Nüfus ve savaş

Bütün teknolojik gelişmelere rağmen nüfus savaşlardaki en önemli güç kaynağı olmaya devam ediyor.

2022 Şubat ayında Rusya, Ukrayna’yı savaşarak değil gözdağı vererek teslim almak için 190 bin askerle işgale gitti fakat başaramadı.

Başaramadı çünkü 190 bin kişi Ukrayna gibi bir ülkeyi teslim almak için yeterli değildi; mecburen işgal ettiği yerlerin çoğundan geri çekildi.

Örnek: II. Dünya Savaşında Almanya, Polonya’yı bir milyon 600 bin askerle işgal etmişti.

Rus işgaliyle başlayan savaşta şimdiye kadar 450 bin kişinin öldüğü ve bir milyon 500 bin kişinin de yaralandığı, hastalandığı veya çıldırdığı için savaş dışı kaldığı tahmin ediliyor.

Rusların kaybı daha yüksek: 300 bin ölü ve bir milyon yaralı.

Ruslar, yurt içinden yeterince asker tedarik edemeyince Kuzey Kore’den asker getirttiği basına yansımıştı.

Rusya’ya çalışmaya gelen milyonlarca Özbek, Kırgız ve Tacikler’in bir kısmının da Rus Ordusuna katıldığı tahmin ediliyor.

Fabrikada 400 dolar alacağına orduya katıl 2.000 dolar maaş verelim” teklifini kaç yoksul Orta Asyalının kabul ettiği bilinmiyor.

Orta Asyalı ve Kuzey Koreliler yetmeyince Ruslar, bu defa Hindistan’a başvurdu ve Hindistan’la bir milyon işçi anlaşması yaptı.

Anlaşmaya göre Hindistanlılar gelip Rus fabrikalarında çalışacak ve bu fabrikalarda çalışan Ruslar da cepheye gönderilecekti.

Rusya’ya çalışmaya giden bazı Hindistanlılar da ailelerine daha fazla para göndermek isteyen orduya katılma tekliflerini kabul ettiği ve cepheye gittiği hatta öldüğü basına yansıdı.

Cepheye giden bazı Hindistanlılarla iletişim kesilince aileleri, hükümetlerinden yardım istemişler ve durum anlaşılmış.

Hava hakimiyeti kuramayan birbirine denk kuvvetler karada cephe savaşına tutuşurlar.

Cephe savaşı demek, “insanın insanla boğaz boğaza savaşması” demektir.

Bugün Rusya ve Ukrayna arasında bin kilometrik (Sinop’tan Mersin’e kadar) bir cephe olduğu söyleniyor. Bu cephelerin her karışı da düşman saldırılarına karşı savunuluyor.

Böyle olduğu için de top mermisi fırlatabilen her türlü araca ve bol miktarda piyade askere ihtiyaç var.

Ukrayna da asker sıkıntısı çekiyor.

Daha önce yurtdışına çıkmasına izin verilen 14, 15, 16, 17, 18 yaşındaki Ukraynalı çocuklar büyüdüğü için; (savaş başlayalı neredeyse dört yıl oluyor) Ukrayna hükümeti bu gençleri bir şekilde geri getirtip askere alıyor fakat açık devam ediyor.

Açık devam ettiği için de dünyanın her yerinden paralı askerler Ukrayna’ya geliyor.

1939 YILINDA NÜFUS

Başta hava kuvvetleri olmak üzere savaş teknolojilerinin henüz gelişmediği ve insan sayısının çok önemli olduğu II. Dünya savaşında acaba dünyadaki nüfus dinamikleri nasıldı?

İkinci dünya savaş başlangıcında bazı ülkelerin nufusu:

1939 YILINDA

NÜFUS

(Milyar kişi)

ÜLKE

NÜFUS

%

DÜNYA (TAHMİN)

2.300

100,00

BRİTANYA

545

23,70

JAPONYA

304

13,22

ÇİN

268

11,65

SOVYETLER

171

7,43

AMERİKA

138

6,00

FRANSA

112

4,87

ALMANYA

87

3,78

HOLLANDA

78

3,39

İTALYA

58

2,52

ROMANYA

20

0,87

TÜRKİYE

17

0,74

1) İngiltere: 1939 yılında sömürgeleriyle beraber dünya nüfusunun neredeyse dörtte birini (%23,7) oluşturuyordu.

Savaş boyunca Britanya İmparatorluğu sömürgelerden de pek çok kişiyi askere almıştı.

Başlıca Sömürgeler: 377 milyon Hindistan, Pakistan ve Bengladeş'li ve 80 milyon da Afrika’lı.

Şu anda bir savaş çıksa İngiltere, bırakın eski sömürgeleri, Kanada ve Avustralya’dan bile asker devşirmesi çok çok zor.

2) Japonya: İkinci dünya savaşından önce Japonya, Çin’in büyük bir kısmını, (200 milyon nüfuslu bölgeler) Tayvan’ı ve Kore yarımadasını sömürgeleştirmişti.

Japonya’nın nüfus kaynakları ve askeri savaşma kapasiteleri düşmüş. Hiç bir zaman eski Japonya olamayacak.

3) Sovyetler Birliği: Sovyet Orduları 15 Cumhuriyetten gelen askerlerden oluşuyordu. Rusya’nın bugünkü durumu eskisi gibi değil; yukarıda kısaca değindik.

4) Amerika: Amerikanın hem nüfusu arttı hem de talep etse dünyanın her yerinden, vatandaşlık vaadiyle, asker devşirebilir gibi gözüküyor.

5) Fransa, Hollanda ve İtalya’da sömürgelerini kaybettikleri, nüfusları yaşlandığı için konvansiyonel savaşma yetenekleri çok azalmıştır.

6) Almanya’nın nüfusu çok az azalmış görünüyor. Fakat Almanya’da bugün yaşayanların %21’i göçmen veya göçmen kökenlidir. Bu göçmen kökenlilerin Almanya için savaşıp savaşmayacağı bir muamma.

Almanya adeta Trump’ın “NATO üyeleri milli gelirlerinin %5’i kadar savaş harcamaları yapmaları gerekir” talimatını bekliyordu.

Almanlar bunu silahlanmak ve belki de eski günlerine dönmek için bir fırsat görüp hızla gerekli kararları aldılar.

Önümüzdeki beş yılda bir Trilyon Euro’luk savaşa hazırlık harcaması yapmaya karar verdiler.

Diğer Avrupalı ülkeler için tehlike çanları çalıyor fakat konumuz Almanya değil.

TÜRKİYE'NİN NÜFUSU VE SAVAŞ

Yukarıdaki tablonun en dikkat çekici ülkesi Türkiye’dir. Türkiye Romanya’dan bile daha az nüfusu (17 Milyon) ve ekonomik geri kalmışlığı ile diğerlerinin yanında adeta küçük bir lokma gibi duruyor.

Sanıldığının aksine Türkiye ekonomisi, ikinci dünya savaşına kadar geçen sürede, göreli olarak Avrupa ülkeleriyle arasındaki farkı kapatamamış hatta açık biraz daha açılmıştır.

1939 VE 2025 YILINDA DÜNYA NÜFUSU (MİLYAR KİŞİ

1939

2025

ÜLKE

NÜFUS

%

NÜFUS

%

DÜNYA (TAHMİN)

2.300

100,00

8.260

100.00

BRİTANYA

545

23,70

70

0,85

JAPONYA

304

13,22

123

1,49

ÇİN

268

11,65

1.416

17,14

SOVYETLER

171

7,43

144

1,74

AMERİKA

138

6,00

347

4,20

FRANSA

112

4,87

67

0,81

ALMANYA

87

3,78

84

1,02

HOLLANDA

78

3,39

18

0,22

İTALYA

58

2,52

59

0,71

ROMANYA

20

0,87

19

0,23

TÜRKİYE

17

0,74

88

1,07

1939’a göre dünya nüfusu 2025 yılında adeta başkalaşıma uğramış.

Pek çok büyük devlet küçülürken Türkiye, nüfusunu beş kat artırarak geçmişin güçlü devletlerini nüfus olarak geçmiş.

Türkiye’nin askeri teçhizat üretme kapasitesi de, son yıllarda, göreli olarak çok yükseldi.

Ekonomisi yeterince güçlü değil hatta kırılgan sayılır fakat göreli olarak 1939 ekonomisinden fersah fersah ilerde.

Üstelik Türkiye başka bazı yetenekler de geliştirdi. Örnek: Başka milletlerle ortaklaşa ordular oluşturmak.

Bugün Suriye’de Türkiye’nin eğittiği, yönettiği, teçhiz ve finanse ettiği on binlerce asker olduğu söyleniyor.

Somali’de de benzer bir ordu var.

Libya’da da.

Katar ve Irak’ta askeri üsler var.

Türkiye ihtiyaç duyduğunda gelip Türkiye için savaşacak akraba topluluklar olduğuna inanılıyor.

Türk Askeri Okullarından mezun ve başka ülke ordularını yöneten binlerce subay var.

Amacım hamaset değil sadece Türkiye’nin sahip olduğu güç yeteneklerinin bir envanterini çıkarmaya çalışıyorum.

Bu envanter sayesinde Türkiye “alınmış kararların tebliği edildiği” bir ülke konumundan çıkıp oturduğu her masanın “eşit haklara sahip aktörlerinden biri” olabilir ve olmalı.

Bu yazı Sayın Macron’a bir cevap olmayı hedefliyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Muhayyel Ukrayna Barışıyla ilgili olarak: “İngiltere, Fransa ve Türkiye’den askerler, barış imzalandığı gün, savaş ortamı dışında eğitim ve güvenlik operasyonları için bölgede bulunabilir” demiş.

Masadaki konu “Refahı paylaşmak” olunca hiç kimsenin aklına Türkiye gelmiyor fakat konu güvenlik ve savaş tehlikesi olunca da Türkiye hep gündemde oluyor.

Konu yemek olunca “uzak dur” fakat tehlike kapıyı çalınca “önden buyur” dönemi Türkiye için sona ermiş olmalı.


YORUMLAR (14)
14 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.