık dönemlerinde yalnız bırakan evladın, vasiyetnameyle mirastan çıkarılabileceğine hükmetti. Karar, aile bağlarını ağır şekilde zedeleyen davranışların miras hakkını ortadan kaldırabileceğine işaret ediyor.
Avukat Zeynep Sevim, kararın ardından yaptığı değerlendirmede, mirastan çıkarma işleminin istisnai bir uygulama olduğunu vurguladı. Sevim, “Miras bırakan kişinin, vasiyetnameyle saklı paylı mirasçısını mirastan mahrum bırakması mümkündür. Ancak bu durum, yalnızca aile hukukundan doğan ciddi görev ihmallerinde veya miras bırakana karşı ağır bir suç işlendiğinde geçerlidir” dedi.
Sevim, Medeni Kanun’a göre saklı paylı mirasçıların; altsoy, anne-baba ve eş olduğunu belirterek, “Örneğin bir çocuk, anne-babasına sırtını dönmüş, onların sağlığında yanında olmamışsa ve bu durum ciddi bir kopuşu temsil ediyorsa, vasiyetnameyle mirastan dışlanabilir. Yargıtay’ın bu konudaki 2019 tarihli kararı da bu yaklaşımı desteklemektedir” ifadelerini kullandı.
Kararda, suç teşebbüsü veya aile görevlerinin ihmalinin bile mirastan çıkarma için yeterli görüldüğünün altı çizilirken; aile bağlarını zayıflatan davranışların istisnai olarak bu sonucu doğurabileceği vurgulandı. Sevim, “Her uyuşmazlıkta mirastan men mümkün değil. Ancak ciddi ihlallerde, aile bütünlüğüne zarar veren durumlarda, bu yol hukuken açık” dedi.
