Sanal bir influencer ne kadar etkili olabilir?

Başlıkta İngilizce bir kelime kullandım ama sosyal medya kullananların ‘influencer’ terimini duyduğuna eminim. Yine de kelimeyle işaret edilen kavramı kısaca açıklamakta lüzum görüyorum. Sosyal medyada paylaştıkları düzenli ve etkili içeriklerle takipçileri etkileyen ve yönlendiren kişiler influencer diye tanımlanıyor. Markaların influencer pazarlama faaliyetlerine 2022 yılında 15 milyar dolar yatırım yapacağı tahmin ediliyor. Ne de olsa Z kuşağının tüketim alışkanlıklarını sosyal medya şekillendiriyor!

Zkuşağındaki pek çok gencin hangi mesleği seçecekleri sorusu karşısında “Youtuber olacağım ya da influencer olacağım” cevabını da sıkça verdiklerini duymuşsunuzdur. Ne de olsa çok ciddi paralar kazandıkları biliniyor. Onca influencer arasında rakip olarak bir de ‘sanal influencerlar’ çıktı. Üstelik bu kurgu karakterler modaya, kozmetik sektörüne, teknoloji ürünlerinin tanıtımına ve tüketici tarafından tercih edilmesine yön veriyor. Aynı zamanda milyonlarca takipçilerinin yaşam tarzlarına yön veriyorlar. Virtual influencerlar genellikle yapay zeka ve robotik alanlarda çalışan şirketler tarafından yaratılıyor. Z kuşağına hitap eden bu karakterlerin pek çoğunu gerçek bir insandan ayırt etmek gerçekten zor. Bu karakterlerin sosyal medya paylaşımlarına yorumlar yapıp sorular soran milyonlarca takipçileri var.

Sanal etkileyiciler, gerçek hayattaki etkileyicilerden üç kat daha yüksek katılım oranları oluşturma yetenekleri nedeniyle herhangi bir sektör için çekicidir . Ayrıca, markaların Z Kuşağı ile etkileşim kurmasının önemli bir yolu olduklarını kanıtladılar. Bu nedenle, güzellik markalarının pazarlama stratejileri olarak onlara yönelmesi şaşırtıcı değil.

Teknolojinin insanoğlunu getirebileceği yer hakkında senaryolarıyla dikkat çeken Black Mirror dizisini andırıyor tüm bu gelişmeler! Fatma Girik ve Kemal Sunal’ın 1987 yapımı filmi Japon İşi geldi bir anda aklıma. Kemal Sunal’ın Japonya’dan gelen robota (Fatma Girik) aşkı belki o dönem pek çoğumuzu güldürdü ama her ne kadar aynı olmasa da bir kod tarafından oluşturulmuş karakterin ‘gerçek’ olarak algılanması ‘gerçek.’ Anlaşılan ‘gerçeklik’ algımızı yavaş yavaş yitiriyoruz.

Sanal ortamda yaratılan dijital karakterlerin ünlü markalarda kullanılması çok yeni değil aslında. Sanal karakter Lil Miquela 2016 yılında Prada’nın yaz koleksiyonunun tanıtım kampanyasında kullanılmıştı. DJ ve teknoloji girişimcisi Trevor McFedries’in yarattığı Miquela’nın Instagramda üç milyon takipçisi var. Kendisi 19 yaşında, iyi markalardan giyiniyor, fast food tüketmeyi seviyor. Lil Miquela ünlü moda markası Calvin Klein’ın reklam filminde de göründü. Times dergisi 2018 yılında Lil’i i’nternette en etkili 25 kişi’ arasında gösterdi. Bu kurgusal fenomenlerin sayısı ve etkinlileri giderek artıyor.

Örneğin Renault, crossover otomobilinin lansmanını Liv adlı sanal influencer ile yaptı. İkea Japonya’daki yeni mağazasının açılışını Imma ile gerçekleştirdi. Brezilyalı Lu da Magalu’nun da Instagram’da 18 milyona yakın takipçisi var. Öylesine ünlü ki bir moda dergisinin kapağını gerçek modellerle paylaşıp onları gölgede bırakmayı başardı. Magalu’nun 2022 yılında 17 milyon dolardan daha fazla kazanması bekleniyor.

Bu süslü bilgisayar grafikleri aslında yaratıcılarına milyonlar kazandırıyor. Ne de olsa markalar yaşlanmayacak, sorunsuz bir sözcüye bayılıyor. Aç kalmadan mükemmel bir vücuda sahipler, kaprisleri yok, yaşlanmıyorlar... Pazar araştırmalarına göre de Z kuşağı üzerindeki etkileri ‘gerçek’ influencerlardan üç kat daha fazla. Daha ne istesinler!

Bir ürünü deneme ihtimali olmayan kurgusal bir karakterin kanaat önderi olarak kabul edilmesi ne kadar sağlıklı orası tartışılır ama bu akım sadece satın alma kararlarını değil yapay zeka ile olan ilişkimizi de değiştirecek gibi görünüyor.

LÜKSÜN BÖYLESİ...

Büyük şehirlerde, özellikle de İstanbul’da bir artı bir ev kiralamak bile bütçeleri zorlarken birazdan anlatacağım trendi anlamak zor olabilir. Ama zenginin malı züğürdün çenesini yorar misali devam edeyim. Efendim 2022’nin trendlerinden biri ‘barkitecture.’ İngilizce barking (havlamak) ve architecture (mimari) kelimelerinden türetilmiş. Bu trendde köpeğinizi şımartmak yetmiyor. Ona lüks dekorasyonlu bir oda yapıyorsunuz. Lüks köpek odalarıyla ilgili internet aramaları yüzde 115 artmış. Köpeğin yumuşacık yatağı bu trend için yeterli değil. Özel yataklar, ayrı odalar ve daha neler neler... Hani böylesi bir evi ya da odayı kiralayıp iki kişi mutlu mesut yaşanır. 2022’de Z kuşağını ilgilendiren bir diğer trend de twee! Tiktok’tan yayılan bir trend de twee. 80’li yıllardan 2010’lara kadar popüler olan bu akım ‘aşırı zarif’ ve ‘tatlı’ bir görünümü ifade ediyor. Tiktok’ta viral hale gelen tweet, çocuksu ama aynı zamanda feminen kıyafetleri tanımlamak için kullanılıyor.

HAYIRLARA VESİLE OLSUN...

Uyku alışkanlıkları ve iyi uyumaya dair önerilerle ilgili haberlerin yer aldığı İngiltere merkezli web sitesi morning.co.uk’nin veri ekibi bir rüya haritası çıkarmış. Google aramalarından yola çıkarak hangi ülkede en çok hangi rüyaların görüldüğünü belirlemişler. Verilere göre 185 ülkenin 19’u Google’da en çok ‘köpek rüyaları’ araması yapmış. İkinci sırada hamilelikle ilgili rüyalar görülüyor. Dünya genelinde en yaygın görülen üçüncüsü de yılanlarla ilgili. İngiltere ve ABD’de ise en çok diş dökülmesi rüyaları görülüyormuş. Rüya teorisyenleri bunu ‘kendine güven eksikliği veya utanma’ olarak yorumluyor.

Haritaya göre Türkiye’de en çok yılanlarla ilgili rüyalar görülüyor. Rüya analistlerine göre yılan gizli korkuları ve endişeleri temsil ediyor.

Kültürler arasındaki en eski ve en zengin mitolojik sembollerden biri olan yılanlar, pek çok şeyi temsil ediyor olabilir. Birçok gelenek yılanların düzenli olarak deri değiştirdiği gerçeğinden yola çıkarak onları dönüşüm ve yeniden doğuş olarak tanımlıyor. Ama bazı kültürlerde de kötüyü hatta ölümü temsil eden tehditkar bir sembol olarak kabul ediliyor.

Dünya genelinde en fazla görülen yaygın bir rüya arketipi yılan, bir insanın hayatındaki toksik kişiyi ya da durumu da temsil edebiliyor.

Genel kabule göre rüyada yılan görmenin temel nedeni hayatımızdaki bir şey hakkında endişe duymamız. Psikolojinin en ünlü iki ismi Sigmund Freud ve Carl Jung ise yılan rüyalarıyla ilgili çelişkili teorilere sahip. Freud yılanı cinsellikle açıklarken Jung, hepimizin beyninde sürüngen bir parça olduğunu iddia ediyordu. Bu, beynimizin içgüdüsel olarak hareket eden ‘akıllı’ kısmına işaret ediyordu. Jung’a göre yılanlar da sürüngen olduğundan yılan rüyaları bilgeliğin sembolüydü.
Yılanların şifayı da temsil ettiğini unutmamak gerek. Doktorluğun sembolü olan Asklepios Asası’nda bir asanın etrafında kıvrılmış bir yılan var. Yunan mitolojisinde şifa tanrısı olan Asklepios, üzerine yılan sarılmış bir asa taşıyan sakallı bir adam olarak tasvir ediliyordu.

YATMADAN ÖNCE PERDELERİ SIKICA KAPAYALIM!

Uykudan konu açılmışken yeni bir çalışmadan da bahsetmek isterim. Orta derecede bir ışıkta uyumak (bir şeyleri net seçebiliyorsanız bu orta derece bir ışıktır), loş ışıkta ya da karanlıkta uyumaktan daha zararlıymış. Araştırma, üyeleri arasında araştırma hastaneleri, akademiler ve tıp merkezleri bulunan, ABD’deki Northwestern Üniversitesi Tıp Okulu’na bağlı olan Northwestern Medicine tarafından yapılmış. Işıkta uyumanın kardiyovasküler sisteme zarar verdiği, insülin direncini artırdığı belirlenmiş. İşin bir diğer ilginç yanı ışıkta uyuyan kişilerin daha kilolu olması.

Bu çalışma, sadece bir gece bile uyku sırasında orta derecede ışığa maruz kalmanın kalp hastalığı, diyabet ve metabolik sendrom riskini artırdığını gösteriyor. Aydınlık bir odada kalp atışının hızı artıyor ve vücut dinlenemiyor. Uyuyor olsak bile otonom sinir sistemimiz devreye giriyor.
Çalışmaya katılan araştırmacıların önerileri işe yarayabilir;

* Yatarken ışıkları açmayın. Bir ışık olması gerekiyorsa zemine yakın loş bir ışık tercih edin.

* Kehribar rengi veya kırmızı/ turuncu ışık beyin için daha az uyarıcı. Beyaz veya mavi ışık kullanmayın.

* Dışarıdan gelen ışığı engelleyemiyorsanız ışık geçirmeyen perde veya göz maskesi kullanın.
Bu gece karanlıkta uyuyup içinde yılan olan bir rüya görecek kaç kişiyiz acaba.

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum