Bu kadar mı olur, evet bu kadar. Tam lafının üstüne geldi, cuk oturdu hakim-savcı atamalarında torpil iddiası.

Rahmetli Hasan Celal Güzel’in nasıl da ahlak timsali dürüst bir siyasetçi, nasıl da örnek alınası seçkin bir devlet adamı, nasıl da ayrıcalıkların baştan çıkaramadığı alnı pak bir rol model olduğunu konuşmuyor muyduk daha dün...

Siyasetten zenginleşmedi, bilakis fakirleşti demiyor muyduk...

Güya imrenmiyor muyduk...

Güya gıpta ile öykünerek, “Allah’ım bize de böyle halis muhlis kullarından olmayı nasip et” diye ballandıra ballandıra anlatmıyor muyduk ki...

Eşini dostunu kırma pahasına kayırmadı, çoluk çocuğunu makamından mevkisinden yararlandırmadı, devlet malına el sürmeyi bırakın yanına bile yaklaştırmadı...

Ailesini güç ve nufüz istismarından uzak tuttu, bu uğurda evlatlarına dahi kıydı, heveslerini alsınlar da nefisleri körelsin diye bir kerecik bile makam aracına bindirmedi, nerede kaldı sefasını saltanatını sürdürmek, altlarına araç havuzundan araba çekmek...

Kudretli bir adamın eşi ve çocuğu olmanın tadını çıkarmak filan nerede, ayaklarına bağ oldu, her yerde karşılarına dezavantaj olarak çıktı...

Eşinin alın teriyle hak ettiği Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne tayin kararnamesini bile kendisi engelledi, laf söz ederler, kötü örnek olur, haksızlık duygusu uyandırır, suistimal zannederler diye...

***

İşte tam rahmetliyi bu duygu ve düşüncelerle defnettiğimiz gün ne olsun istersiniz...

Önceki gün kura kararnamesiyle mesleğe kabulü yapılan, aynı gün Beştepe’deki kura töreniyle Elazığ Hâkimliği’ni çeken ve dün de bir mazeret kararnamesi ile Yargıtay Tetkik Hâkimliği’ne atanan çiçeği burnunda hakim Gonca Hatinoğlu, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün kızı çıkmasın mı!...

Hem de başka gün kalmamış gibi, rahmetlinin toprağa verildiği gün...

Rastlantının bu kadarına tesadüf değil tevafuk demek icap eder herhalde.

HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, torpil iddiasını yalanladı gerçi. Ayrıcalık tanımadıklarını; kararnamenin rutin, adı geçenin de bekletilmeyecek geçerli bir mazereti olduğunu söyledi.

Fakat benzer başka jet tayin ve terfilerden de söz edilirken ne kadar inandırıcı ve ikna edici?

***

Demek değil mi ki...

Rol model, lafta Hasan Celal Güzel ama icraatta gemisini yüzdüren kaptanlar.

Hayaller, fırsat eşitliğine dayalı adil bir düzen kurmak ama gerçekler, fırsatın kazası olmaz deyip ayrıcalıklı muameleyi ganimet bilmek.

Sözde torpile, iltimasa, hak yemeğe, partizanlığa, adam kayırmacılığa karşı durulurken özde torpil ve kayrılma için sıraya girilirmiş.

Propagandaya gelince önemsenen şey ehliyet ve liyakat, uygulamada ise tek geçer akçe sadakat.

“Meğer ne enayiymişim ben” diyen merhumun enayiliğini yere göğe sığdıramama edebiyatının 40’ı çıksaydı bari, üstünden 3-5 günlük yas müddeti geçseydi yahu...

Böyle enayi yerine koyar gibi, rahmetliye aslında yalandan imrendiğimiz, daha mezarının başında yüzümüze vurulmasa olmaz mıydı?