Sahici koalisyonun şifresi Davutoğlu’nun cebinde

Şu ana kadar yapılan koalisyon tartışmaları daha çok peşrev niteliğinde tartışmalardı. 8 Haziran sabahından itibaren hemen bütün muhalefet partileri sandığın sonuçlarını okumakta zorlandıkları için AK Partisiz koalisyon rüyaları görmeye başladılar.

Önce CHP, MHP ve HDP genel başkanları teker teker çıkıp AK Parti'ye kapılarının kapalı olduğunu açıkladılar. Hatta Kemal Kılıçdaroğlu biraz da fanteziye varan bir yaklaşımla 'yüzde 60 bloğu'nu oluşturan CHP-MHP-HDP'nin koalisyon kurması gerektiğini söyleyerek kısa süreliğine de olsa başbakanlık hayalleri bile kurdu.

Sonunda Devlet Bahçeli "Yüzde 60 bloğu boş laf" diyerek, hayal aleminde dolaşan Kılıçdaroğlu'nu gerçek dünyaya döndürmeyi başardı, böylece üçlü plan da iflas etmiş oldu. İyi de yaptı, zira sandığın matematiği de, mesajı da Kılıçdaroğlu'nun hayalleriyle asla örtüşmeyen bir gerçeğe işaret ediyordu.

Aslında Başbakan Ahmet Davutoğlu daha ilk günden sandığın mesajını almış, milletin "Koalisyon kurun" işareti doğrultusunda hiçbir partiyi dışlamadan herkese kapılarının açık olduğunu net bir şekilde ortaya koymuştu. Davutoğlu işin başında herhangi bir modele işaret ederek kendisini bağlayıcı bir denkleme yerleştirmeden rakiplerinin bütün modellerini tüketmelerini bekledi. Yani Ahmet Hoca 8 Haziran sabahı hangi noktada duruyorsa şimdi de aynı pozisyonunu muhafaza ediyor ve rakiplerinin sandığın mesajına geri dönmelerini bekliyor. Çünkü yüzde 41'i hesaba katmayan hiçbir koalisyon modelinin şansı olmadığı gibi gerçekçi de değildi.

Nitekim Başbakan Davutoğlu'nun sandığın sonuçlarıyla doğru orantılı siyasi pozisyonunu koruması, rakiplerinin her gün daha fazla yanlış yaparak siyaseten ellerinin zayıflaması gibi bir sonuç üretmiş bulunuyor.

Mesela Kılıçdaroğlu başbakanlık promosyonu ile Bahçeli’yi tavlamaya çalışmış, ancak yüzde 60 fantezisinde olduğu gibi bu kez de MHP’nin kapıları yine yüzüne kapatılmıştır. MHP genel başkan yardımcısı Semih Yalçın, “CHP’nin bu teklifi siyasi bir rüşvettir” diyerek Kılıçdaroğlu’nun bu promosyon kampanyasını daha da sert bir atmosfere taşımıştır. En son Bahçeli'nin Kılıçdaroğlu'nu "koltuk tedarikçiliği" yapmakla suçlaması, koalisyon görüşmelerinde CHP'yi dar alana hapsetmiş bulunuyor.

Geldiğimiz noktada manzara şudur; kısa sürede yüzde 41 dışındaki bütün seçenekleri hızla tüketen muhalefet sonunda AK Partisiz bir koalisyonun imkansız olduğunu kabullenmeye başlamış görünüyor. Muhtemelen şu andan itibaren sahici bir koalisyon oluşturabilmenin şifreleri Davutoğlu’nun cebinde olacaktır.

Ve gerçek koalisyon pazarlıkları işte şimdi başlıyor. Ayrıca şu saatten sonra ne CHP'nin, ne de MHP'nin pazarlığı çok yüksekten açmak gibi bir lüksleri de yok.

Eğer milletin verdiği koalisyon mesajına rağmen, "Biz oyunda yokuz" diyerek bir erken seçim çılgınlığına girişmeyeceklerse...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.