Bir grup şair ve yazar sanatçılara ‘Biz Filistiniz!’ başlığıyla Filistin vatandaşı olma çağrısı yaptı. Bu son zamanlardaki en hakiki eylem. Türk vatandaşlığının yanı sıra Filistin vatandaşı olmak beni ancak gururlandırır. Ezilenlerin, öldürülenlerin yanında ancak onlardan biri olarak bulunabilirim. Orhan Pamuk, Fazıl Say, Hilmi Yavuz, Enis Batur ve ressamlar, müzisyenler hatta sıradan halkın bu çağrıya katılmasını ve Filistin vatandaşı olmak için başvuruda bulunmasını talep ediyorum.
OSMAN ÇAKMAKÇI
Filistinli olmak... Ya da şiirin kendi loş ve münzevi köşesinde durup sadece not etmekle yerinmeyip bir eylem biçimi olarak hayata müdahale etmesi: Şiiri hayata boca etmesi, hayatı şiirle arındırması. Şiirin talebinin sadece sanat olarak kalmak değil ‘aura’sının ve düşüncesinin hayatta karşılığını yaratamaya cüret etmesi. Şiir anlam yaratır ve yarattığı bu anlamlarla hayatı zenginleştirir, gerçekliği genişletir, yeni gerçekliklere varlık ve görünürlük kazandırır. Şiir somutlar. Dolayısıyla şiir doğrudan doğruya hayata müdahale eder.
Kendi dilini ve yeteneklerini kullanarak yapar bunu. Bu dil ne reel politikanın, ne felsefenin ne spekülatif ve soyut kavramların dilidir. O kendi diliyle sadece kendisinin olan diliyle gerçeği söyler ve inanılması imkansız gibi görünen ideallerin ve değerlerin dünyamızda egemen olmasını hedefler; bunu yapabilir de. Zira hiçbir gerçeklik değişmez değildir; bizim için önceden hazırlanmış, manipüle edilmiş hikayeler ve egemen olanların yarattığı gerçekliklerdir. Şiir kazananların dilini değil kaybedenlerin ezilenlerin hikayesini yazar ve bu hikaye eğer yeterince adaletliyse yeni bir dünya kurulabilir. Bunun için gerekli olan tek şey inanç ve iradedir.
Niçin böyle bir giriş yaptım? Şunun için: Şair Hüseyin Karaca’nın önderliğinde bir grup şair ve yazar, sanatçı, entelektüel, düşünce adamı sanatçılara ‘Biz Filistiniz!’ başlığıyla Filistin vatandaşı olma çağrısı yaptı. Bu son zamanlardaki en hakiki ve sadece retorikte kalmayan bir eylemdir: Çünkü sözde imza kampanyaları, görüş bildirmeler, içi boş insan hakları söylemleri artık etkisini yitirmiş, massedilmiş gösterilerden ibarettir ve hiçbir işe yaramıyor. Bu çağrı ise sadece imza toplamakla kalmıyor, bir bildiği olma niteliğini aşarak Filistinli olmaktan, yani varlığımızı ve kişiliğimizi gerçek anlamda, varoluşsal anlamda Filistinli kılmaktan söz ediyor, böyle bir çağrı yapıyor. Türk vatandaşlığının yanı sıra Filistin vatandaşı olmak beni ancak gururlandırır. Ezilenlerin, öldürülenlerin yanında ancak onlardan biri olarak bulunabilirim. Bu entelektüel rant elde etmekten çok öte varlıksal bir tavırdır.
Ancak Filistinli olarak o bombaların benim de başıma atıldığını, çocuklarımı, anamı babamı, sevdiklerimi öldürdüğünü, hatta yaşama umudumu ve geleceğimi hatta yaşamımı elimden aldığını hissedebilirim. Onlarla birlikte ölebilirim. Bu entelektüel gösteri hâline gelen imza kampanyalarından çok öte bir eylemdir. Entelektüelizmin, reel politikaların çıkar hesaplarının ötesinde ancak şairlerini düşünebileceği bir naiflik, bir duygu, iliklerinde hissettiği acıdır.
Canının yanmasıdır, bütün bu olan bitenlerin kanına dokunduğunun bir ilanıdır. Şimdilik sembolik bir vatandaşlık başvurusu olduğunu öğrendiğim bu girişimin daha da ileri gidip diplomatik çevrelerle ilişkiye geçilip gerçek anlamda bir vatandaşlık olmasını diliyorum. Ben hem Türk hem de Filistin vatandaşı olmaktan ancak gurur duyar ve daha dik ve içimde haklılık duygusuyla yürür ve yaşarım. Çağrıya katılmak isteyen herkes ‘filistin.biz’ internet adresinden Filistin vatandaşlığı başvurusunda bulunabilir.
‘POLİTİK ÇIKAR KAYGILARINDAN ÖTE BİR ÇAĞRI’
Çok daha ayrıntılı ve kapsamlı bir yazıyı gerektiriyor bu çağrı ama burada o kadar yerimiz yok. Ben bu çağrı hangi cenahtan, ister İslamcılardan, ister sağcılardan, ister milliyetçilerden, ister solculardan gelsin, ‘bu çağrıya kulak verirsem kimlerle yan yana düşerim’ gibi politik çıkar kaygılarından çok öte mutlaka cevap verilmesi gereken bir çağrıdır. Gerçeklik ve hakikat politik olarak durduğumuz yere göre değişmez. Bu çerçevede ülkemiz önde gelen yazar ve sanatçılarının, örneğin Orhan Pamuk, Murathan Mungan, Fazıl Say, Hilmi Yavuz, Enis Batur, Ebubekir Eroğlu ve ressamlar müzisyenler hatta sıradan halkın bu çağrıya katılmasını ve Filistin vatandaşı olmak için başvuruda bulunmasını talep ediyorum. Bu bir aydın gerekliliğidir.
