CHP ve HDP’nin en parlak seçim vaadi Beşar Esad

CHP ve HDP seçim beyannamelerinde Haydar Baş’tan yürüttükleri sayısız vaatlerde bulundular, müthiş bir illüzyon gösterisi sundular. Birisi asgari ücreti 1500, diğeri ise 1800 lira yapacağını, bankalardaki kredi borçlarını sileceklerini, elektriği bedava vereceklerini söylediler. Bu arada MHP de dün bu yalan yarışına katıldı ve asgari ücreti 1400 lira yapacağını ilan etti. Bu görüntü karşısında yalanınız bol olsun demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.

Muhalefet partilerinin Sülün Osman tarzı vaatlerinin kaynağının olup olmadığını sorgulamayacağım. Zira iktidar olmak gibi bir niyetleri olmadığı için kaynak sormanın abesle iştigal olduğunu düşünüyorum. Onlar da zaten bunu bildiği için meydanlarda halkı dolandırmakta bir beis görmüyorlar.

Ben özellikle iki partinin çok önemli bir başka seçim vaadine dikkat çekmek istiyorum. Şimdi anlıyoruz ki gerek CHP, gerekse HDP gerçek seçim vaatlerini milletten gizlemişler. Ama 1 Mayıs gösterilerindeki tablo bu partilerin gerçek vaatlerini ortaya çıkardı. Meğer en parlak vaatlerini en sona saklamışlar...

Mesela Hatay’daki 1 Mayıs gösterilerine katılan CHP, HDP, DİSK, KESK ve Halkevleri bu mitingi Suriye diktatörü Esad’a destek mitingine dönüştürdüler. CHP, HDP bayrakları ve Esad posterleri ile süslenen mitingin en dikkat çeken pankartı ise “Canımız, kanımız sana feda olsun Beşar Esad” pankartıydı.

İşte seçim vaadi diye ben buna derim. Öncelikle bu durumun CHP ve HDP açısından cesur bir çıkış olduğunu belirtmek zorundayım. 7 Haziran seçimlerine 5 hafta kala iki muhalefet partisinin bir diktatöre “kanımız, canımız sana feda olsun” diyerek açıktan destek çıkması gerçekten cesur bir duruş.

Türk solunun Hatay’daki Esad sevdasına CHP açısından baktığımızda, özü itibariyle Baas geleneğinden beslendiği için Esad’ı özellikle Hatay’da bir seçim vaadi olarak kullanmasının bu partinin genetik kodları açısından mahzuru yok... Zira Suriye diktatörü kendi halkını katlederken aynı CHP, bizzat milletvekillerini Şam’a destek için göndererek katille kol kola fotoğraf vermekten çekinmemişlerdi.

İşin özeti, popülist vaatlerle meydanlarda şirinlik gösterisi yapan CHP 1 Mayıs gibi kritik gösterilerde esas itibariyle siyasi genetiğini oluşturan gerçek kodlarına geri dönüveriyor. İşin bu noktasında CHP’nin süslü vaatlerinin altına şu notu düşmekte yarar var; CHP aslında hep o bildiğimiz CHP... Baasçı düşünceyle ve Esad’la halvet halinde olan bir CHP yani...

HDP’ye gelince... HDP’lilerin Hatay’daki 1 Mayıs mitinginde Esad için canlarını feda etme isteğinin pek yabancısı değiliz. Zira PKK’nın küçük kardeşi PYD, Suriye’nin kanlı diktatörü için hatırı sayılır desteklerde bulundu. Böyle bakılınca HDP’nin Esad sevdasının derin köklerini anlamakta zorluk çekmiyoruz.

İşin tuhaf tarafı, mağduriyet dönemlerinden geldiğini iddia eden HDP’nin Baasçı bir coşma ile Kemalist paradigmada karar kılması...

Özellikle Selahattin Demirtaş’ın gayretleriyle HDP, Türk solunun en arızalı kesimini oluşturan Nişantaşı solu ile halvet olmaya başladığı günden bu yana Kürtlerle asla bir buluşma noktası bulunmayan Kemalist bir çizgiye doğru evrilmeye başladı. Biliyoruz ki Nişantaşı’nın sol kimlikli beyaz Türkleri aynı zamanda Kemalizm’in de simgesi konumundadırlar. Kemalist paradigmanın bu ülkede İslamcılara ve Kürtlere reva gördüğü uygulamalar dikkate alındığında, Demirtaş’ın nasıl bir proje adına pazara sürüldüğü de daha iyi anlaşılacaktır.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum