Dünyanın çirkin yüzü

İnsanın hayata verdiği anlam, hayata nereden baktığına göre değişir çünkü hepimiz biliyoruz ki hayat, her insan için benzer evrelerden ibaret olsa da kendine özgüdür. Bu yüzden kimi insan, yönetmek açısından bakar hayata, kimi insan, çalışmak. Kimisi merhameti esas alırken kimisi de düşmanlığı esas alır. Tüm bu farklılıkların normal olduğunu herkes bilir hatta güldürürken düşündüren bir bilge olan Nasrettin Hoca, yüzyıllar öncesinden "Herkes aynı yöne gitse dünyanın dengesi bozulurdu." derken bu gerçekliği kast etmiş olmalıdır.

Herkes hayata farklı açılardan bakar, farklı yönlerde gider ama uzlaşma noktaları eski tabirle asgarî müşterekler yok mudur, elbette vardır. Bu uzlaşma noktaları olmazsa güçlü olan zayıf olanı ezer ve çeşitli haksızlıklar, çeşitli zulümler ortaya çıkar hatta kan dökülür.

Bugün de dünya ölçeğinde haksızlık ve zulümler almış başını gidiyor. Gazze'de süren savaş akıl alır gibi değil, Ukrayna-Rusya arasındaki savaşta gerilimler hiç azalmıyor, İran-İsrail arasındaki gerilimlerin varabileceği noktaları ise düşünmek bile istemiyor insan. Tüm bunlar göz önünde bulundurulunca da ister istemez 'insanlığın asgari müştereklerinin yani uzlaşma noktalarının çiğnendiği görülüyor' demek mümkün.

Eski BM aktivisti Angelina Jolie bile dünyanın çirkin yüzünü giderek fark ettiğinden söz ediyor bir demecinde, yirmi yıl önce uluslararası çalışmalara başladığı zamanki kendisinden farklı olduğunu söylüyor, "İnsan hakları ama kimin için?" diye soruyor. "Bazen bunun için var, bazen onun için var, bazı insanlar içinse hiç yok ... bazı insanlar için adalet diyoruz ama bazılarına yok, suçun bedeli bazı insanlardan isteniyor ama bazı insanlara çıkar için dokunulmuyor ... insan hak ve hukuku adına temiz bir duruş sergilemeye istekli ülke var mı bilmiyorum?" diye de ekliyor.

Angelina Jolie'nin bu demecine sosyal medyada rastladım fakat tarihini bulamadım, zaten benim için önemli olan demecin tarihi değil içeriği, özellikle son cümlesi "İnsan hak ve hukuku adına temiz bir duruş sergilemeye istekli ülke var mı bilmiyorum?"

İnsan hak ve hukuku deyince akla başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi olmak üzere pek çok belge gelebilir. Bu belgelerdeki maddeler ana hatlarıyla karşılaştırılsa pek çoğunun benzer içeriklerdeki cümlelerden oluştuğu kolayca görülecektir, mesela İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin ilk üç maddesi 'tüm insanlar hürriyet, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğar; bu belgede ilan edilen haklardan ayrılık gözetmeden istifade ederler; yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır' şeklinde özetlenebilir.

Tüm bu belgelere ve üzerinde oluşan mutabakatlara rağmen insanoğlu bir şekilde haksızlık, adaletsizlik yapıyor ve hatta haksız yere kan döküyor. Hatta bırakın yakın tarihli mutabakatları, kendisini yaradanın ve dolayısıyla kendisini -yani insanın iyi yönlerini ve zaaflarını- en iyi bilenin verdiği emir ve yasakları bile görmezden gelebiliyor. Bu emir ve yasakların en kadimi Musa aleyhisselama verilen on emir. Musa aleyhisselamın kavmi Yahudiler, bugün olduğu gibi o gün de zor bir kavim, öyle ki senelerce zulüm altında inim inim inledikleri Mısır esaretinden kurtulduktan sonra bile içlerinden biri kendilerine Mısır halkının ilahlarından ilham alarak bir buzağı putu yapıyor ve Musa aleyhisselamın aralarında olmadığı kırk günlük kısa sürede o heykele tapmaya başlıyorlar. Musa aleyhisselam elinde on emrin yazılı olduğu taş levhalarla halkının arasına döndüğünde bu manzara ile karşılaşınca öfkelenip levhaları kırıyor, bu yüzden Rab levhaları tekrar yazdırıyor. Musa aleyhisselam kavmine karşı sabrı, gayreti ve kararlılığı sebebiyle ülü'l azm İslam peygamberleri arasındadır.

On emrin ise yalnızca Yahudiler için olmadığı, tüm insanlar için geçerli olduğu Yahudi alimleri tarafından da kabul ediliyor, bu emirlerin beş tanesi insanlar arası ilişkileri düzenleyen emirler, özetle: "insan öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, hırsızlık yapmayacaksın, yalancı şahitlik yapmayacaksın, komşunun evine karşı açgözlülük etmeyeceksin" cümleleriyle ifade edilebiliyorlar ve bu emirler tüm insanlık için yaradılıştan önce verilmiş sayılıyor.

Günümüzde ise nereden bakarsak bakalım insanlığın asgarî müşterekleri açık bir şekilde çiğneniyor. Bu çok üzücü bir şey fakat olup bitenlere seyirci kalınması maalesef daha da üzücü.

YORUMLAR (9)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
9 Yorum