TTB'den koronavirüsün yeni varyantlarına karşı uyarı: Ekim ayında hastaneler dolabilir

TTB'den koronavirüsün yeni varyantlarına karşı uyarı: Ekim ayında hastaneler dolabilir

TTB, KOVID-19 salgınının henüz bitmediğini vurgulayarak Sağlık Bakanlığı’nı sorumlu davranmaya davet etti. Öte yandan TTB, koronavirüsün yeni varyantıyla ilgili yaptığı açıklamada mutasyonların salgında yükselişe yol açabileceğini ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirtilerek “Ekim ayında hastaneler dolabilir. Önlem alınmalı” çağrısında bulundu.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu, yayımladığı yazılı açıklamada KOVID-19 salgınının yeni varyantlarla sürdüğünü vurgulayarak Sağlık Bakanlığı’nı sorumlu davranmaya davet etti.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 16 Ağustos 2023 tarihine kadar dünyada 769 milyon 806 bin 130 kesinleşmiş vaka ve buna bağlı olarak 6 milyon 955 bin 497 ölüm yaşandığı hatırlatılan açıklamada, "Türkiye’de ise Sağlık Bakanlığı’nın toplam vefat sayısı olarak paylaştığı 102 bin 174 sayısına rağmen Türk Tabipleri Birliği’nin fazladan ölüm çalışmalarının da gösterdiği üzere pandemi kaynaklı 300 binden fazla ölümün olduğunu biliyoruz" ifadelerini kullanıldı.

'POLİTİK KARARLILIĞIN YETERSİZLİĞİ İLAN EDİLMİŞTİR'

Hükümetin salgınla mücadelede, ilgili emek ve meslek örgütleri ile akademiyle ilgili dernek ve kurumlarla iş birliği yapmadığı belirtilen açıklamada, "Aşı öncesi dönemdeki tüm kararlarında toplumun sağlığı yerine sermayenin çıkarlarını tercih ettiğini net biçimde göstererek ülkeyi adeta sürü bağışıklığına sürüklemiştir. Yetersiz, bilimsel olmayan düzenlemeler salgının yayılımını önleyemediği gibi sosyal ve maddi olarak bir başına bırakılan toplum için salgını adeta işkence haline getirerek salgına karşı toplumsal direnci kırmıştır. Üstelik, ülkede KOVID-19 ile ilgili alınan önlemlere uymayanlara verilen cezalar da affedilmiştir. Bu yolla salgınla mücadele politik kararlılığının yetersizliği de açıkça ilan edilmiştir. Günümüze kadar uygulanan yanlış politikalar, ileride bulaşıcı hastalıkların oluşturabileceği ciddi tehlikelere verilebilecek toplumsal cevabı da zayıflatmıştır" denildi.

'VİRÜS MUTASYON GEÇİRMEYE DEVAM EDİYOR'

Virüsün mutasyon geçirmeye devam ettiği kaydedilen açıklamada, "DSÖ’nün izleme aldığı iki yeni Omicron alt varyantı; EG.5 (Eris) ve BA.2.86’dır. Bunlardan Eris tüm dünyada azalan taramalara karşın, salgında 'yaz piki' ne yol açmış ve hastaneye yatışlara da yansımıştır. Pirola olarak adlandırılan BA.2.86 ise 'hipermutant'tır. Aşı ve hastalıkla ilişkili bağışıklıktan kaçabileceği endişe vericidir" ifadelerini yer verildi.

'TEST YAPILMAZSA VİRÜS TESPİT EDİLEMEZ'

Yeni varyantlar nedeniyle vaka sayılarının artabileceğine dikkat çekilen açıklama şöyle devam etti:

"DSÖ ve ilgili kuruluşlar salgın taramalarının sürdürülmesi ve yeni sezonda, sonbaharda, ileri yaş ve eşlikçi hastalıkları olanların aşı tekrarı ve bireysel önlemler ile korunmalarının önemine dikkat çekmektedir. Hekimler tüm yaz boyunca süregiden 'yaz gribi' gibi alışılmadık bir salgın ile karşı karşıya olduğumuzu belirtmektedir. Ancak bireysel ve atık su taramaları yapılmadığı için ülkemizde 'yaz gribi' ve 'ishal' salgınları ile KOVID-19 yeni varyantları arasındaki bağlantı kurulamamaktadır. Dolayısıyla Sağlık Bakanı’nın söylediği gibi yeni varyantların ülkemizde görülmediğini söylemek kanıta dayalı değildir. Çünkü test yapılmazsa virüs de tespit edilemez."

'SALGININ ALEVLENMESİNE KARŞI BİR HAZIRLIK YOK'

"Ayrıca salgının yeniden alevlenmesine yönelik bir hazırlık da görülmemektedir. Sağlık Bakanlığı web sitesinde KOVID-19’a yönelik paylaşılan son veriler Mart 2023’e aittir. Dolayısıyla Sağlık Bakanı’nın konuyla ilgili son açıklamaları da yalnızca salgının eskisi gibi yıkıcı olmayacağına dair teselliye yönelik kalmıştır."

'AŞI KARARSIZLIĞI BAŞA ÇIKMAMIZ GEREKEN EN ÖNEMLİ KONULARDAN'

"Türk Tabipleri Birliği olarak aşı eşitsizliğine ve gittikçe güçlenen aşı kararsızlığına ulusal ve uluslararası düzeyde sürekli dikkat çeksek de; hem ulusal hem uluslararası yetkili kuruluşlar, ne aşı eşitsizliği ne de aşı kararsızlığı ve aşı karşıtlığıyla mücadele konusunda yeterli çabayı göstermişlerdir.

Geldiğimiz noktada, Türkiye nüfusunda KOVID-19 aşısı ile iki doz aşılananların oranı %62,4’tür. Üç doz aşılananların oranı ise yalnızca %33,1’dir. 2023 senesinde yapılan toplam KOVID-19 aşısı sayısı yaklaşık 110 bin, içinde olduğumuz ağustos ayında ise bu sayı yalnızca bin civarındadır. Öyle bir noktadayız ki, ülkedeki sağlık çalışanlarının dahi önemli bir kısmı KOVID-19 aşılarından bazılarına güven duymamaktadır. Aşı kararsızlığı, önümüzdeki salgınlar için acil olarak başa çıkmamız gereken en önemli konulardan biri olarak karşımızdadır."

'AŞILANMAYA TEŞVİK ETMEK BAKANLIĞIN ÖNCELİKLİ GÖREVİDİR'

"Ülkedeki mevcut KOVID-19 aşısı çeşitleri ve sayısı hakkında toplumu bilgilendirmek ve gerektiğinde aşılanmaya teşvik etmek Sağlık Bakanlığı’nın öncelikli görevidir.

KOVID-19 bitmedi, halen hayatımızda duruyor. Yaşlı ve kronik hastalar başta olmak üzere toplumun hem KOVID-19 hem de diğer bulaşıcı hastalıklardan korunması için gerekli önlemlerin alınması, KOVID-19 salgını süresince yapılan hatalardan ders çıkarılıp aşı kararsızlığıyla mücadele dahil toplum sağlığına yönelik her türlü düzenlemenin toplumun da içinde olduğu şekilde yapılması gelecek için hayati önemdedir."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN