Alkol ve ahlak
Cuma hutbeleri zaman zaman içlerinde geçen ifadelerden dolayı gündem olur. Geçen haftaki Cuma hutbesi de içindeki alkol kelimesi ahlaksızlık bağlamında ele alınınca gündem oldu.
"İslam, inandığımız gibi yaşamayı bize emreder" başlıklı hutbede şöyle bir cümle geçiyordu: "Yalan, gıybet, dedikodu, iftira gibi her türlü kötülükten; alkol, kumar, zina ve rüşvet gibi her türlü ahlaksızlıktan kaçınalım."
Bu cümlede alkol, kaçınılması gereken her türlü ahlaksızlıktan biri olarak ifade edilmiş, evet de peki alkol ile ilgili reel durum nasıl acaba ülkemizde, mesela alkolün ahlakla ahlaksızlıkla bağını kurulabilecek bir veri var mı kayıtlarda?
Ben bulamadım, bulamadığıma da şaşırmadım çünkü ahlak deyince, alkollü kişilerin çıkardığı kavgalar vb bir başlık listelenmesi gerekiyor diye düşünüyorum, tabi böyle bir başlık altında listelenecek oran da ne kadar reel olur, o da su götürür, kısacası bulunamaması da normal ama konuyla ilgili hiçbir şey de yok değil kayıtlarda, konuyla dolaylı olarak ilgilendirilebilecek olsalar da bir şeyler buldum.
Mesela EGM kayıtlarına bakınca (egm.gov.tr/alkollu-arac-kullanimi) alkollü araç kullanımı ile ilgili bilgilere kolayca ulaşabiliyorsunuz, burada veri olarak "Alkol düzeyinin hesaplanması ve alkol kan oranları ile alkolün vücut ve davranışlar üzerindeki etkisi" listelenmiş. Mesela araç kullanımı için yasal sınır sayılan 0,5 promil, vücut ve davranışlar üzerinde "belirgin bir gevşeme, dikkatin azalması, koordinasyon ve muhakeme bozukluğunun başlaması" etkilerini gösteriyor. 1 promilin karşısında ise "sarhoşluk belirtileri, muhtemel mahçup edici davranışlar, bir an neşeli bir an üzgün olmak gibi ruh halinde gidip gelmeler" yazıyor, diğer verileri tek tek aktarmaya gerek yok bence, promil arttıkça davranışlar üzerindeki etkilerin arttığını belirtmek yeterli.
Bu veriler, öncelikle araç kullanımının sıhhati ile ilgili elbette ancak ikincil bir okumada "muhakeme bozukluğunun başlaması, sarhoşluk belirtileri, muhtemel mahçup edici davranışlar, bir an neşeli bir an üzgün olmak gibi ruh halinde gidip gelmeler" ifadelerinin üzerinde durmaya değer.
Bu ifadelerin üzerinde de duracağım ama adeta bir parmak sallama edasında sürdürmek istemiyorum yazıyı çünkü herkes kendi anlayışına göre, kendi anladığı kadarıyla anlayacak zaten ilgili ifadeleri çünkü bunlar da pek elle tutulur, gözle görülür şeyler sayılmaz, herkes bir ölçüde anlar ama birinin anladığı ölçü, diğerinin anladığını tutmayabilir. Hatta belki de böyle yani üzerinde pek yorum yapmadan herkesin kendi anlayışına bırakmak daha iyi, öyle yapayım, dikkat çekerek yetinip üzerinde yeteri kadar durdum varsayayım etkilerin.
Bir de Yeşilay'ın sitesine bakmak istiyorum.
Yeşilay'ın sitesinde ise başta alkol bağımlılığının temel belirtileri üzerinde durulmuş (yesilay.org.tr/tr//alkol-bagimliligi) bunlar da dereceli ifadeler çünkü gece, arkadaş veya aile ortamında alınan alkolden değil, adı üstünde artık bağımlılık geliştirmiş kişiden söz ediyor. Burada da ilgimi çeken iki maddeyi aktaracağım: Birincisi "İşte, okulda ya da evdeki konumunun gereği olan başlıca yükümlülüklerini yerine getirememe" diğeri ise "Alkolün etkilerinin neden olduğu ya da alevlendirdiği sürekli ya da yineleyici toplumsal ya da kişiler arası sorunlar olmasına rağmen alkol kullanımını sürdürme"
Buradaki ifadeler konunun ahlakî yönü ile daha ilgili ancak yine bir süreçten bahsediliyor, bağımlılık gelişmiş olacak kadar bir süreç geçmiş alkol kullanımında, kolayca anlaşılıyor.
Peki cuma hutbesinde geçen "alkol, kumar, zina ve rüşvet gibi her türlü ahlaksızlıktan kaçınalım" ifadesindeki alkolden kasıt alkolle ilgili sürecin neresi?
Burada "haram olanın bir damlası da haramdır" mı diyeceğiz?
Bu durumda, her şeyi abartmayı çok sevenlerin "ekmek mayalanması bile alkolle ilgili bir süreçtir" demelerine cevap vermek gerekecek.
"Yok, damlası haram değildir" demeye kalkmış olanların nasıl taşlandığı da hafızamızda ki zaten hafızamızda olmasa bile niyetimiz üzüm yemek, bağcı dövmek değil, bu sebeple konu cuma hutbesinden açıldığı için Kur'an'ın konuyu nasıl aşama aşama ele aldığını belirtip, süreç söz konusu olan bazı konularda nasıl hataya açık olduğumuzu ortaya koymak.
Kitapta, alkol yasağı şu ayetlerde ele alınıyor: Nahl 16/67, Bakara 2/219, Nisa 4/43, Maide 5/90-91.
Bu ayetlerde öncelikle hurma ve üzümden içki elde edildiği belirtiliyor, sonrakinde içkide hem büyük gûnah hem de faydalar bulunduğu fakat faydasının az olduğu, bir sonrakinde sarhoşken namaza yaklaşılmaması gerektiği, en sonuncusunda ise alkollü içki içmenin kesin biçimde yasaklandığı belirtiliyor.
Ayetleri yazıda alıntılamadım, isteyen numaralarından kolayca ulaşabilir zaten, tefsirleri üzerinde de çok durulmuş ayetlerdir, isteyen tefsirlerine de kolayca ulaşabilir. Ben yazıda 'tedrîcilik' denilen bir kavram üzerinden ayetleri doğru anlamak için sorular soracağım.
Tedricen sözcüğü, bugün bizim anlayacağımız şekilde 'derece derece, aşama aşama' anlamına geliyor. Bu ayetler dört farklı zaman diliminde inmiş, tefsirciler de bu farklı farklı zamanlarda gelen kademe kademe yasağın üzerinde durmuşlar çoğunlukla.
Şimdi tüm tefsirleri okumamın mümkün olmadığını da belirterek "bu konuyu ben zaten biliyorum" da demeden, bazı soruları yeniden sormak istiyorum, kime derseniz, ben de bilmiyorum, çok da önemli değil çünkü, hatta bir özdeyiş vardı, yaklaşık olarak şöyle: "Güneşin altında söylenmedik söz kalmadı cancağızım ama yeniden, yeniden söylemek lazım."
✓Alkol, -ayetle sabit- içinde bazı faydalar bulunan bir şeydir, bence bu kullanım alanı ile ilgili (sağlık vb) bir faydadır, içmelik alkol fayda verebilir mi?
✓Uzun süre alkol kullanmış biri, ayetleri öğrendiğinde hem sürecin bugünkü sağlık bilimine uygun olarak da aşama aşama ilerlemesinden dolayı alkolü aşamalı bir şekilde bırakırsa, bırakma emrini birden yapmadığı için sorumlu olur mu?
✓Zaman zaman alkol alan ancak çok az miktarda kullandığı için hayatına büyük bir etkisi olmadığını düşünen biri, ayetleri öğrendiğinde sağlık bilimine de ters düşmemiş olarak bir seferde bırakması mümkün olduğu için bir seferde mi bırakmalıdır?
Günlük yaşamda alkolle ve alkol kullananlarla muhatap olan üç veri kaynağına bakınca konu nereden nereye geldi, neyse.
Hutbedeki "... ahlaksızlıktan kaçınalım" ifadesine de kısaca değineyim: tedrici kardeşim tedrici o da, benden daha iyisini biliyorsun muhtemelen; çakırkeyfi var, akşamcısı var, körkütükü var...