Zulmü bilen İsrailoğulları
Gündemde hâlâ Gazze'deki Filistin-İsrail savaşı olunca, bir yandan gündemi takip edip, bir yandan da olayların farklı boyutlarını okumakta fayda var
Farklı boyut derken mesela tarihsel boyut, dinî boyut vb kastediyorum çünkü şu an genellikle politik bağlamda yazılar okuyor, yorumlar dinliyoruz, boykot listelerinin dolaşıma girmesi ile biraz da ekonomik boyut öne çıktı
Ben neden bu tarz okumalar yapmayı önemsediğimi daha net ifade edebilmek için "İsrailoğulları, milattan bin sene öncesine kadar varan bir tarihe sahip"desem yeter sanırım
Üstelik bizlerin de her namazda dua ettiğimiz İbrahim aleyhisselamın torunu olan Yakup aleyhisselamın soyundan geliyorlar
"İsrail" sözcüğü kaynaklarda, Yakup aleyhisselamın ikinci adı ya da lakabı olarak geçiyor ve Kur'an'da Meryem suresi 58. ayette de bu anlamıyla kullanılıyor
Yusuf aleyhisselam, Musa aleyhisselam ve daha pek çok nebi İsrailoğulları soyundan
Kutsal kitapları ise, Musa aleyhisselama vahyolunan Tevrat, Tevrat'ın bir diğer adı da Ahd-i Atik yani Eski Ahit
İsrailoğulları, tanrılarına Yahve adını veriyor ve tanrıları Yahve'nin seçilmiş halkı olduklarına, tanrı ile aralarında özel ahit yapıldığına inanıyorlar
Buna rağmen Tevrat'ta pek çok yerde, doğru yoldan sapmaları ve başka ilâhlara kulluk etmeleri sebebiyle peygamberler tarafından kınandıklarını ve azapla tehdit edildiklerini gösteren ifadeler var
Kur'an-ı Kerim'de de İsrailoğulları ile ilgili pek çok ayet var, özellikle Bakara suresinin ayetlerinin pek çoğu İsrailoğulları'nın Allah'ın emir ve yasakları ile onları tebliğ eden nebilere karşı olan tutum ve davranışları ile ilgili
Mesela Bakara suresinin 40-123. ayetleri arasını bir mealden okursanız yaklaşık olarak şu temalara değinildiğini göreceksiniz
"İsrailoğulları, kendilerine verilen nimetleri unutmuştur
Allah'a verdikleri sözü yerine getirmemiştir
Kutsal kitabı okudukları halde, diğer insanlara erdemli olmayı emredip kendilerini unutmaktadırlar
Allah, onları Firavun hanedanının zulmünden suyu ikiye yararak kurtarmış, Firavun ve askerlerini suda boğmuştur, buna rağmen İsrailoğulları, Musa aleyhisselam yanlarından kısa bir süreliğine ayrılır ayrılmaz, bir buzağı heykelini ilah edinmiştir
İsrailogulları, Musa aleyhisselama Allah'ı görmek istediklerini söylemiştir
Çöldeyken içlerinde, Allah'ın mucizevî bir şekilde ikram ettiği men ve selva yerine arzın bitirdiklerinden yemek isteyenler olmuştur
Bir kente girerken kendilerine emredildiği şekilde girmemiş, bu sebeple üzerlerine afet inmiştir
Kendilerinden kutsal kitaplarındaki emirlere sıkı sarılacaklarına dair Tur dağı üzerlerine kaldırılarak söz alınmasına rağmen yüz çevirenler olmuştur
İçlerinde, Cumartesi yasağını çiğneyenler olmuştur
Allah, bir sığır kesmelerini emretmiş ancak bu emri çok zor bir şekilde yerine getirmişlerdir
İçlerinde ayetleri dinleyen ama tahrif edenler yani anlamını kaydıranlar vardır
Sözlerinden dönerler
Sadece kendilerinin cennete gireceğine inanırlar"
Elbette Kur'an-i Kerim' de İsrailoğulları ile iilgili pek çok şeye daha değiniliyor, bunlar Kur'an'ın başında, 2. suredeki ayetlerin birkısmının meallerinden benim anlayabildiğim kadarı
İnsan; Firavun'un zulmüne uğramış, Allah'ın hikmeti ile Firavun'un sarayında yetişmiş bir İsrailoğlu olan Musa aleyhisselam önderliğinde şehirden çıkmış, mucize eseri yarılan suyun arasından geçerek yoluna devam etmiş, üstelik kendilerini takip eden Firavun ve ordusunun suda boğulduğunu ve ardından gelen sayısız ikram ve mucizeyi de görmüş bir kavmin, bugün nasıl olup da bu kadar zalim olduğunu anlamakta zorlanıyor değil mi
Yine tarihinde Avrupa yahudilerinin başına gelen ve holokost olarak bilinen felaket olan bir kavmin bugün Gazze'deki insanlara böyle büyük bir felaket yaşatıyor olması da anlaşılır gibi değil