Trump’ın gümrük silahı ne kadar güçlü?
Trump bilinçli olarak tesis ettiği belirsizliği bir silah olarak kullanıyor. Dünyayı hayret ve dehşete düşüren kararları günlük olarak değişiyor ve öngörülemez çıkışları kendisine bir güç aurası veriyor. Ancak sürprizler ve tehditlerle dolu Trump siyasetinin gümrük yaptırımları ile dünyayı terbiye etme yönteminin reel ekonomik ve siyasi sınırları var.
Amerika gümrük silahını Trump öncesinde de sık sık kullanıyordu ancak hiçbir başkan Trump kadar bütün ürünleri kapsayan bir şiddette bunu bir araç haline getirmemişti. Amerika’nın Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) aracılığı ile dizayn ettiği dünya ticaret nizamı öncelikli olarak ABD’nin petrol ve gaz ithalatını garanti alma motivasyonuyla kurulmuştu. Ancak Fracking Devrimi (Teknik olarak hidrolik kırılma olarak bilinen "Fracking" yöntemiyle kaya gazı ve petrol çıkaran ABD, bu sayede bir enerji patlaması sağladı) ile DTÖ, ABD için önemini kaybetmeye başladı.
ABD’nin kurduğu bu global ticaret düzeni Çin’in 2001 yılında DTÖ’ye kabul edilmesiyle de neredeyse fiilen son buldu. Çin’i DTÖ’ye alarak zapturapt altına alacağına düşünen ABD’nin bu planı tutmadı çünkü ABD’nin Çin’i disipline edebilecek bir ekonomik gücü bulunmuyordu.
***
Trump’ın şimdilik gümrük vergileri ile dizayn etmeyi planladığı yeni düzenin rakiplerinden birisi AB. Avrupa devletlerinin bağımsız karar alma yetkilerini uluslarüstü bir kuruma tevdi etmesine anlam veremeyen Trump, bu kurumun gücünü kırarak Avrupa’da rahat hareket etmenin peşinde. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de AB hakkında Trump’la aynı görüşlere sahip ve her iki lider de böl parçala yut yöntemiyle Avrupa’daki etki alanlarını genişletmek istiyor.
Meksika ve Kanada’ya uygulayacağını açıkladığı gümrük vergilerini şimdilik iptal eden Trump’ın AB’ye yaptığı gümrük tehdidinin de kendi ayağına sıktığı bir kurşuna dönüşme ihtimali bir hayli yüksek. Çünkü gümrük vergileri ABD’de enflasyonu arttıracak ve bundan da düşük gelirli insanlar büyük zarar görecek. Trump bu durumun geçici bir sorun olacağını söylüyor ancak uzmanlar uzun vadede de Amerikalı tüketicilerin gümrük vergileri savaşından zararlı çıkacağı görüşünde.
Trump’ın önündeki bir diğer açmaz ise Amerika’nın yurtdışındaki direk yatırımlarının yüzde 60’nın AB ülkelerinde bulunması. Bu yatırımlar hizmet sektöründe olduğu kadar, üretim yapana fabrikalardan da oluşuyor. Şayet bir gümrük savaşı başlarsa bundan AB’de üretim yapan Amerikan faprikaları da zarar görecek. Ayrıca AB’deki ABD yatırımlarından elde edilen gelirler tahvil piyasalarındaki ABD borçları için önemli bir denge unsuru. Yani bir gümrük savaşı dolara olan güveni sarsar ve finans kuruluşları da yurtdışı yatırımlarını finanse etmek için risk pirimi gibi ilave maliyetler talep edebilir.
***
Dünyadaki döviz rezervlerinin yüzde 60’ı dolar olarak saklanıyor. Bu ABD için çok büyük bir ayrıcalık. Çin kendi para biriminin rezerve para birimi olarak geçerli olması için çaba sarf ediyor. Batı ittifakı içinde olmayan Global Güney de Amerika’ya alternatif oluşturabilmek adına bu fikre sıcak bakıyor. Trump’ın ABD’nin dış yatırımlarını zarara getirecek hamleler yapması durumunda doların rezerv para pirimi olarak dünya hakimiyetini kaybetmesi yönündeki trend hızlanır hatta önü alınamaz bir teamül haline gelebilir.
Alman ekonomist Rolf Langhammer’e göre Trump’ın bütün hamleleri kısa vadeli. Frankfurter Allgemeine Sonntgaszeitung’a konuşan Langhammer Trump’un bütün gün borsa kanallarını izlediğini ve hisse senetlerindeki oynamalara karşı kararlarını da değiştirdiğini söylüyor. Langhammer Avrupalı siyasetçileri Trump’la müzakare ederken, Trump’ın geri adım atabileceği alan bırakmalarını tavsiye ediyor. Trump’a iç siyasette izah edebileceği bir uzlaşma alanı bırakmak muhtemel birçok krizi önleyebilir.
Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum da Trump’a iç politikada kullanabileceği bir uzlaşma sundu. Meksika hakkında müstehzi, rencide edici bir üslup eşliğinde yüksek gümrük vergileri getiren Trump Sheinbaum’la Perşembe günü yaptığı telefon görüşmesinden hemen sonra başkan hakkında iltifatlar yaparak yeni gümrük uygulamasını askıya aldığını söyledi.
***
Sheinbaum bu uzlaşmayı ABD’ye yasadışı göçmen ve uyuşturucu geçişini engelleyen adımlar sayesinde elde etti. Meksika’nın kuzey sınırına binlerce asker gönderen Sheinbaum ABD’ye yapılan yasadışı göçü ciddi oranlarda engelledi. Meksika’dan ABD’ye sokulan Fentanyl isimli uyuşturucu ile mücadele için ise yine binlerce asker Sinaloa eyaletine gönderildi. Yüksek miktarlarda uyuşturucu ele geçirildi ve 29 Meksikalı uyuşturucu karteli lideri ABD’ye teslim edildi.
Washington’da itaatkar sayılabilecek bir üslupla uzlaşma arayışında olan Sheinbaum, Meksika’da icraatlarını kararlı bir milliyetçilikle pazarlıyor. Trump’la yaptığı telefon görüşmesi öncesinde Meksika’nın ‘’hiçbir yabancı hükümetin önünde eğilmeyeceğini’’ söyleyen başkan ABD’nin gümrük vergilerinde ısrar etmesi halinde misilleme yapacaklarını açıklamıştı.
Sheinbaum ülkede iş dünyasının da destek verdiği kapsamlı bir ‘’Made in Mexiko’’ kampanyası başlattı. İnternette de Amerikan markaları yerine alınması gereken Meksika marklarının listesi yayınlanıyor. Sheinbaum Trump’ın tehditlerini siyasi ranta çevirerek ülkesini dış tehditleri karşı birleştirmesini bildi. Başkanın ülkedeki kabul oranı yüzde 80’nin üstüne çıktı. Hem Trump’ın hem de Sheinbaum’un yaptığı hamaset iki liderin de işine yaradı.
