Türkiye herhangi bir sorununa sağduyu ile çözüm arayacağı sükunete muhtemelen hiçbir zaman ulaşamayacak. Kervan, şayet günün birinde düzelecekse bile yolda düzelecek. Ciddi bir toplumsal sorun haline geldiğinin farkına çok geç vardığımız uyuşturucu sorunuyla da yine şok operasyonlarla yüzleşiyoruz.

Uyuşturucu kullandıkları gerekçesiyle gözaltına alınan ya da ifadeleri alınan ünlülüler, dünyayı siyasi komplolarla anlamaya çalışanlar için yeni bir malzeme oldu. Ancak bu ünlülerin hiçbirisi muhalif kimlikleri ile tanınmıyor, ya da muhaliflikleri ile ön plana çıkmıyor. Yani siyasi görüşleri nedeniyle gözaltına alındıkları ve uyuşturucu ile ilişkilendirdikleri teorisi ikna edici değil.

Sadece kullanıcı olan ünlülerin gözaltına alınıp evlerinde aramalar yapılması ve kamuoyunu teşhir edilmelerinin ne kadar hukuki olduğu tartışması bir yana, devletin uyuşturucu ile mücadele konusunda kararlı olduğunu ve kamuoyunu ikna etmeye çalıştığına şahit oluyoruz.

****

Çok ünlü isimlerin bile gözaltına alınmasının, milyonlarca uyuşturucu kullanıcısına caydırıcı etki yaratması umuluyor olabilir. Bu kadar ünlü ismin bir anda gözaltına alınmaya başlamasının gerekçeleri kamuoyu ile daha anlaşılır bir şekilde paylaşılmalı. Böylece hedeflenen sonuçlar için kamuoyunun desteği daha fazla sağlanmış olur.

Her halükarda Türkiye’nin başında ciddi bir uyuşturucu sorunu var ve bu sorun toplumsal boyutlara ulaşmış durumda. Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin (TUBİM) 2023 verilerine göre Türkiye’de 18-64 yaş arasındaki nüfusun yaklaşık %5-6'sı (2,5 ila 3 milyon kişi) uyuşturucu kullandı. Yaşları 15-24 arasında değişen gençler arasındaki uyuşturucu kullanımının ise gittikçe arttığı tespit ediliyor.

Özellikle gençler arasında bağımlılık yapıcı ve ağır etkileri olan Bonzai, crystal meth, ecstasy gibi uyuşturucu maddelerin yaygınlaşması sorunu endişe verici boyutlara taşıyor.

***

Bir toplumsal sorun olarak uyuşturucu meselesi bu zamana kadar ciddi anlamda kamuoyunun gündemine girmedi. İnsanların uyuşturucu konusundaki bilgileri, aile bireyleri bu sorunu yaşayanlar hariç, diziler ve medyada sunulan ve gerçeklerler alakası olmayan kurgu dünyası ile sınırlı.

Uyuşturucu ile dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önleyici, terapi ve tedavi edici ve hukuki tedbirlerle mücadele ediliyor. Ancak bu tedbirler her zaman kesin sonuçlar vermeyen, uzun yıllara dayalı sabır ve dirayet işleyen süreçler.

***

Türkiye’deki uyuşturucu sorununun boyutlara hakkında bir fikir vermesi bakımından Almanya ile kıyas ilginç olabilir. Genelde Batı’nın insanların manevi ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak değerler dünyasına sahip olduğu ön kabulü ile uyuşturucu illetine daha çok maruz kaldığını düşünürüz. Ancak fark tahmin ettiğimiz kadar yüksek değil.

Almanya’da 2021 yılı verilerine göre nüfusun yüzde 9,6’sı uyuşturu kullanıyor. Bu oran Türkiye’de yaklaşık yüzde 6. Her iki ülkenin nüfusu yaklaşık olarak aynı (Almanya 83, milyon, Türkiye 85,6 milyon ) Modern yaşamın sorunları ve meydan okumaları arasında kültürler üstü bir benzerlikten söz etmek mümkün.

Şöhret göz altıları ile gündeme gelen uyuşturucu sorununun, söz konusu isimler dolayısıyla magazinleşme tehlikesi de var elbette. Sorunun bizatihi kendisinden daha çok, ünlü isimler hakkında artı ardına ortaya atılan spekülatif iddiaları konuşuyoruz.

Türkiye’de herhangi bir soruna sansasyonel olmadığı müddetçe maalesef dikkat çekilemiyor. Bu soruna ve çevresinde gelişen skandallara muhtemelen daha uzun yıllar şahit olacağız.