Kronik mutsuzlarla mücadele

Sarsılmaz olduğunu düşündükleri ön kabullerle olan biteni anlamlandırmaya çalışan muarızların kalıcı mutsuzluğu siyasi kasvete yol açıyor. Kronik mutsuzların kendini tekrar eden beyan, yorum ve analizleri gündemin tadını kaçırabiliyor. Olan bitenlerin gerçek dinamiğini kavramak yerine mutsuzlar korosunun (yüz) yıllardır kendisini tekrar eden tek tonlu melodisini dinlemek zorunda kalıyoruz.

Türkiye ikinci kez barış sürecine girdi ve çok şey değişmiş olmasına rağmen hale ilk süreç ve öncesinden kalma söylemlerle barış sürecini baltalamaya çalışan ciddi bir güruh var. Türkiye’nin geleceğine ve umutlarına inancı olduğu için risk ve sorumluluk alanlar, yüzyıllardır statükoyu koruyarak varlığını ikame eden güruha karşı özgüvenli ve kararlı duruş sergilemek zorunda.

Türkiye ve Ortadoğu’da bütün gelişmeleri önceden görebilen, yemek yerken, dizi ve maç izlerken, araç kullanırken takip ettiği sosyal medya paylaşımları sayesinde tüm stratejik hesapları tespit edebilen cin fikirli ‚‘‘vatandaşların‘‘ kanaat tacizini artık sonlandırmak gerekiyor.

***

Hangi siyasi irade hangi adımı atarsa atsın peşinen mutsuz ve umutsuz olan güruhun Türkiye’de kanaatleri etkileme dönemi artık son bulmalı. Fikir özgürlüğü herkesin her düşünceyi umarsızca beyan etmesi için değil, yapıcı ve nesnel görüşlerin kendisini ifade edebilmesi için var.

Dünyadaki ve bölgemizdeki gelişmelerin Türkiye’yi iç barışa ve yeni bir toplumsal sözleşmeye adeta zorladığı bu dönemde on yıl, yirmi yıl hatta yüzlerce yıl öncesinde yaşanmış siyasi gelişmeleri anakronik şekilde yeniden pişirip önümüze sunan kişilerin hezeyanlarına kulak kapamayı, bu yıkıcı zihniyeti tartışmanın dışına itebilmeyi artık öğrenmemiz gerekiyor.

Hiçbir siyasi risk almadan, zihin konfor alanını terk etmeden bulunduğumuz coğrafyada sanki hazır, güvenli ve etkili risksiz çözüm imkanları varmış gibi hamaset kasanları ikna etmeye çalışmak zaman kaybı.

Tüm komşuları savaşlar, belirsizlikler ve otoriter yapılarla çevrili bir ülkenin demokratik bir ülke olması mümkün değil. Sınırlarımızdaki huzursuzların bitmesi, bizim için huzursuzluklarımızı bitirme kabiliyetimizle dolaylı olarak alakalı.

***

Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olmasını isteyen herkes, Kürt sorunu gibi temel bir beka sorununu, siyasi uzlaşma ile yani silaha başvurmadan çözmeyi desteklemesi gerekir. Önemli toplumsal meselelerde silahsız çözümler sunabilme kabiliyeti, Türkiye’nin demokratik ve müreffeh ülke olmasının ön şartıdır.

İç sorunlarını şiddetle çözmeye çalışan bir Türkiye kaçınılmaz olarak daha da otoriterleşecek ve içine kapanacak. Oysa siyasi müzakere ve çözüm kabiliyeti sunabilen Türkiye kaçınılmaz olarak hem bölge hem de dünya için daha cazip hale gelecek. Aslında buna sadece Türkiye’nin değil komşularının da ihtiyacı var.

Kronik mutsuzların ki bunlar siyasi yelpazenin bütün kanatlarında var, Türkiye’nin geleceğini sinsice koyduğu ipoteği kaldırmanın zamanı geldi. Artık tüm dikkatlerimizi yapıcı, kararlı ve rasyonel adımlara yöneltmemiz gerekiyor.

***

Çok kıymetli bir tarihi an yakaladık. Başta ABD olmaz üzere, Batı siyasi bir belirsizlik ve karmaşa yaşarken, Türkiye’nin demokratik hamlelerle çok önemli bir toplumsal sorunu halledebilmesi paha biçilmez bir istikrara neden olacak. Kimsenin bu kıymetli sıçramayı engellemesine izin veremeyiz. İşin güzel yanı buna da imkanımız var.

YORUMLAR (15)
15 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.