Demirtaş halkın aklıyla alay etmesin

Katil IŞİD sürülerinin Suruç’ta 32 vatandaşımızı katletmesi doğrudan Türkiye’yi hedef alan bir saldırıdır. Artık bundan kimsenin kuşkusu yok. Etrafımızı kuşatan kanlı ateşin acısını hiç bu kadar derinden hissetmemiştik.

Belli ki Irak ve Suriye’de harita çalışmaları yapan, yeni sınırlar çizen güçler, bu planlara direnen Türkiye’yi IŞİD üzerinden terbiye etmek üzere başka bir safhaya geçtiler.

MİT TIR’larına karşı mahremiyetlere tecavüz örgütünün gerçekleştirdiği operasyon Türkiye’yi IŞİD parantezine almanın ilk işaret fişeği idi. Aslında onlar başından beri büyük oyunun içerideki küçük taşeron parçacıklarıydı. Nitekim Suriye’de uygulamaya sokulan IŞİD’li plan, belli istasyonlarda Türkiye’ye “IŞİD’i koruyan ülke” parmak sallamalarıyla bugünlere kadar geldi.

Türkiye karşıtı her plana gönüllü yazılan içerideki müstemleke ruhlu mahfillerin de yardımıyla tıkır tıkır işleyen IŞİD planı şimdi doğrudan Türkiye'deki iç barışı tehdit eder hale gelmiş bulunuyor.

Türkiye soğukkanlı ve kararlı bir devlet duruşuyla lanet olası bu katilleri de, arkasındaki karanlık patronlarını da aşabilecek güçtedir. Ancak esas bir başka tehlike var ki, doğrusu onu nasıl aşarız bilemiyorum. 32 canın kanı daha kurumadan bu vahşetten ideolojik kazanımlar elde etmeye ve ülkenin içine ateş atmaya çalışanlarla nasıl baş edeceğiz peki?

Talihsizliğe bakın ki IŞİD ülkenin gencecik insanlarını katlederek Türklerin ve Kürtlerin kardeşliğine intihar saldırısı düzenlerken, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş da barışı yakan bu ateşe benzin dökmektedir.

Kimse kusura bakmasın, 6-8 Ekim olaylarında silahlı çeteleri sokağa çağırarak 53 Kürt vatandaşının öldürülmesinde baş aktör olan Demirtaş'ın şimdi IŞİD çetelerinin katlettiği 32 gencin bedenleri üzerinden 'öz savunma' çağrısı yapması bu milletin aklıyla alay etmektir. Bir gün sonra çıkıp Demirtaş, "Ben silahlı savunma çağrısı yapmadım" diyor. Hiç öyle numara yapmaya filan gerek yok. "Halkımız kendi güvenlik tedbirlerini geliştirmelidir" cümlesi bal gibi silahlı savunma çağrısı yapmak anlamına gelir. Nitekim Demirtaş'ın bu çağrısından sonra bazı gruplar İstanbul'da uzun namlulu silahlarla gösteri yapabilmişlerdir. Bu adamlar kimi kime karşı savunmaktadırlar?

Doğrusu Demirtaş'a sormak gerekiyor, Suruç katliamından bir kaç saat sonra Adıyaman'da bir askeri şehit eden eli silahlı teröristler de bu 'savunma' çağrısının bir parçası mıdırlar?

'IŞİD kanlı bir terör örgütüdür, ama aynı şekilde PKK da bir terör örgütüdür'cümlesinden rahatsız olanlara lafı dolandırmadan söyleyelim, Suruç katliamından size kullanışlı malzeme çıkmaz, hele hele PKK sempatisi hiç çıkmaz...

YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum