Sınır tanımazlığın sınırları

Trump’ın ilke, yasa ve teamül tanımayan agresif adımlarının kalıcı olamayacağı hem tahmin ediliyor hem de ümit ediliyordu. Trump sınır tanımazlığının sınırları olduğu gerçeği tahmin edilenden de önce kendisini göstermeye başladı. Trump’ın en güçlü kartı gümrük vergileri, finans ve hisse senedi piyasalarının beklenenden yüksek tepkiler vermesi nedeniyle askıya alındı. Trump, gümrük yaptırımlarının birinci muhatabı Çin’e karşı bile artık olumlu bir üslup kullanmaya başladı. İç politikada da istediği adımları atmasının önünde engeller yükselmeye başladı.

Geçen hafta hisse ve finans piyasalarında yaşanan dalgalanma Trump’ın acil şekilde geri adım atmasına neden oldu. İçinde AB’nin de bulunduğu ülkelere karşı yeni gümrük uygulamaları 90 gün boyunca ertelendi. Yeni gümrük vergilerinin bu 90 gün sonunda da Trump’ın tahayyül ettiği şekilde gerçekleşemeyeceğine de neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.

Trump kendisini ziyaret eden İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada AB ile ‘adil’ bir ticaret anlaşması gerçekleştireceklerinden ‘yüzde yüz emin’ olduğunu söyledi. AB ile bir gümrük ya da ticaret krizini zihninden tamamen sildiği anlaşılan Trump, bir gazetecinin ‘90 gün sonunda bir uzlaşma olmazsa ne olur?’ şeklindeki sorusuna ise ‘Ne? Siz uzlaşma olmayacağını mı düşünüyorsunuz. Elbette bir ticaret anlaşması olacak’ diyerek konunun artık bir sorun olarak konuşulmasını istemediğini ima etti.

***

Trump en büyük düşmanı Çin’e karşı da alışılmış saldırgan üslubunun dışında yapıcı ve olumlu bir yaklaşım sergilemeye başladı. Trump’ın ‘Gümrüklerin daha yükselmesini istemiyorum. Çünkü öyle bir noktaya geliriz ki insanlar artık alışveriş yapamaz’ şeklindeki açıklaması yeni durumun bir itirafı. Çin’in kendisiyle iletişim halinde olduğunu söyleyen Trump bir uzlaşmanın mümkün olduğunu belirtirken, sadece durum tespiti yapmıyor aynı zamanda bir arzusunu dile getiriyor. Bu yaklaşımlar Trump’ın artık global piyasaları kendi istediği gibi şekillendiremeyeceğini kabul ettiğini gösteriyor.

Ne AB ne de Çin’in Trump’ın gümrük silahını kullanmakta ısrar etmesi halinde gerçekte ne tür bir tavır sergileyeceklerini henüz açıklamamıştı. Trump’ın geri adım atması, ABD Başkanı’nın dünyada yaratmaya çalıştığı korku ve endişe atmosferinin daha başlamadan etkisini kaybetmesi anlamına geliyor.

Trump iç siyasette de arzuladığı otoriter dönüşümü muhtemelen yakalayamayacak. Seçim dönemindeki en merkezi vaatlerinden birisi olan düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesi, yasal duvara çarptı. Sadece savaş dönemlerinde kullanılan ‘‘Yabancı Düşmanlar Yasası’’ kullanarak, ABD’deki Latin Amerikalı bazı göçmenleri El Salvador’daki hapishanelere sürme uygulamasına Amerika Yüksek Mahkemesi dur dedi. Bu Trump’ın radikal göç politikalarını arzuladığı gibi uygulayamayacağını gösteren önemli bir işaret. Trump’ın yüksek mahkeme ile bir çatışmayı göze alması ise çok düşük bir ihtimal.

***

İsrail karşıtı bir makalede imzası bulunduğu için maskeli güvenlik güçleri tarafından sokak ortasında kaçırılır gibi tutuklanan doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk, yaşadığı Vermont’tan iki bin beş yüz kilometre uzakta Louisiana’daki göçmen merkezine getirilmişti. Mahkeme, Öztürk’ün yeniden Vermont’a götürülmesine karar verdi. Bir akademisyenin uğradığı bu hukuksuz ve insanlık dışı muamele, en önemli insan kaynaklarından birisi yabancı akademisyenler olan ABD’de yoğun eleştirilere konu olmuştu. Trump hükümetinin, katı sınır dışı uygulamaları için örnek teşkil etmesini umduğu bu hadise de muhtemelen Öztürk’ün serbest bırakılması ile sonlanacak.

Trump’ın akademik hayat üzerindeki otoritesini tesis etmeye çalıştığı en sembolik olay ise Harvard Üniversitesi. Trump bu üniversiteye verilen teşvikleri dondurdu. Ayrıca Harvard’ın vergi muafiyeti hakkını da kaldırmak istiyor. Trump üniversite hakkında ‘Harvard bir şaka. Nefret ve aptallık öğretiyor. Artık kamu parası almaması lazım. Harvard uzun zamandır dünyanın en iyi üniversitelerinden biri değil’ diyerek resmen savaş açtı. Harvard ise direniyor. Trump, Harvard’ı karşısına alarak elini yüksek açtı ve bu çatışmanın galibi olma ihtimali de yüksek sayılmaz.

Trump’ın Grönland ve Kanada’yı ABD’ye bağlama, Gazze’nin yönetimini üstlenmek gibi, sıra dışılığın da ötesindeki projeleri ise şimdilik askıda. Trump’ın birçok cephede yürüttüğü otorite savaşı arzuladığı sonuçlarla mı yoksa hezimetle mi sonuçlanacak bu çok kısa bir süre sonra ortaya çıkacak. Trump’ın söylediklerinin, ne kadarı blöf, ne kadarı gerçek ve ne kadarı mümkün tam bilinmiyor. Ancak istediklerinin hepsinin gerçekleşemeyeceği artık kesinlik kazandı.

YORUMLAR (9)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
9 Yorum