2023 yılında mağarada yürütülen araştırmalar sırasında, aslında Birinci Tapınak dönemine ait 2.700 yıllık bir yazıtı incelemek için giren arkeologlar, tesadüfen başka bir keşfe rastladı. Sarkıtın altında, kayaya oyulmuş küçük bir Aramice yazıt fark edildi. Kare biçimli harflerle yazılmış metnin, modern İbranice’ye benzediği ifade edildi.
ARAMİCE’NİN ÖNEMİ
Ortadoğu’nun ortak diliydi: MÖ 1. binyıldan itibaren diplomasi ve ticaret dili olarak kullanılan Aramice, o dönemin “İngilizcesi” sayılıyordu.
Kutsal metinlerin diliydi: Tevrat’ın bazı kısımları Aramice yazılmıştır. İsa’nın konuştuğu dil olarak da kabul edilen Aramice, Hristiyanlık ve Musevilik için kilit öneme sahiptir.
Yahudi-Roma dönemi bağlamı: MS 1. ve 2. yüzyıllarda Yahudiler günlük yaşamda Aramice konuşuyordu. Bu nedenle yazıtın isyanla bağlantısı tarih açısından kritik.
Yaşayan miras: Aramice’nin devamı olan Süryanice hâlâ bazı Ortadoğu topluluklarında konuşuluyor.
YAZIT VE GİZEMLİ MESAJLAR
Çözümlenen kısımda “Naburya’lı Abba öldü” cümlesi öne çıkıyor. “Abba” ismi, o dönemde yaygın kullanılan bir isimdi. Naburya’nın ise Celile yakınlarında bir köy olduğu biliniyor. Yazıtta ayrıca tam olarak anlamlandırılamayan bazı kelimeler de bulundu.
BAR KOKHBA İSYANI İLE BAĞLANTI
Yazıtın yakınında, Bar Kokhba isyanına ait sikkeler ve dört Roma kılıcı bulundu. Üç kılıcın tahta kınlarının hâlâ sağlam olduğu belirtiliyor. Bu da mağaranın, Roma askerlerinden ele geçirilen silahların saklandığı bir sığınak olabileceğine işaret ediyor.
İsrail Eski Eserler Kurumu’ndan Dr. Eitan Klein, “Silahların mağara çatlaklarında gizlenmiş olması, bunların Roma’dan ganimet olarak alındığını düşündürüyor. Büyük olasılıkla yeniden kullanılmak üzere saklanmışlardı” dedi.
Araştırmacılar, yazının stili ve dil özelliklerine dayanarak buluntuyu MS 1. veya 2. yüzyıla tarihlendiriyor. Bu da keşfi, hem Birinci Yahudi İsyanı (MS 66-73) hem de Bar Kokhba İsyanı (MS 132-136) için önemli bir kanıt haline getiriyor.
Lut Gölü mağarasında bulunan yazıt ve kılıçlar, Yahudi tarihinin en kritik dönemlerinden birine dair yeni ipuçları sunarken, uzmanlar çözülmemiş bölümler üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
