Emin Acar’la muhabbet

İnsanın yeryüzü macerasında muhabbetten başka bir arayışı olabilir mi bilmiyorum.

Birbirlerini harbiden seven insanlar, Allah’ın arkadaş olmayı nasip ettiği insanlar yani, birbirleriyle sadece muhabbet ederler. Bana göre onlar, Yunus Emre’nin diliyle konuşurlar ve dua ederler sadece. Ve muhabbetin dibini bulurlar.

İşte bir muhabbet ancak o kadar güzel olabilirdi. Rahmet ve bereket yağmurları altında sırılsıklam ıslanmak istediğimiz bugünlerde, muhabbetin dibini bulmak istediğimiz bugünlerde, Emin Acar Hoca’nın iftar sohbetinde bulunuşumu hatırladım.

Emin Acar psikiyatrist. Ankara’nın gönül adamlarından biri. Ulus semtindeki muayenehanesi gariplere, yolda kalmışlara, meczuplara sığınak olmuş. Yine bilenler bilir Dr. Emin Acar Anadolu’yu vatan yapan Yunus Emre, Akşemseddin ve Hacı Bayram’dan ilham alam bir gönül eriydi. 2016 yılında vefat etti. Mekanı cennet olsun.

***

Yirmi sene olmuştur sanırım. Kadim dostum Mustafa Yiğit’le gittiğimiz iftar sohbetinin tadı damağımdadır hala. Sözü uzatmadan muhterem Emin Acar’a bırakıyorum:

“Bu günlerde ibadetlerimizi sıklaştıralım, cennet tadını almak için başka tatları terk edelim. Hamdolsun oruç tutanımız fazla, Kur’an okuyan gençlerimiz çoğalıyor. Her sokak, her ev, her cami Kur’an’la bu ayda daha çok şerefleniyor. Türk milleti oruca da Kur’an’a da her zaman aşk ve hürmetle bağlıdır.”

İftara bir saat kaldı, fakat onun dergâhı Türkiye’nin dört bir tarafından gelen insanlarla dolup taşıyor. Hoca gülümsüyor hep ve insanlara ekmek dağıtıyor.

Ekmek deyince bakın neler söylüyor:

“Ekmek mübarektir. Allah kimseyi ekmeksiz bırakmasın. İhtiyacı olan kardeşlerimiz gelip alıyorlar. Kapımız herkese açık. Buğday, insanı sakin kılar. Ekmek yiyen adam cinayet işlemez, huzurlu olur. Biliyorsunuz, Somuncu Efendi de ekmek dağıtırdı. Bunu sürdürmekte fayda vardır. Medine’de süt ve hurma, Mekke’de zemzem ve ekmek makbuldür. Ekmek mübarektir,

Hazret-i Adem’den bu yana… Ekmek yemeyen insanlar cani olur. Bakın Çinliler yılan yiyorlar, yılan gibiler. Maymun beyni yiyorlar, Avrupalılar da ekmek yemiyor ve bol bol cinayet işliyorlar.

Ekmek yemeyen insan gergin olur. Bakın biz Türklerde Allah’ın celâl değil, cemâl sıfatı görülür. Belki bunda ekmeğin bir hikmeti vardır. Bir de üzüm çok önemlidir.” Üzüme zaafım var, biliyorum. Hoca üzüm deyince bir tebessüm yayılıyor yüzümüze. “Hazret-i Peygamber her sabah üzüm yerdi. Kırk derde devadır. Üzüm zihni açar; sigara, alkol, uyuşturucu gibi alışkanlıklardan uzak tutar. Ancak üzümün yaş olanı evlâdır. Yaş olanı cumhuriyettir, yani ruhtur. Kurusu demokrasidir, cepte yenir, çocuklar içindir. Sirkesi milliyetçiliktir, serttir. Şarabı komünizmdir, yaklaşmayın. Bir de süt var tabii. Süt içmeye devam edin, Peygamberimiz vefatına kadar süt içmiştir. Bakın sütkardeşliği vardır ama yoğurt kardeşliği yoktur.”

“Okuma farzdır. Kur’an da ‘ikra’ hitabıyla başlar” diyor hoca. “Bu millet tarihin her döneminde ‘ikra kapısı’nı açık tutmuştur. Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti devletleri ‘ikra’yla kurulmuştur. Müslüman kardeşliği dediğimiz ahilik bu devletlerin harcı olmuştur.”

“İnsan hayatında dört ocak vardır”, diyor bir de. “Bunlara sahip çıkmak gerekir. Aile ocağı, din ocağı, vatan ocağı ve hac. Aile önemlidir, çünkü din orada öğrenilir. Anaya babaya saygı ve hürmette kusur etmemeliyiz. Çocuklarımızı iyi yetiştirmeliyiz, çünkü onlar emanettir. Çocuklarınızı hayırlı evlatlar olarak yetiştirin ki amel defteriniz kapanmasın. Hac da aile ocağı gibidir.

Peygamberin yaşadığı yerleri görmek, onu görmek gibidir.”

Muhabbetin bir yerinde “dinler arası diyalog için ne buyurursunuz hocam” diyor Mustafa Yiğit. Çok kısa konuşuyor:

“Dinler arası diyalog olmaz. Çünkü din tektir, o da Hazret-i Adem’den Peygamber Efendimize kadar uzanan tevhid dini olan İslam’dır. Bu işler boş işler. Diyaloğa ihtiyaç olsaydı Hz. Muhammed gelmezdi. Peygamberimiz bir milletin sadece alışkanlıklarını değiştirmedi, top yekun düşünme ve dünyayı anlama şeklini değiştirdi. O son Peygamberdir ve diğer dinler onun diniyle tamam olmuştur.”

***

Son sözü yine ona bırakalım: “Allah’ın ipine sarılacağız ki ruhumuzu koruyabilelim. Birbirimize daha çok sarılacağız, daha çok seveceğiz. Şükür ve tebessümle geçecek ömrümüz inşallah.”
Güzel Ramazan güzellik getirsin hepimize.

YORUMLAR (25)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
25 Yorum