ABD’nin Türkiye’deki diplomatik misyonlarında çalışan iki Türkiye Cumhuriyeti vatandandaşının tutuklanması ile başlayan krizde sağduyu mesajları geliyor. Tansiyonun yavaş yavaş düştüğü gerilim hakkında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye ile ABD’nin vize işlemlerini karşılıklı askıya almasına ilişkin “Temennimiz, iki müttefik arasındaki ilişkilerin kısa sürede normale dönmesidir. Bölgesel ve kürese gerilimlerin tırmanmakta olduğu bu süreçte Türkiye olarak sağduyuyu elden bırakmayacağız” dedi.
Çankaya Köşkü’nde düzenlenen ‘Valiler Toplantısı’nda konuşan Başbakan Yıldırım, Türkiye ile ABD’nin vize işlemlerini karşılıklı askıya alması krizini değerlendirdi. Amerika’nın diplomatik misyonlarının güvenlik zafiyetini öne sürerek, vize işlemlerini askıya aldığını duyurduğunu anımsatan Yıldırım “Biz de yakışanı yaptık, mütekabiliyet esasına dayanarak aynı karşılığı verdik. Temennimiz, iki müttefik arasındaki ilişkilerin kısa sürede normale dönmesidir” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin bölgede yaşanan gelişmeler sonucunda hedef ülke haline geldiğini söyleyen Yıldırım, son yıllarda yaşanan onca saldırı, kumpas ve artan terörün de nedeninin bu olduğunu belirtti. Terörle mücadelede konsept değişikliğine gittiklerini belirten Yıldırım, şunları söyledi: “Olay sonrası operasyon yaklaşımını bırakıp, kesintisiz operasyon yöntemine geçerek, faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Müdafaa anlayışı ile değil taarruz anlayışı ile devam ediyoruz. Şehirde ve kırsalda bölücü terör örgütüne karşı net bir saha hakimiyeti tesis edilmiştir.” Türk askerinin İdbil’e intikali hakkında da konuşan Yıldırım, gözlerinin kimsenin toprağında olmadığını belirterek Suriye üzerinde oluşturulmaya çalışılan terör koridorunun farkında olduklarını söyledi Yıldırım “Bölgede bir terör değil, barış kuşağı oluşturmak için gayret gösteriyoruz” dedi.
KONSOLOSLUKTA KİMSE GİZLENMİYOR
Krizin odağındaki isim ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass çözümün diyalog yoluyla sağlanacağını söyledi. Bass, başkonsoloslukta polis tarafından aranan kimsenin de gizlenmediğini belirtti.
Türkiye ile ABD arasındaki tarihi krizin odağındaki isim ABD Büyükelçisi John Bass, vize yasağının Türkiye-Rusya yakınlaşmasıyla bir ilgisi olmadığını söyledi. Görev süresi dolan ve bu haftasonu Türkiye’den ayrılacak olan Bass, Büyükelçilik rezidansında gazetecilerle veda toplantısında bir araya gelerek açıklamalarda bulundu:
NEDENİNİ BİLMİYORUZ: Bu karar, Türk hükümetinin, Türk vatandaşı olan ABD konsolosluğu çalışanlarının bizimle hiçbir bilgi paylaşılmadan tutuklanması nedeniyle alındı. Halen neden tutuklandığı konusunda bilgi sahibi değiliz. Meselenin çok kısa sürede çözülmesini umuyoruz. Türk hükümetiyle bu konuda iletişime geçmeye hazırız.
İŞBİRLİĞİMİZ SÜRÜYOR: Kamuoyu farkında olmasa da Türkiye-ABD işbirliği sürüyor. Türkiye, 9 buçuk aydır IŞİD saldırısı yaşamadı. Bu, IŞİD’in Türkiye’de saldırı düzenlemekten vazgeçmesinden kaynaklanmıyor, şu anda Türkiye’ye saldırı gerçekleştiremiyor. Bu durum hükümetlerimizin yakın ve yoğun işbirliğinden kaynaklanıyor. Türk istihbarat ve yargı yetkilileri ile ABD’li yetkililerin sürdürdüğü çabalar sonucunda Türkiye, Avrupa ve ABD halkı daha güvende.
ABD HÜKÜMETİNİN KARARI: Vize kararı ABD hükümetinin bir kararıdır. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü de bunu teyit etti.
KANITI GÖRMEK İSTERİZ: Tutuklanan çalışanımız Mehmet Topuz, Türk yargı yetkilileriyle birlikte çalışmaktan sorumluydu. Özellikle kaçakçılık, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele konusunda çalışıyordu. Topuz’un görevi dışında bir görüşme yaptığı konusunda bir kanıt varsa bunları görmekten memnuniyet duyarız.
SAVCI MEKTUP YOLUYLA BİLGİ İSTEYEMEZ: (Adil Öksüz’ün İstanbul Başkonsolosluğu’na ait bir telefondan aranmasıyla ilgili başsavcılığın bilgi talebine yanıt vermediklerine ilişkin soru üzerine) ‘Resmi talep’ derken iki ülke arasında işlemesi gereken kanallar var. Fakat bahsettiğiniz talep resmi kanallardan gelmedi. Bir savcı, büyükelçiliğe doğrudan bir mektup göndererek, üstelik bunu medyaya da açıklayarak bilgi istemez.
İNCİRLİK ÜSSÜ AÇIK: Halen yürürlükte olan anlaşmalar var. Askerlerin giriş ve çıkışları da bu anlaşmalara bağlı olarak sürüyor.
