Bir Cuma'yı da siz kıldırın
Çok konuşuldu, çok tartışıldı ama "esas mesele ne, nasıl çözülür" üzerinde pek durulmadı gibi
Evet Kulp kaymakamı ile merkezî cuma hutbesindeki birkaç cümleyi eksik okuyan imam arasında olanlardan söz ediyorum
Olay hakkında yalnızca siyasîler değil, polemik tarzı konulara girmelerine pek alışkın olmadığımız bürokratlar da görüş beyan eden paylaşımlar yaptılar
Bence bu normal; çünkü bir insan bürokrat olunca etten kemikten olma vasfını kaybetmiyor, bürokratların da kişisel görüşleri, doğal refleksleri var, bunları ifade etme özgürlüğü onlar için de geçerli
Tamam, bürokrat dediğin devlet adamıdır, sözleri resmî söz gibidir, öyle her lafa girmez, hele polemiğe hiç girmemesi gerekir, bu da doğru ama bir iki görüş beyan edip kaymakama arka çıkmaları da insanî bir refleks, kişisel olarak ben hiçbirini yadırgamadım
Ancak şunu da merak etmedim değil
Mesela Kulp'a bir siyasî gelseydi ki bu çok mümkün çünkü bir seçim arefesindeyiz, "halk ile konuşalım" biraz deseydi, ilçenin mülkî amiri olma vasfıyla kaymakam da orada bulunsaydı, bu sohbette nitelikli, kayda değer, güzel şeyler konuşulurken bu siyasî, ilçede (istense de istenmese de) var olan hassasiyetleri göz önünde bulundurmayan cümleler kursaydı yorumlar nasıl olurdu
Tabi bu yalnızca bir varsayım çünkü olmamış bir şey üzerinden ne dense boş ki böyle bir şey olmasın zaten
Bir de "kıyası, kıyas götürmez şeylerle yapıyorsunuz, imamın hutbede cümleleri atlaması ile aynı şey mi bu" diyenleri duyuyor gibiyim
Merak etmeyin biliyorum kıyasın aynı türden şeyler arasında yapılması gerektiğini, dikkatli okursanız buradaki kıyas, olayın öznesinin "insan" olması üzerinden
Haksız mıyım, şöyle bir düşünün, bir yerde (istense de istenmese de) bir hassasiyet varsa, o hassasiyet bağlamında (yüzde yüz doğru olmasına rağmen) söylenecek cümle/ler yüzünden farklı riskler oluşacaksa, temkinli olmak gerekir mi, gerekmez mi, ki bahsettiğimiz olay böyle bile değil, imam, hutbedeki cümleleri sehven atladığını söylüyor
Kaymakam ise mülkî amirliğinin gereğini kendi üslûbunca yapmış, daha farklı davranması daha iyi olurdu bence de ama bu kısım çok konuşulduğu için detaylara girmeyeceğim
Tek güzel şey ise bu olayın, ilçede, bizim uzaktan bakarak anlamaya çalıştığımız kadar büyük bir hassasiyetin olmadığını göstermesi çünkü olay ülke genelinde gündem oldu ama o kadarla kaldı, bu gerçekten iyi bir şey
Bu olayın gündem olmasıyla birlikte ben, Diyanet'in merkezî hube uygulamasının tartışılmasını da bekledim kişisel olarak ancak ya ben pek denk gelmedim ya da olayın bu yönü pek konuşulmadı
Asılda, merkezî hutbe uygulaması bir yandan iyi bir şey çünkü hutbeler, formasyon sahibi ellerde, halkın ortalamasına göre hazırlanıyor, bu sebeple Cuma'ya giden herkes anlayabiliyor ve anlatılanların çoğu da günlük hayatta ihtiyaç duyulabilecek dinî bilgilerden oluşuyor
İş, bu "ihtiyaç duyulabilecek bilgiler" kısmında karışıyor zaten, şöyle ki; ülkenin farklı bölgelerinde, farklı şehirlerinde, farklı semtlerinde yaşayan insanların ihtiyacı olan bilgiler her zaman aynı olmayabiliyor, merkezî hutbelerdeki bilgiler, bir caminin cemaatine çok faydalı gelirken bir başkasına çok sıradan gelebiliyor
Bazı camilerde, işinde titizlik gösteren bazı cami görevlilerinin namaz öncesinde sohbet yaptığını, Cuma vakti girince hutbeye geçtiğini de görüyoruz
İşte tüm bunları önüme koyup Kulp'taki olayın darp iddiaları hariç olan yönüne bakınca "ne haklı var ne haksız denebilecek tuhaf bir durum" diyorum ancak
Bir de "ömrü, Allah'ın varlığına-birliğine, emir ve yasaklarına uymaya davetle geçen, günde beş vakit namaz kıldırma görevi olduğu için neredeyse camisinin civarından ayrılması mümkün olmayan, buna rağmen aldığı maaştan tutun da ettiği-etmediği sözlere kadar her şeyi için kolaylıkla eleştiri yağmuruna tutulabilen cami imamlarının yerine koyun kendinizi bir kez" diyorum
Sonra -farkındayım olmaz ama farz edin- bir Cuma'yı da siz kıldırın