İhracat ve imalat sanayi iyi durumda değil

“Yurt içinde tüketilen sanayi ürünleri içindeki ithal ürünlerin payı %70’ler ve ihraç edilen sanayi ürünleri içindeki ithal ürünlerin payı da %50’ler civarındaysa…”

Ve bu verilere rağmen bu ülke, kendisini bir sanayi ülkesi olarak görüyorsa bu ülkenin ekonomisi nasıl bir ekonomidir?

Bu ekonomiyi kavramak için verileri adım adım irdeleyelim.

İthalatın Kompozisyonu: Türkiye’nin yıllıklandırılmış ithalatı 360 milyar dolar civarındadır.

Bu ithalatın yaklaşık olarak %70’i ara mallardan, %16’sı mamul tüketim mallarından ve %14’ü de mamul yatırım mallarından oluşuyor.

İTHALAT

MİLYAR $

ARA MALLAR

252

TÜKETİM MALLARI

58

YATIRIM MALLAR

50

TOPLAM

360

İthal edilen 58 milyar dolarlık mamul tüketim malı ve 50 milyar dolarlık mamul yatırım malı ek bir işleme tabi tutulmadan yurtiçinde tüketilmektedir. (58+50=108 milyar dolar)

İthal edilen ara malların bir kısmı tarımda, örnek gübre ve enerji; bir kısmı da hizmetlerde kullanılmaktadır örnek, enerji ve bazı turizm harcamaları.

Tarımda kullanılan ithal ara malların tutarı konusunda TÜİK veya akademi doğru dürüst bir çalışma yapıncaya kadar biz de, tarım ve hizmetlerin tükettiği ara mallar tutarını 12 milyar dolar olarak varsayalım.

Böylece ithal edilen ve yurtiçinde doğrudan tüketilen ithal sanayi ürünü toplamı 120 milyar dolar olur: (58+50+12=120 milyar dolar)

360 milyar doların 120 milyar dolarlık kısmı, ilave hiçbir işleme tabi tutulmadan, doğrudan tüketildiği için bakiye 240 milyar dolarlık ara malı, yurtiçindeki fabrikalara “işlenmek amacıyla sevk” edilir. (360-120=240)

Fabrikalar da bu 240 milyar dolarlık ara malları, yurt içinden temin edilmiş diğer hammadde ve ara mallarla birlikte işleyerek sanayi ürünlerine dönüştürür.

İMALAT SANAYİ VE ÜRETİLEN KATMA DEĞER

İmalat Sanayinin GSYH’daki payı: TÜİK 2025 Haziran sonu itibariyle yıllıklandırılmış GSYH’yı 1 trilyon 473 milyar dolar ve imalat sanayinin GSYH içindeki payını da %16 olarak hesaplamış.

Bu durumda, bir trilyon 473 milyar dolar GSYH içinde imalat sanayinin payı 236 milyar dolar olur. (İmalat sanayi/GSYH= %16 = 0,16*1.473= 236 milyar dolar)

SANAYİ ÜRETİMİ

İTHAL ARA MALLAR

240

YURTİÇİ İMALAT SANAYİ

236

TOPLAM

476

Bu 476 milyar dolarlık sanayi ürünü içinde ithal ve yerli paylar neredeyse birbirine eşit, İthal:240 yani %50,4 ve yerli 236 yani %49,6.

Tabloya göre, Türk İmalat Sanayi, ithal ettiği ara malları ve yurt içinden temin ettiği hammaddeleri işleyerek, nihai maliyet değeri 476 milyar dolar olan sanayi ürünleri elde ediyor.

Soru: Sanayici ürettiği bu ürünleri ne yapıyor?

Cevap: Bir kısmını yurt içine ve bir kısmını da yurtdışına satıyor.

Türkiye’nin 270 milyar dolarlık ihracatının yaklaşık olarak %95’i yani 256 milyar dolarlık kısmı sanayi mallarından oluşuyor.

476 milyar dolarlık sanayi ürününün 256’i ihraç edilince bakiye 220 milyar dolarlık sanayi ürünü de yurtiçinde tüketiyor, demektir.

OECD, geçmiş yıllarda Türk ihraç ürünleri içinde ithal mallar oranını ayrı yıllarda %21,6, %28,6 ve %44,1 olarak hesaplamış ve yayınlamış.

Bu oranlar bana inandırıcı gelmediği için geçmişte ben de bu oranın %55 olduğunu hesaplamış ve yayınlamıştım.

Bu farklılıkları aklımızda tutalım fakat ihraç edilen ürünler içindeki ithalatın payını %50 olarak kabul edip analizimize devam edelim.

İhracatta ithal ürün payı: Yurtdışına ihraç edilen 256 milyar dolarlık sanayi ürünü içindeki ithal malların oranını %50 varsaydığımızda değeri 128 milyar dolar olur. (256*0,50=128)

YURTİÇİ SANAYİ TÜKETİMİ

Eğer ithal edilen sanayi ürünlerinin 128 milyar dolarlık kısmı, yurtdışına geri ihraç edilmişse, geriye kalan 232 milyar dolarlık kısmı da yurt içinde tüketilmiş demektir. (360-128=232)

Keza, eğer 236 milyar dolarlık yurtiçi üretimin 128 milyar dolarlık kısmı, yurtdışına ihraç edilmişse; bakiyesi 108 milyar dolar da yurt içinde tüketilmiş demektir. (236-128=108)

SONUÇ

Önce geniş bir özet: Türk İmalat Sanayi son bir yıl içinde 236 milyar dolarlık bir katma değer üretmiş; bu üretime ilave olarak Yurtdışından da 360 milyar dolarlık sanayi ürünü ithal etmiş.

Temin edilen bu 596 milyar dolarlık (236+360=596) (ithal + üretim) sanayi ürününün bir kısmı yani 256 milyar dolarlık kısmı yurtdışına ihraç edilmiş ve bakiye 340 milyar dolarlık kısmı da yurt içinde tüketmiştir.

Soru: Acaba yurtiçinde tüketilen sanayi ürünlerinin % kaçı yerlidir?

Toplam tüketim: Yurtiçinde üretilen 236 milyar dolarlık sanayi ürünün 128 milyar dolarlık kısmı ihraç edildiğine göre bakiye 108 milyar dolarlık kısmı da yurt içinde tüketilmiştir.

Toparlayarak yaptığımız hesapların bir sağlamasını yapalım:

SANAYİ ÜRÜNLERİ TEDARİK

MİLYAR $

İTHAL ARA MALLAR

360

İMALAT SANAYİ

236

TOPLAM

596

SANAYİ ÜRÜNLERİ TÜKETİM

İHRAÇ EDİLEN SANAYİ ÜRÜNLERİ

256

YURTİÇİ TÜKETİLEN SANAYİ ÜRÜNLERİ

340

TOPLAM

596

İthal Sanayi Ürünleri Yurtiçi Tüketimi: İthal edilen 360 milyar dolar sanayi ürününün, 128 milyar dolarlık kısmı yurt dışına ihraç edildiğine göre bakiyesi 232 milyar dolar da yurt içinde tüketilmiştir.

Yurtiçi toplam sanayi ürünleri tüketimi: İthal edilen 232 milyar dolarlık ithal ve 108 milyar dolarlık yurtiçi üretim yani 340 milyar dolarlık sanayi ürünü yurt içinde tüketilmiştir.

Son Özet: Bu durumda Türkiye’de tüketilen her 100 birimlik sanayi ürününün %68’i ithal ve %32’si de yerlidir. (232/340=%68 ve 108/340=%32)

ARA DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Bugünkü yazının ilk cümlesine dönelim ve soralım: Tükettiği sanayi ürünleri içinde yerli sanayi ürünü katkısı %32 ve ihraç ettiği sanayi ürünleri içinde ithal ürünler payı %50 olan bir ekonomi nasıl bir ekonomidir?

Bağımlı? Muhtaç? Mahkûm? Kırılgan?

Tavsiye veya danışmanlık almak amacıyla soralım: Yurtdışındaki sanayiye bağımlı, muhtaç, mahkûm ve kırılgan bu ülke ne yapmalı?

Cevap: İhraç ettiği sanayi ürünleri içinde %50 olan ithal ürünler payını ve tükettiği sanayi ürünleri içindeki %68 olan ithal ürünler payını azaltmalı.

Bunun için ne yapmalıdır?

Cevap: Mevcut sanayisini yeniden yapılandırmalı ve yeni üretim alanlarına girerek yeni yatırımlar yapmalıdır.

Sağduyulu herkesin verebileceği cevaplar.

Bir sorunu doğru teşhis ettikten sonra makul çözümlere yönelmek iyi bir ilk adım sayılır; fakat her doğru yönelim her zaman başarıyı garanti edemez.

Çözümün imkanlar açısından mümkünlüğü, finansal destekler bakımından sürdürülebilirliği ve pazarlara uyum bakımından cazipliği, konjonktür bakımından doğru zamanlama zorunlu asgari şartları oluşturur.

Yurt içinde tüketilen ithal sanayi ürünleri payı %68 olan bir ülkenin YTAK, HIT 30 ve benzeri sanayileşme çözümlerini konuşmaya yeni başlaması bize ne anlatıyor?

Cevap: Gecikmişliği.

Gecikmişlik, kifayetsizlik, yanlış yapılanma ve görev ihmali bir ülke sanayisinin kaderi olmamalı; tartışmayı sürdüreceğiz.

YORUMLAR (12)
12 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.