Adam gibi savunmaya bile yürekleri yok

Şu günlerde Ankara Sincan’da devam eden 15 Temmuz 2016 darbe girişimi davasında FETÖ’cü askerlerin savunmalarını görünce insan hayretler içinde kalıyor. Koca koca generallerin, albayların, binbaşıların adam gibi çıkıp karıştıkları darbe girişimini savunacak kadar bile yürekleri yokmuş. Hemen hepsi birileri tarafından oyuna getirildiklerini, kullanıldıklarını söyleyerek adeta bir ihanet tiyatrosunun oyuncuları gibi davranmakta bir beis görmüyorlar.

Sanki o gece Akıncı Üssü’nün kayıtlarında yer alan ‘imam’ların, ‘abi’lerin emrinde sümüklü böcekler gibi dolaşanlar onlar değilmiş gibi her şeyi inkar ediyorlar.

***

F-16’lar Meclis’i, Sikorsky helikopterler MİT’i, Emniyet’i bombalarken, tanklar, zırhlılar sokaktaki insanları öldürürken bu ihanet kurtçukları hiçbir şey görmemiş ve duymamışlar!.. Sokaklar ölüm ateşiyle yanarken “Eve gittim telefonumu kapatıp yattım” diye ifade verebilmeleri tam bir kepazelik... Bari yaptığınız işi savunacak kadar yüreğiniz olsaydı...

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın eski Başdanışmanı Kurmay Albay Orhan Yıkılkan, sözde Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yer aldığı 221 sanığın yargılandığı çatı davasında yaptığı savunmadaki şu sözleri tam bir ibret vesikası: “Bu darbe teşebbüsünü bence karışık gruplar yaptı. Bunun içerisinde FETÖ’cüsü de olabilir, başkası da olabilir.” Utanmasa, “Aydan birileri gelip yapmış olabilir” diyecek...

Doğrusu insan bu ifadeler karşısında endişeye kapılıyor. Böylesine açık yalan söyleme cesaretini gösteren bu adamlar, şeytanı bile kıskandıracak işler yapabilirler. 15 Temmuz ihanetiyle uzaktan yakından bir alakaları olmadığını söyleyebildikleri gibi, kripto hileleriyle devletin içinde gizlenmeyi de pekala başarabilirler. Mesela Adil Öksüz’ü serbest bırakan hakim olayı bu konuda son derece ibret verici bir örnektir. Aslında ilk günlerde o hakimin FETÖ’cü olmadığı, düzgün birisi olduğu söylenmişti. Sonra öğrendik ki, ‘itirafçı’ olmuş... Acaba sütre gerisinde buna benzer kamufle olmuş daha kaç kişi var?

Bu ve benzeri örnekler, fena halde kafa karıştırıcı... İnsan ister istemez, FETÖ’cülükle hiçbir alakası olmayan insanların da zaman zaman aynı ateşe atıldığını görünce ‘acaba bu işte kriptoların bir parmağı olabilir mi?’ diye sormadan edemiyor.

Elbette şundan kuşkumuz yok, özellikle darbeye fiilen iştirak etmiş askerler hangi yalan ve hilelerin arkasına gizlenirse gizlensinler adaletin hükmünden kurtulamayacaklardır.

Ancak bizim esas sorunumuz, FETÖ ile mücadelenin hiçbir sulandırmaya maruz bırakılmadan yargısal sürecin hukuki kriterler içinde kararlılıkla sürdürülmesi ve nihai anlamda demokrasimizin bu işlerden güçlenerek çıkmasıdır.

Zira tecrübeyle sabittir ki, geçmişte FETÖ’cü yargıçların kurdukları tuzak yüzünden Ergenekon ve Balyoz davalarında yargı sistemimiz ve demokrasimiz ağır yara almıştır.

Eğer bugün de benzer hataları tekrarlarsak, özellikle yargı ileride telafisi imkansız tahribatlara maruz kalabilir.

***

Ayrıca toplum vicdanındaki adalet duygusunun zedelenmemesi için, FETÖ’cülerle suç ortaklığı anlamında hiçbir bağı bulunmayan sadece düşünen, yazan sanat insanlarının aynı torba içine atılmaması önce vicdani olarak, sonra da demokrasimizin selamet açısından hayati bir önem taşıyor.

Çünkü son dönemde, ortalığı FETÖ üzerinden hesap görmeye çalışan öylesine bataklık böcekleri kapladı ki en safiyane insanların üzerine bile çamur bulaştırmakta bir beis görmüyorlar. İşin en kafa karıştıran tarafı da, çamur atma işinde görev alanların tam bir FETÖ’cü yazılımla hareket etmeleri...

YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
11 Yorum