Diyecek bir sözün soracak bir sorun varsa gel!

Sesli sohbetlerin yapıldığı bir sosyal medya uygulaması olan Clubhouse aldı başını gidiyor. Uygulama Nisan 2020’de resmi olarak gün yüzüne çıktı. Mayıs ayında 1500 kişi İOS platformundan Clubhouse’u indirdi. Aralık ayında bu sayı sadece 6 bin kişiydi. Ocak ayında kullanıcı sayısı 3 milyona yaklaştı, şu anda yaklaşık 10 milyon kişi aktif olarak platformda. Bir arkadaşınızın davetiyle uygulamayı indirebiliyorsunuz, kendi telefon numaranızı da verdiğiniz için sahte bir profil düzenlemeniz zor.

Bir arkadaşa bakıp çıkacağım... 

Clubhouse’da takılanların farklı özellikleri var. Kimi “Bir arkadaşa bakıp çıkacağım” kafasında odalara şöyle bir giriyor, mevzu sararsa odada kalıyor ve sessizce dinliyor. Kimi “Söyleyecek bir lafım, anlatacaklarım var” deyip dilediği başlığı verdiği bir oda açıyor. Bu oda ilginç bir başlığa sahipse hiç tahmin edemeyeceğiniz ünlüler odadaki sohbetlere katılabiliyor. Kimi ise odalara girip soruları ve yorumlarıyla katılımcı olmayı seçiyor.  

Bazı odalardaki konuşmalar o kadar bilgi verici, o kadar ufuk açıcı ki saatler boyunca sıkılmadan dinleyebiliyorsunuz. Özellikle akşam saatlerinde ve hafta sonları Clubhouse ortamının daha hareketli olduğunu da ekleyelim. 

Elon Musk, Jared Leto, Meek Mill, Ben Horowitz, Mark Zuckerberg, Malcolm Gladwell gibi isimler de Clubhouse odalarında ev sahipliği yaptı. Yani şanslıysanız karşılaşmanızın neredeyse imkansız olduğu kişileri Clubhouse’da yakalamanız mümkün! Hatta onlara soru sorup karşılıklı muhabbet edebilirsiniz. 

Bazı odaların moderatörleri -ki bu kişiler bazen akademisyen, iş insanı, pilot, sanatçı ya da öğrenci de olabiliyor- televizyonlardaki tartışma programlarını yöneten isimlerden çok daha iyi bir performans gösterebiliyor. Yüzlerce katılımcının olduğu bir odada dinamizmi ayakta tutup sohbeti devam ettirmek, söz almak ya da soru sormak isteyenlere alan açmak, akışı devam ettirmek ve konuyu toparlamak çok da kolay değil.  

Twitter’da üç cümleyle ahkam kesenlerin, aforizma paylaşanların, Instagram’da artık gına getiren pozlarla ünlü olmaya çalışanların bu platformda kanaat önderi olmaları hatta tutunmaları neredeyse imkansız.  

Clubhouse interaktif, eğlenceli, sıcak bir iletişim sunduğu için markalar da pazarlama faaliyetleri için mekanı yavaştan yoklamaya başladı. 

Bakalım sanal ortama bomba gibi giren Clubhouse aynı hızla ilerlemeyi başarabilecek mi? 

*** 

2020’yi ‘kitap gibi’ okuduk...

2020’de yaşananlar kurgu edebiyatı için iyi bir malzeme olma adına her şeye sahipti. Hatta böyle bir kurguyu okurken ‘yok artık bu kadar da olmaz’ dememiz de işten bile değil... 2020’nin kitap endüstrisindeki satışlara etkisi ise bir başka ilginç hikaye. Kısa süre önce geride bıraktığımız yıl, kitap endüstrisinin ne kadar ‘değişebileceğinin’ veya ‘ne kadar aynı kalmak istediğinin’ tuhaf bir birleşimi oldu.  

E-kitapların çıkışıyla, basılı kitapların yavaş yavaş devrinin biteceği söylense de durum öyle olmadı. Basılı pek çok yayın, internet karşısında ivme kaybetti ama kitaba dokunmayı tercih etmekten vazgeçmedik. 2020’de kaç kitap satıldığını gösteren veriler, basılı kitap sektörünün hala son derece sağlıklı olduğunu kanıtlıyor. ABD’de basılı kitap satışı 2020’de 750,89 milyon adede ulaşarak yüzde 8,2 büyüdü ve 2010 yılından bu yana yıllık en yüksek artış yaşandı. İngiltere’de de durum farklı değil. 2020’de ülkede 200 milyondan fazla basılı kitap satıldı. Basılı kitap hacmi 2019’a kıyasla yüzde 5.2 arttı.

Türkiye’de de, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın istatistiklerine göre 2020’de kişi başına düşen kitap sayısı arttı. 2019 yılında kişi başına düşen kitap sayısı 7.01 iken 2020 yılında bu rakam 7.6’ya çıktı.  

Amazon’un geçen hafta açıkladığı verilere göre Türkiye’de 2020 yılında en çok satılan kitaplar ise şunlar: Zirvede Victor Hugo’nun ‘Bir İdam Mahkumunun Son Günü’ yer alıyor. George Orwell ‘Hayvan Çiftliği’ ve ‘1984’, Franz Kafka ‘Dönüşüm’, Jose Saramago ‘Körlük’, Anton Çehov ‘Altıncı Koğuş’, İlber Ortaylı ‘Bir Ömür Nasıl Yaşanır?: Hayatta Doğru Seçimler İçin Öneriler’… 

Gelelim dijital tarafa... E-kitap satışlarının da artmasına rağmen sesli kitaplarda çok daha büyük bir yükseliş görünüyor. Analistlerin tahminlerine göre beş yıl içinde sesli kitap küresel çapta 10 milyar dolarlık bir sektör haline gelecek.  

Dünyadaki yayın kuruluşları için izleyici ve içerik analizi yapan medya araştırma şirketi Edison Research’ün anketine göre ABD’de bir yılda dinlenen ortalama sesli kitap sayısı 2019’da 6,8 iken 2020’de 8,1’e yükseldi. Sesli kitap dinleyenlerin yüzde 57’si 45 yaşın altında. En popüler sesli kitaplar ise gizem ve gerilim türü romanlar.  

E-kitap ve sesli kitap satışları yükselse de basılı kitapların teknoloji karşısında dimdik ayakta durduğunu görmek sevindirici...

Şirketin değeri ise 1 milyar dolara ulaştı. Uygulama kısa sürede o kadar büyük bir başarı kazandı ki Twitter ve Facebook da benzer uygulamalar için düğmeye basmak zorunda kaldı.  

Clubhouse hala sadece İOS üzerinden cep telefonlarına indirilebiliyor ve App Store’un en popüler uygulamalarından biri. Uygulamanın geliştiricileri Android versiyonu için çalışmaya başladıklarını da duyurdu. Clubhouse’un en popüler olduğu ülkeler ABD, Almanya, Japonya, Slokvakya ve Türkiye...  

***

 

ay.jpg

***

Bu gece uyku yok! 

Süper mavi ay, kanlı ay, ay tutulması gibi çeşitleri, türlü türlü sıfatı... Şiddeti ve gerginliği artırdığı iddiası... Doğal afetlere, hatta uçak kazalarına neden olduğu suçlamaları...  Adına yazılan şarkılar, şiirler, başrolünde olduğu filmler... İnsanoğlunun onu fethetme mücadelesini de unutmamak gerek elbette. Ay; özellikle de dolunay insanlık tarihi boyunca ününü hiçbir gökyüzü cismine bırakmadı (yakında Mars’la ‘büyük ödül’ için yarışabilirler o ayrı!)  

Dolunayın insanların üzerinde fizyolojik ve psikolojik etkileri olduğunu kanıtlamaya çalışan pek çok araştırma yapıldı. Ancak böyle bir etkinin olmadığını gösteren ve sağlam kanıtlara dayanan yüzlerce çalışma da var.  

Yakın zamanda yapılan bir çalışma dolunay zamanı neden daha az uyuduğumuzu gösteriyor. Çok uzak atalarımızdan bize miras kalan bu durumun nedeni de mantıklı! Evet dolunay uykumuzu etkiliyor ama bu durum ayın çekim gücünden falan kaynaklanmıyor.  

Washington Üniversitesi’nden nörobiyolog Horacio de la Iglesia liderliğindeki araştırma ABD ve Arjantin’de yapıldı. Arjantin’in Formosa Eyaleti’nde yaşayan yerli bir topluluk olan Toba-Qom halkından katılımcılar deneye katıldı. Deneye katılan bu yerli topluluğun bir kısmının elektriği ulaşımı yok. Üçüncü bir grup ise günümüz büyük şehirlerinin her türlü ‘ışıltısı’na sahip olan ABD’nin Seattle kentinde yaşıyor.  

Araştırmacılar deneklerin bileklerine taktıkları bir aletle iki ay boyunca bu kişilerin uykusunu izledi. Cevabı aranan soru şu: “Ayın evreleri insanların uyku düzenini değiştiriyor mu?”  

Evet dolunay insanların uyku düzenini etkiliyor. Ayın gökyüzünde bütün haşmetiyle belirdiği zamanlarda ortalama olarak 30 dakika daha geç yatmaya gidiyoruz ve 50 dakika daha az uyuyoruz. Üstelik bu durum kırsalda, elektriğe erişimi olmayan yerlerde ve ışıl ışıl şehirlerde yaşayanlar için de geçerli. Sadece kırsaldaki insanlar biraz daha fazla etkileniyor o kadar... 

Araştırmacıların iddiası şu: Uyku; etnik köken, sosyokültürel geçmiş ve kentleşme düzeyinden bağımsız olarak ayın evreleri ile senkronize olarak şekilleniyor. Bunun nedeni de parlak bir dolunay ışığında uyanık kalıp çeşitli faaliyetlere devam edebilme dürtüsü. Binlerce yıl önceki atalarımız için dolunay parıltısı çok önemli bir ışık kaynağıydı. Geceleri dolunay altında balıkçılık, avlanma faaliyetleri ve sosyalleşme daha kolay sürdürülebiliyordu. Bilim insanları bugün hala ayın dolunay evresinde daha fazla uyanık kalmamızın, atalarımızın doğal akşam ışığından yararlanmasına neden olan bir adaptasyon olduğunu varsayıyor. 

Bu akşam dolunay! Madem biraz daha az uyuyacağız o zaman Beethoven’ın en ünlü bestelerinden biri olan Ay Işığı Sonatı’nı dinleyerek dolunayın keyfini yaşayabiliriz. 

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum