AK Parti PKK'dan daha tehlikeli!

Seçim mitingleri başladığı günden bu yana gerek muhalefet partisi liderlerinin söylemlerini, gerekse varoluşlarını AK Parti düşmanlığı ile açıklayan medya kuruluşlarının ve yazarlarının dilini dikkatle incelediğimizde müthiş bir PKK sempatisi gerçeği ile yüz yüze geliyoruz.

Her gün bir başka şehirde miting yapan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Devlet Bahçeli'nin konuşmalarına bakın, ekonomisi dibe vurmuş, siyaseti iflas etmiş bir Türkiye'yi ekonomide ve demokraside katma değer üretebilen pırıltılı bir ülke haline dönüştüren AK Parti'nin ne kadar tehlikeli bir parti olduğunu öğrenirsiniz...

Aslında ne Kılıçdaroğlu'nun, ne Bahçeli'nin ne de HDP'nin pop starı Selahattin Damirtaş'ın iktidar alternatifi olmak gibi bir iddialarının olmadığını biliyoruz. Onlar absürt vaatlerini kelimenin tam anlamıyla bir pazarlamacı diline tercüme ederek seçmeni kafalamanın derdindeler.

Mantık ve ekonomi biliminin sınırlarını bile zorlayan bu vaatler giderek bir açık arttırmaya dönüştüğü için millet nezdinde inandırıcılığı da pek kalmadı. Dolayısıyla dağı taşı vaat eden muhalefet partilerinin bu halini pek ciddiye almak gerekmiyor.
Esas bakılması gereken nokta gerek Kılıçdaroğlu'nun, gerekse Bahçeli'nin HDP üzerinden bir PKK sempatisi üretmeleri...

Mesela, daha yakın zamana kadar terör örgütü PKK ile ilgili zehir zemberek açıklamalar yapan, hatta bütün siyasetini neredeyse bunun üzerine bina eden Devlet Bahçeli nedense mitingler başladığı günden bu yana, PKK'yı bir tehdit olarak kullanarak siyaset yapan HDP'ye hiçbir ciddi eleştiride bulunmuş değil.

Elbette HDP'nin baraj aşmasına bir itirazımız olamaz. Ama PKK'nın hala silahıyla Türkiye'yi tehdit ettiği bir ortamda HDP'nin demokrasi oyununun bir inandırıcılığı da yok. Dolayısıyla Bahçeli'nin AK Parti'yi neredeyse bütün kötülüklerin kaynağı olarak gösterip, iş PKK destekli HDP'ye gelince suskunluğa gömülmesi pek manidar...

Aynı şekilde Kılıçdaroğlu'nun da şu ana kadar PKK üzerinden HDP'yi eleştiren neredeyse tek cümlesi yok. Hatta bazı CHP yöneticileri HDP'nin barajı aşması için açıktan destek sunmaya devam ediyorlar. Acaba CHP hiçbir şartta iktidar olamayacağını gördüğü için bütün umudunu HDP'nin baraj aşmasına mı bağlamıştır?

Kabul edelim ki Türkiye siyaseti hiçbir dönemde böylesine bir akıl tutulması ile karşı karşıla kalmış değil. Özellikle CHP ve MHP kendi başarılarından çok HDP'nin başarısına endeksli bir seçim stratejisi yürütüyorlar ki, doğrusu bunu akıl ve mantıkla izah etmek mümkün değil.

Sadece CHP, MHP değil, bütün ulusalcı solcular, liberal ve sosyalist PKK mürebbiyeleri, mahremiyetlere tecavüz örgütü ve beyaz Türkler de bütün hisse senetlerini PKK sempatisine yatırmış durumdalar. PKK silah bırakmasın ama HDP barajı aşsın...

Bu tablonun bize söylediği şudur; eğer AK Parti zaafa uğrayacaksa PKK'nın 'iyi çocukları' mutlaka barajı aşmalıdır...

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum